Hepimizin sorumlu olduğu alanlar vardır işlerimizde, mücadelelerimizde ve ortamlarımızda. Tabii ki bu mücadeleleri verirken belli kurallar belli yasalar ve önemlisi insani değerler vardır ve bu değerler üzerinden hizmet etmek gerektiğini bilincindeyiz.

Aklı selim olan bir insan da bu mücadeleyi verirken toplumun değerlerine uygun olarak kimseyi rahatsız etmeden, kimseye yük olmadan mücadelelerini buna uygun bir şekilde, birilerinin beklentilerine göre degil, sorumlu olduğu kitlenin genelinin amacına uygunluğu şeklinde yapma sorumluluğu vardır. Bunun tersini düşünmek ve uygulamak  akılcı bir durum değildir.

Görevimiz, konumumuz, mesleğimiz ne olursa olsun hizmet sunduğumuz kitleye doğruları anlatma doğruları uygulama sorumluluğumuz vardır.

Peki bunu nasıl yapabiliriz? Bilgi birikimimizle ve bu bilgi birikimlerimizi karşı tarafa doğru bir şekilde yansıtabildiğimizde yani taraf olmadan ayrıcalıklı olmadan bu işlerin en mükemmelini yapabiliriz. Tüm bunları mücadelelerimizde çalışmalarımıza entegre etmeye çalışırken, hepimizin sık sık karşılaştığı bir sorun ''KULAKTAN DOLMA'' bilgiler yanıltıcı bilgiler yani "bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanlar"...Oysa dile getiren konuların muhatapları vardır muhataplarıyla sorunun çözümüne gidilebilir ama sırf dikkat çekmek adına yapılan bu yanlışlar da böyledir araştırmadan bilmeden onun dediği bunun dediği ile hareket etmek. Eğer fikir sahibi iseniz gerçekten o konuda donanımınız var ise gerçeğin ne olduğunu en iyi siz bilirsiniz. Ama ortaya attığınız fikir sizin değilse araştırmanız gerekir. Bunu da yapamıyorsanız doğru yapacağınız tek şey susup dinlemek. Eger değer görmek istiyorsanız...

Bugün böyle bir baktığımızda iletişim kanallarındaki bilgileri göz atarak bilgi sahibi olduğunuzu düşünüyorsanız açılımını bilmeden ortaya atılan fikirleri savunursanız amaçsız ve gayesiz bir bilgi girdabına düşersiniz. Bir insanı, bir grubu, bir işletmeyi mesnetsiz bilgilerle kötülemeniz sizin çok iyi biri olduğunuz anlamına gelmez. 

Bilgi birikiminizle donanımınızla karşı durmak yerine kulaktan dolma bilgilerle karşı çıkmak acizlik ve sizi değersiz kılacak mahçup edecek duruma sokacak bir sebebiyettir. Hayat mücadelenizde başarıya ulaşmak kendinize verdiğiniz değer ve doğrulardır birilerini kötüleyerek çamur atarak karalama sizi bir yere taşımaz ilk basamakta kalırsınız sadece...

Kişi önce kendine saygı duymalı, doğruların peşinden önce kendini gitmeli ya da toplumsal sorumluluğu gereği önce kendini düzeltmeli sonra yol gösterici olmalı. Yalanla dolanla ve uygunsuz cümleler kişiyi sadece küçültüp doğrular  Karşısında ezik kalmasına  sebebiyet oluşturur. Bizler toplum olarak da doğru yapılan şeylere destek sunmak yerine tam aksine kulaktan dolma bilgilere hemen de İnanır ve sahipleniriz.

 Bu anormal bir durum olsa gerek. Kulaktan dolma bilgilerin ve birçok olumsuzlukların yaşandığını hepimiz takip ediyor ama ders çıkaramıyoruz ne yazık ki yanlış bilgileri doğru gibi anlatıp karşıdakini  etki altına almak ne derece ahlâki bir durum. Hani derler ya, söylenene değil söyleyene bakın. Bizleri yanıltarak ya da bizleri kullanarak hangi mecrada otlanmak istiyor diye düşünmek lazım.

Rabbim kimseyi doğru yoldan ayırmasın, kimseyi iyi niyetinden mahrum etmesin , kendi egoları yüzünden kimseyi de kullanmasına fırsat vermesin! 

UNUTMAYIN Kİ; DOĞRULUĞUN MÜKAFATI HER ZAMAN VARDIR...