Diyarbakır, 11 Ekim’de çok önemli bir buluşmaya ev sahipliği yaptı. Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti (GGC), Türkiye’nin farklı bölgelerinden gelen gazetecilerin katılımıyla “Barış Süreçlerinde Medyanın Rolü” başlıklı paneli düzenledi.
Yıllardır tartışılan, ancak üzerinde somut adımların atılmasında eksik kalan bu kritik konunun, Diyarbakır’da böylesine kapsamlı bir şekilde ele alınması, sadece bölge için değil, Türkiye’nin bütününde demokratik bir katkı anlamı taşıyor.
Panelin ardından hazırlanan sonuç bildirgesi, Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Felat Bozarslan tarafından bizzat TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’a sunuldu. Kurtulmuş’un, “Böylesi çalışmalara ihtiyaç var, bundan sonraki raporları da bizlerle paylaşın” demesi, yapılan işin ne kadar kıymetli olduğunun en somut göstergesi oldu.
Şunu özellikle vurgulamak gerekir: Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti belki de tarihinde ilk defa bu kadar kapsamlı, detaylı ve etkili bir panele ev sahipliği yaptı. Bu, tesadüf değil. Cemiyetin başına geçtiği günden itibaren yenilikçi, kapsayıcı ve vizyoner adımlar atan Felat Bozarslan’ın ısrarlı ve kararlı duruşunun bir sonucu. O, sadece Cemiyetin rutin faaliyetlerini yürütmekle kalmıyor; aynı zamanda Güneydoğu’da gazeteciliğin kalitesini, vizyonunu ve saygınlığını yükseltmek için çabalıyor.
Panelin içeriği, günümüz Türkiyesi açısından son derece önemliydi. Çünkü barış süreçleri sadece siyasetle ya da diplomasiyle ilerlemez; toplumun farklı kesimlerinin desteği olmadan kalıcı bir barışa ulaşmak mümkün değildir. İşte tam da burada medya devreye giriyor.
Hakikatin dili olmak, yalanın değil.
Kutuplaştırmak yerine birleştirmek.
Toplumsal acıları ve beklentileri doğru şekilde yansıtmak.
Görmezden gelinen seslere mikrofon uzatmak.
Bildirge, medyadan beklentileri de ortaya koydu: Daha adil, daha tarafsız, daha vicdanlı bir habercilik. Bu beklentiler aslında sadece Güneydoğu’nun değil, bütün Türkiye’nin ihtiyacı.
Milletvekili Mehmet Emin Ekmen’in de bu raporu kamuoyuyla paylaşarak, “Bildirge medyanın rolü ve medyadan beklentiler üzerine önemli notlar içeriyor” demesi, bu çalışmanın yankısının sadece Diyarbakır’la sınırlı kalmadığını gösterdi. Artık Diyarbakır’dan Ankara’ya taşınan bir mesaj var: Medya barışın dili olmalı.
Felat Bozarslan’ın başkanlığındaki GGC, sadece bir meslek örgütü olmanın ötesine geçiyor. Çalışmalarıyla bölgedeki gazeteciliğe yeni bir soluk kazandırıyor, toplumla medya arasında güçlü bir köprü kuruyor. Bozarslan’ın vizyonu sayesinde Cemiyet, hem yerel, hem ulusal ölçekte fark yaratan etkinliklere imza atıyor.
Kuşkusuz, bundan sonra yapılacak paneller ve raporlar da aynı etkiyi yaratacak. Çünkü artık bir yol açıldı. Diyarbakır’dan yükselen bu ses, Türkiye’nin tamamına hitap ediyor.
Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti’nin düzenlediği bu panel, sadece bir toplantı değil; bir milat. Gazetecilerin, barışın mimarlarından biri olabileceğini gösteren bir kilometre taşı.
Ve en önemlisi, Felat Bozarslan’ın liderliğinde GGC’nin geldiği nokta, yarınlara dair umut veriyor. Çünkü gazetecilik, sadece haber aktarmak değil; topluma yön göstermek, gerçeğin izini sürmek ve en önemlisi barışı savunmaktır.