Türk siyaseti oldukça hareketli günler geçiriyor. CHP İstanbul İl Başkanlığına Özgür Çelik'in seçildiği son il kongresi iptal edildi. İl Başkanı Çelik ve yönetim kurulu görevden alındı. Cumhuriyet Halk Partisi’nin 38. Olağan Kurultayı’nın iptali istemiyle açılan dava ile birlikte, “mutlak butlan” kavramı gündemdeyken, CHP İstanbul İl Örgütü’nün son kongresinin iptali, aslında beklenen bir gelişmeydi, buna girmeyeceğim. İstanbul Büyükşehir eski Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve çıkar şebekesinin yaptıkları herkesin malumu. Ben CHP’nin içerisine sürüklendiği durumu, küçük bir ilçeden vereceğim çarpıcı detaylarla anlatmaya çalışacağım.

Söz konusu ilçe Marmaris. Eski bir dostum aradı, sözüne güvendiğim, yalanı dolanı olmayan ve iyi bir gözlemci dostumun anlattıklarını, şahitliklerini ve meselenin içerisinde olan diğer kişilerle yaptığım görüşmelerden elde ettiğim verileri paylaşacak ve yorumu size bırakacağım. Anlatacaklarımın hepsinin iddia olduğunu baştan yazayım. Zira ona yakın kişiyle konuştuğum ve hepsinin benzer şeyler anlatmış olmasına karşın yazılı belge olmadan kimseleri suçlamam. Lakin ateş olmayan yerden de duman çıkmıyor.

Geçtiğimiz günlerde Marmaris CHP İlçe Örgütü’nün seçimleri vardı. İki liste yarıştı. Mevcut İlçe Başkanı Avukat Ömer Bozdemir ve Marmaris Belediye Başkanı Acar Ünlü’nün açıkça desteklediği, Pelin Özbozdoğan.

Başkan Acar Ünlü, ilçenin gediklilerinden. Babası ve dayısı, daha önce aynı görevlerde bulundular. Makamı şahsi ikametgahı olarak gördüğünü söylersek, abartmış olmayız. Kendisini ve ailesini ilçede sorduğunuzda, ‘hanedanlık’ diyecek epeyce insan bulursunuz. Peki ne yapıyor bu Başkan Acar Ünlü? Hemen anlatalım. Acar Başkan Pelin Özbozdoğan’ın kazanmasını istiyor ve bunun için, belediye başta olmak üzere, pek çok kişiyi açıkça tehdit ediyor. Cezalarla, sürgünlerle iş akdinin feshi ile korkuttuğu, çalışanların mavi listeyi yani Pelin Özbozdoğan’ı desteklemesini istiyor. Seçim sürecinde esnafa, “Bana oy çıkmazsa hepinizle görüşürüz” şeklinde tehditlerde bulunuyor.

Bununla da yetinmiyor Acar Ünlü, mavi listenin kazanması için başkan yardımcılarını, meclis üyelerini, belediye personelini konsolide ederek, aktif olarak çalışmalarını istiyor. Bir yandan da mevcut İlçe Başkanı Avukat Ömer Bozdemir’e adaylıktan çekilmesi yönünde baskı yapıyor, Bozdemir’i ve onu destekleyenleri “Kemal Kılıçdaroğlu’nun adamlarını partiden temizleyeceğiz” diyerek yönlendirmeye çalışıyor.

Bu kadar mı, elbette değil. Seçim salonuna desteklediği mavi listeyi vurgulamaları için, mavi kıyafetli çalışanlarını sokarken, anne ve babası ile eşini de salonun girişine oturtuyor. Oy kullanmaya gelenlere mavi listeyi desteklemeleri yönünde baskı uyguluyorlar. Fotoğrafla sabit. Delegeler başkana ve ailesine gitmelerini rica etseler de, yaptıklarının yanlış olduğunu, parti içi demokrasiye aykırı olduğunu söyleseler de, bizim Acar Başkan tınmıyor. Tabi ilçe karışıyor, gerginlik had safhada. Üstelik seçim öncesinde, Milletvekili Gizem Özcan’ın ilçe başkanlığının kabul etmediği üye kayıtlarını, genel merkez üzerinden üç ay öncesinden yaptırdığı ve bu üyelerin seçimde oy kullanacak hale geldiği yönündeki çalışmaları da, iddialardan bir diğeri. Ayrıca, Özcan’ın Acar Ünlü’yle olan ilişkilerinin yıllar öncesine dayandığı biliniyor.

Tüm bu iddialar karşısında, CHP Genel Merkezi’nin sessizliği ilçede ciddi anlamda sorgulanıyor. Beyaz Liste’yi destekleyen birçok partili, dilekçeler ve telefonlarla yaşananları genel merkeze bildirmiş. Seçimlerin şaibeleri nedeniyle gönderilen milletvekillerinin hazırladığı raporların içeriği merak edilirken, seçimin iptali taleplerine nasıl yanıt verileceği belirsizliğini koruyor.

Genel merkezden sızan bilgilere göre, Genel Başkan Özgür Özel’in yaşananlardan haberdar olmadığı, Acar Ünlü’nün genel merkezdeki yoğunluktan faydalandığı söyleniyor.

Marmaris’teki bu seçim, yalnızca yerel bir yönetim meselesi olmaktan çıkıp, CHP içinde demokrasi, şeffaflık ve etik ilkeler üzerine yürütülen daha büyük bir tartışmanın aynasına dönüşmüş durumda.

Verdiğim sadece küçük bir örnek. Küçücük bir ilçede kopan fırtınaya bakarak, CHP’nin kimlerin eline düştüğünü anlayabilirsiniz. Özgür Özel’e tavsiyemiz, Sinop’taki balıkların durumuna takmayı bırakıp, teşkilatlarındaki antidemokratik girişimlere bakması. Yoksa daha çok kongre iptal olacak ve parti demokrasisi tartışmalı hale gelecek.