Dini bayramlarımızdan Ramazan bayramına kavuştuk. Hamdolsun! On bir ay hasretle beklediğimiz, evlerimize huzur ve bereket getiren, evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu cehennem azabından kurtuluş olan Ramazan ayını tamamladık. Bugün de bayramı idrak ediyoruz. Bu mübarek ayda Allahu tealanın “ Oruç benim içindir. Onun sevabını ben vereceğim” dediği oruçlarımızı tuttuk. İmkanı olan kardeşlerimiz fitre, zekat ve sadakalarımızı verdik. Rabbim inşallah Ramazanı şerifin feyz ve bereketinden istifade eden kulları arasına bizleri de katıverir inşallah.

Evet. On bir ayın sultanı Ramazan yine göz açıp kapayınca bitti, bayrama erdik. Şükürler olsun.  Öncelikle siz değerli okuyucularımın bayramını en içten dileklerimle kutlarım. Umarım Ramazan Bayramı tüm dünyada şeker tadında günlerin başlamasına vesile olur. Bu yıl da geleneği bozmayarak usulden olduğu için değil, içimden geldiği için bir bayram yazısı yazmak istedim. Ama buruk bir bayram yazısı...

Bayramların gelenek ve göreneklerimizde çok ayrı ve önemli bir yeri var. Bayram denince hepimiz çocukluğumuzu hatırlarız.  

Artık günümüzde o bayram ruhunu anılarımızdaki gibi yaşayamıyoruz maalesef. Gece baş ucuna konulan kıyafetler bayram sabahı giyilir, aile büyüklerinin elleri öpülerek bayram kutlamaları başlardı. Bayram kahvaltılarının yeri bambaşkaydı. Aile büyüklerini ziyaret etmek, kocaman masaların etrafında toplanıp yemekler yemek ne yazık ki artık eskisi kadar mümkün olmuyor ve her ulaştığımız yeni bir bayram da hep ve derinden ‘Ahh nerde o eski bayramlar’ demeden alıkoyamıyoruz kendimizi. 

Anılarımızda yer alan bayramları bugün var etmek, yaşamak çok zor olsa da olabildiği kadar bayramlarımızı kutlamak, çocuklarımıza aktarmak, gelecek nesillerin gelenek ve göreneklerimizi bilmesi açısından çok önemli.

Son yıllarda bayramları buruk geçiyoruz. Pandemi illeti, ardından deprem, sel ve felaketler...Bu bayram da toplum ne kadar farkında bilmiyorum ama Gazze’de yaşanan vahşet. Çocuk, kadın ve yaşlı 35 binin üzerinde din kardeşimiz terör devleti İsrail tarafından vahşice katledildi.

Bayramların kötüsü olmaz. Hele ki dini bayramlarımız bir başka güzel. Ama maalesef bu bayramı İslam alemi olarak buruk geçiriyoruz. Binlerce din kardeşimiz vahşice şehit ediliyor. Tam bir zulüm ve vahşet var.

Doğrusunu söylemek gerekirse pek mutlu bir bayram geçireceğimiz söylenemez. Terör devleti İsrail’in Müslüman kardeşlerimize yönelik sınır tanımayan vahşetinin gölgesinde mübarek Ramazan Bayramını eda ediyoruz. Gönlümüz hiç hoş değil ve oldukça sıkıntılı, üzgünüz.

Binlerce insan kısa sürede gözlerimizin önünde şehit oldu. Hayatta kalan kadın, yaşlı ve çocuklar da Gazze'de açlıkla imtihan ediliyor. Böylesine korkunç ve vahşet tablo karşısında mutlu bir bayram geçirmek ne mümkün! 

Şimdi ben size iyi bayramlar diyeceğim. Siz başkalarına diyeceksiniz. Başkaları, daha başkalarına. Gazze’de bir vahşet sergileniyor. Çocuk, kadın ve yaşlı demeden her gün, her saat din kardeşlerimiz şehit ediliyor. Hayatta kalanlara ise bir bardak su verilmiyor yada verilmesi engelleniyor.

Böyle bir vahşetin gölgesinde Bayramı idrak ediyoruz. Sadece dua ediyoruz. Buruk bir bayram olsa da, acılarımızı bir tarafa bırakıp bayramı örf, adet ve geleneklerimizi yaşamaya, yaşatmaya devam etmek durumundayız.

Bu bayramda da, aile büyüklerinden başlayarak, eş dost komşular ve tanıdıklar ziyaret edilmeli. Büyüklerimizin elleri öpülerek onlara sağlık ve esenlik dileklerimizi bildirmeliyiz. Küs olanların mutlaka barışmalarına vesile ve aracı olmalıyız. Dargınlık üç günden fazla sürmemelidir.

Peygamber Efendimiz bir hadisinde “Birbirine dargın iki kişiden hangisi önce selam verirse günahları af olur. Verilen selamı öteki almasa melekler alır. Selam almayanla da şeytan sevinçle iltifatta bulunur” diye buyurmuş.

Bu nedenle egomuzu yenerek uzatılan eli geri çevirmemeliyiz. Bayramı tatil gibi görerek evimizin kapısını kapatmamalıyız. Bayramı şanına yakışır bir şekilde bayram gibi eşle dostla kutlamalıyız.

Bu vesileyle İslam aleminin Ramazan Bayramını tebrik eder, daha nice bayramlara birlik, beraberlik, sağlık ve mutlulukla erişmelerini Rabbimden niyaz ediyorum.

Geçen bayramda aramızda olup ahrete göçenlere de Allah’tan af ve mağfiret diliyorum. Bayramınız kutlu olsun değerli okuyucularım. Daha nice bayramlara inşallah...Hayırlı Bayramlar...