2024 Türkiye yerel seçimlerine deyim yerinde ise sayılı günler kaldı, Türkiye'deki yerel yönetimlerin belirlenmesi için yerel seçimler 31 Mart 2024 tarihinde yapılacak. Seçim sonucunda büyükşehir belediye başkanı, il ve ilçe belediye başkanları, belediye meclisi üyesiil genel meclisi üyelerimuhtarlar ve ihtiyar heyetleri belirlenecektir. Sayılı günlerin kalmasıyla birlikte, Türkiye’de mevcut belediye başkanları başta olmak üzere bu yarışta yer almak isteyen siyasi partilerle birlikte bu partilerde yer alan her kesimden insanlarda yavaş yavaş bu yarışa dâhil olmaya başladı. Bu yerel yarış ittifaklarla değil de güçlü adaylarla olacağı öngörülüyor. Diyarbakır’da ise bu yarış daha yavaş ve sakin geçiyor. Bu yarışın AK parti ve DEP (Hedep) arasında geçeği konuşuluyor.

Kimi kendini belli etmemeye çalışarak nabız yoklamaya kulis yapmaya, hatta bazıları da bu yarışta olduğunu basın aracılığıyla da paylaşmaya başladı. Süre daraldığından kimi partiler, bazı yerlerde adaylarını açıklarken birçok adayın kimler olacağı da herhalde bir iki hafta içerisinde resmen ilan edilmiş olacak. Yerel seçimlerde bilindiği gibi siyasi partilere olan yakınlıkla birlikte adayların kimliği, toplumda sahada nasıl bir karşılığı olduğu gibi etkenler de genel seçimlere nazaran daha önemli addediliyor. Dolayısıyla isminden de belli olduğundan seçim yerel seçim yani yerel seçimde yerelde aday olarak ortaya çıkan kişilere duyulan güven, liyakat ve halk içinde karşılığı daha dikkat çekici oluyor.

Elbette her aday ve her siyasi parti bu işi diğerlerinden daha başarılı yapacağınız; beş yıllık süreçte ilgili kentleri daha iyi yerlere getireceklerini vaat edecekler. Siyaset insanları ikna etme sanatıdır. Siyasiler yollarına ganimet derdinde olanlarla değil, hatalarını görme erdeminde olanlarla yürümeli yola devam etmeli. Seçim sonucunda seçilebilecek büyükşehir belediye başkanı, il ve ilçe belediye başkanı, belediye meclisi üyesiil genel meclisi üyelerimuhtarlar ve ihtiyar heyetleri adayların canlılara hayatı kolaylaştıran projeler üretecek, toplumsal ve ekonomik kalkınmayı sağlayacak, ulaşılabilir, sahada karşılığı olan, halka dokunan, samimi, liyakatlı, halka hizmet için dertli, en başarılı olacak aday adayların içinden aday olarak seçilmesi ve bu seçilen adayların da seçimlerde galip bitirmesi yönünde olmalı. Bu adaylar belirlenirken muhtemelen partilerde oluşan alt-üst komisyonlarda liyakata ve yerelde sahada karşılığı olan aday adaylarına dikkat ederler diye düşünüyorum. Tecrübesiz liyakatsiz bir insanı yüksek makama referans olan, aday gösteren veya oturtan, o makama aday olan oturandan daha çok sorumludur. Başkan olma, seçilebilme ve makama olan hırsından gözü dönmüş insan, acemi olduğunu o işi yapamayacağını düşünür mü? Hemen o başkanlık koltuğa oturmak ister. Bir baklava yapmanın bile kolay olmadığı hepimizce malumdur. Onun kıvamını tutturmak ustalık ister. O makama oturmak koltuğun verdiği sorumluluk baklava yapmaktan daha mı kolaydır da bir makama oturuveren iyi bir başkan oluvereceğin sanıyor. Liyakatsizi seçtiren göreve getiren, kendine ve millete zarar verir.

Ölümlü dünyada makamlar insanlara verilen geçici bir emanettir. Bu emanet ehil olanlara verilmelidir. İşin emanet edildiği insan o işin ehli değilse mutlaka sıkıntı doğar. Aciz, işin ehli olmayan, sıradan birine makam koltuk vermek halka yapılmış en büyük kötülüktür.

Bu hususta Kuran’da şöyle bir hüküm vardır;

‘’Hiç şüphesiz Allah size, emanetleri ehline teslim etmenizi emreder.’’

Şu kesin bilinmeli ki, güçlü yarınlarda toplumun huzuru, mutluluğu, hak, hukuk ve adalet için önemli görevlere getirilecek insanlarda üstün kabiliyet ve tecrübe aramak liyakatin vazgeçilmez ölçüsü olmalıdır.

Sonuç olarak; Seçim atmosferinin gerginliğinde karşımızdakileri kırmamak, kimseyi ötekileştirmemek, dengeleri sağlamak bu süreçte yine önemli olacak. Unutmadan yazmak isterim ki siz siz olun bu seçim sürecinde sevdiklerinizle-dostlarınızla siyaset yapmayınız bundan dolayı onlarla küsmeyiniz, darılmayınız gereksiz tartışmayınız. Çünkü seçim bittikten sonra siyasetçiler, başkanlar ve seçilenler yollarına devam ederken, koltuklarında otururken sizler ise sevdiklerinizi yitirip dostlarınızla küs kalacaksınız. Kendimize çeki düzen verelim. Siyasi görüşümüzü savunurken karşımızdaki kişiyi kırmamaya özen gösterelim. Bizim görüşümüz bizim için nasıl değerliyse, karşımızda ki kişinin görüşü de kendisine o kadar değerli ve doğru olabilir. Seçim çalışmalarında katılırsanız yerel de tanıdığınız, bildiğiniz güvendiğiniz toplumun geleceği inşa edecek koltuğu emanet ve teslim edebileceğiniz iyi bir aday olmasına dikkat ediniz.

Fransız yazar Jean Rostand ‘Bizler bir gün veremi iyi edebileceğiz, atomun içindeki saklı gücü kullanabileceğiz, yıldızlara doğru yol alabileceğiz ama; kendimizi daha liyakatli kimselere yönettirmenin sırrını hiçbir zaman eremeyeceğiz’ diyor.

Karşılaşacağımız seçim sonuçlarının şimdiden hepimiz için, tüm ülkemiz için hayırlı olmasını diliyorum.