Haziran ayının gelmesiyle birlikte öğrenciler için eğitim öğretimin sonunda yapılacak yazılılar ve sınavlar demek. Üniversite sınavı için geri sayım başladı. Sınav için son haftaya girdik. Türkiye genelinde ÖSYM tarafından yapılacak YKS’ye yaklaşık 3 milyon 500 bin öğrencinin katılımıyla 17-18 Haziran’da yapılacak. AYT, TYT ve YDT oturumları yapılacak Yükseköğretim Kurulu bu yıl Kahramanmaraş merkezli depremden etkilenen öğrenciler için yüzde 25 ek kontenjan uygulaması yapacak. Öğrenciler 12. sınıfın ikinci dönem konularından muaf tutulacak.
YKS'nin 17 Haziran saat 10.15'te yapılacak birinci oturumu TYT, 165 dakika sürecek. Sınavda adaylara Türkçe(40 soru), Sosyal Bilimler(20 soru), Temel Matematik(40 soru) ve Fen Bilimleri'nden (20 soru) toplamda 120 soru yöneltilecek.
Sınavın ikinci oturumu AYT ise 18 Haziran saat 10.15'te başlayacak ve 180 dakika sürecek. AYT'de adaylara Türk Dili ve Edebiyatı, Sosyal Bilimler-1, Sosyal Bilimler-2, Matematik ve Fen Bilimleri testlerinden oluşan 160 soruluk kitapçık verilecek.
Üçüncü oturum YDT ise aynı gün saat 15.45'te başlayacak. Almanca, Arapça, Fransızca, İngilizce ve Rusça dillerinde yapılacak 120 dakikalık sınavda, adaylara başvuruda bulundukları yabancı dile ait soru kitapçığı verilecek.

Adaylara önemli hatırlatma, adaylar TYT ve AYT için saat 10.00'dan sonra, YDT için 15.30'dan sonra sınav binalarına alınmayacak. Öğrenciler sınava gireceği okulu önceden görmesi ve sınav günü sınava gireceği sınav merkezine erken gitmesi ve en geç saat 09:30’da okulda hazır olması önerilir.
Bu yıl Diyarbakır’dan sınav giren aday çokluğundan dolayı ÖSYM adayların sınav yerlerini Diyarbakır dışındaki illere de yer vermiştir. Bu velilerimizin en geç sınav öncesindeki Cuma günü sınava giren çocuğu ile birlikte o ile gitmelidir. Aksi takdirde geç gitmeler zaman kullanmama gibi nedenler öğrencilerde stres ve kaygıya yol açacaktır. Bu sınav sürecinde öğrencileri en çok tedirgin eden de sınav kaygısıdır.
Peki Sınav Kaygısı nedir?
Sınav kaygısı; öncesinde öğrenilen bilginin sınav sırasında etkili bir biçimde kullanılasına engel olan ve başarının düşmesine yol açan yoğun kaygı olarak tanımlanır.
Sınav kaygısının belirtileri genellikle huzursuzluk, başkası ne der endişesi, tedirginlik, başarısızlık korkusu, çalışmaya isteksizlik, mide bulantısı, iç sıkıntısı, terleme, uyku düzeninde bozukluklar, karın ağrıları, dikkat ve konsantrasyonda bozulma, kendine güvende azalma sık görülen belirtilerdir.
Sınav öncesi neler yapılmalıdır?
Çalışma alışkanlıklarını ve sınava ilişkin tutumları gözden geçirerek yeni bir zihinsel yapılanma yaratmaya çalışmak gerekir. Zamanı iyi kullanılmalıdır. Beslenme ve uykuya dikkat edilmelidir. Alışılmışın dışına çıkılmamalıdır. Sınava yönelik çalışmaları son güne/geceye bırakmamak önemlidir. Ama son günlerde genelde bir soruya veya bir konuya çalışmak yerine tüm derslerde genel tekrarlar yapılmalı konu özeti çalışmalıdır.
Sınav esnasında neler yapılabilir?
Olumsuz otomatik düşüncelere karşı alternatif açıklamalar getirme, kontrolün kendisinde olduğunu hatırlatma, Yanıtlayabileceği sorulardan başlama, çözemediği soruları turlama tekniği ile kullanmalı, o anda çözemediği soruları yuvarlak içine alıp soru ile inatlaşmayıp diğer sorulara geçmeli çünkü soru dağılımı karışık sorulduğunda ilerde çok daha basit sorular olabileceği düşünülmeli ve zamanı iyi kullanmalı, kaygıyı azaltmaya yönelik teknikler kullanma (hızlı gevşeme, basit baş kol döndürme esneme hareketleri, dikkat artırma teknikleri, kontrollü nefes alıştırması) sınav esnasında yapılabilecek bazı çalışmalardır.
Sınav kaygısı ve aile ilişkisi nasıldır?
Aile için sınavın ne anlam ifade ettiği, sınava yönelik tutum ve yaklaşımları önemlidir. Sıklıkla aileler kendi kaygılarını çocuklarına yansıtmaktadırlar. Maalesef sınavdan dolayı evlerinde OHAL ilan eden aileler var. Çocuktan yüksek beklentilerinin olması, ayrıntılarla aşırı uğraş sergilemeleri ve sınavı bir araç değil amaç olarak görmeleri oldukça önemlidir. Son günlerde aile sınavla ilgili herhangi bir olumlu veya olumsuz konuşma yapmamalı, öneride bulunmamalıdır, çünkü öğrenci bu ilginin sınav için yapmacık olduğunu şekilde değerlendirir ve daha da çok kaygılanır, ebeveyn sınav rehberlik ve öğrenciye yaklaşım konusunda öğretmenleri ile iletişim halinde olmalıdır.

Veliler artık siyah beyaz düşünce ikliminde çıkmalı. Çocuğu sınavı kazandığı zaman her şey mükemmel olmuyor. Sınavı kaybettiğinde de her şey berbat olmuyor. En kıymetlilerimiz değerlidir. Onlar bizim için birer cevherdir geleceğimizdir umudumuzdur, onları sadece bir sınavla değerlendirmeyelim. Onların umutlarının, hayallerinin ve hedeflerinin önüne engel olmayalım set koymayalım.
Sevgili öğrenciler. Sadece sınav başarısına odaklanmayın asil başarı sonrasındaki hayat mücadelesidir yani yaşam başarısıdır. Sınav ve hayat mücadelesinde gençler yere düşeceğiz, çukura düşeceğiz, belki kaybedeceğiz, başarısız olacağız, birileri bir şeyler diyecek ama önemli olan hani derler ya yiğit düştüğü yerden kalkar. Düştüğünüz yerden tekrar ayağa kalkabilmek başlayabilmek harekete geçebilmek. Tekrar o hayallerin, ideallerin peşinde koşabilmek, vazgeçmemek geleceğini inşa edebilmek.
Tüm öğrencilerimize hem YKS’de hem de yaşam sınavında başarılar dilerim.