Eskiden dava adamları vardı. Hasbi adamlardı. Hizmet için, dava için, millet için ve liderine sadık kalarak, politika yürütürdü. Ne zamanki politika paraya tahvil oldu, bu dava adamlarının yerini, hesapçı ve popülist adamlar aldı. Eli kitap tutmuş, okuyan, yazan dava adamlarından, eli para sayan, kibirli, iş bitirici tiplere geldik. Yazık oldu. Sonradan gelenler, hem partiye, hem de davaya büyük zarar verdi, vermeye de devam ediyor.

* * * *

Bana göre, dava adamı fedakâr adamdır. Yaptıklarını rızaen yapan, çevresini aydınlatan bir kişiliktir. Yani dava adamlığının kitabı değil, pratiği vardır. Dava adamlığı hal ilmi ister. Biz müdahil adama, dava adamı diyoruz. Statik adamdan dava ehli olmaz, olamaz.

* * * *

AK Parti, dava ve hizmet ilkesiyle yola çıktı. Partinin bu anlamda geri dönüşü yok ancak, sonradan bu partiye gelen bazı tipler, maalesef partinin bu ilkeden çıkmış gibi görünmesine sebep oluyor. Öncelikle ifade edeyim, parti içerisinde davasına, liderine ve milletine son derece bağlı, çok sayıda kişi var. Onları bunların dışında tutuyorum.

* * * *

Dava adamı, dargın olur, küser, kızar ama davasını hiçbir zaman terk etmez. Her daim davasına sadık ve bağlı kalır. AK Parti’ye sonradan gelenlerde bu özellik yok. Şuan AK Parti’deki dava adamlarını biliyorum. Yakından tanıyorum. Haklı olarak az da olsa rahatsızlıkları var bazı sebeplerden. Ama ayrılmayı, davaya ihanet etmeyi, liderlerini yalnızlaştırmayı asla düşünmüyorlar.  

* * * *

Sonradan gelip, mevki makam sahibi olan tipler, bu mevki ve makamlardan alınınca, başlarlar saydırmaya. Herkes herkesi sevmek zorunda tabi ki değil. Önemli olan dava ve liderdir. Birine sevgisizlik, anlaşamamazlık, bir insanı da davasından alıkoyacak sebep olmamalı.

* * * *

2023 seçimlerine giden bu önemli süreçte, AK Parti evin çocuklarına daha sıkı sarılmalı. Davasına ihanet etmeyen, ama az da olsa şuan kırgın olanları kucaklamalı ve onlarla yol yürümeli. Partinin dokusunu, kimyasını bozan tipler, acilen ayıklanmalı. Milletvekilleri, teşkilatlara yem edilmemeli. Milletvekilleri, atanmışların arkasına itilmemeli. Bu gibi çok mesele var. Ayrı bir yazı konusu. Bu mevzuyu da detaylarıyla ayrı yazı olarak kaleme alacağım inşallah.

* * * *

Gelelim dünkü istifaya. AK Parti’ye sonradan gelenlerden biri dün istifa etti. Şanlıurfa Milletvekili Ahmet Eşref Fakıbaba’nın, sosyal medya üzerinden istifa etmesi.. Birçok kişiyi şok eden bu istifa haberi, benim için beklenen, sıradan ve olağan bir gelişmeydi. Çünkü ben bu istifanın olacağını biliyordum. Zira Fakıbaba da, bunun sinyalini çok ama çok önceden vermişti.

* * * *

Her zaman olduğu gibi, dün mesaimiz yine oldukça haraketli başladı. Dünün biraz daha farkı vardı, çünkü AK Parti’de önemli bir isimin istifa haberi geldi. AK Parti’yi yakından takip eden biri olarak, beklediğim bir istifaydı. Bir dönem kabinede Tarım ve Orman Bakanı olarak ta görev yapan Şanlıurfa Milletvekili Ahmet Eşref Fakıbaba, hem Milletvekilliğinden, hem de parti üyeliğinden istifa ettiğini duyurdu. Ben ve benim gibi hem AK Parti’yi yakından takip eden, hem de Meclis çalışmalarını izleyenler açısından, bu istifanın sürpriz olmadığını ifade etmeliyim.

* * * *  

Fakıbaba, uzun bir süredir dargın, kırgın ve küskündü. Partiye mesafeli ve meclis çalışmalarına da katılmıyordu. En son yaptığı açıklamayla, rahatsızlığının üst seviyeye geldiğini belirtmişti. Partinin hiçbir etkinliğinde yoktu, meclis çalışmaları ve grup toplantılarına katılmıyordu. AK Parti’deki yokluğunu uzun bir süreydi hissettiriyordu. AK Parti’nin bütün kademesi de bunun farkındaydı. Son açıklamasından sonra, yetkili kurullarla bir görüşmesi oldu. Ancak bu görüşmelerden ikna olmadı, olamadı Fakıbaba..

* * * *

Ahmet Eşref Fakıbaba, Şanlıurfa’da bağımsız Belediye Başkanlığını kazanan bir isim. Sonra AK Parti’ye geçti. Milletvekili seçildi ve bir dönem de Tarım Bakanlığı görevini yürüttü. AK Parti, ziyadesiyle onure etti ve önemli görevler verdi.

* * * *

Bakanlık görevinden alındıktan sonra, parti ile arasına iyice mesafe koydu. Daha sonra farklı sebepleri gerekçe gösterdi. Ben istifasında haklı olup olmadığına, herhangi bir yorum yapacak pozisyonda değilim. Meselenin detaylarını da az çok biliyorum. Teşkilat ve bazı milletvekilleriyle anlaşmadığını, aralarında ciddi sorunlar oluştuğunu da zaten sağır sultan bile duydu. Kendi açıklamalarına baktığımızda, parti içerisindeki isimlerden rahatsızlık duyduğunu da açıkça ifade ediyor.

* * * *

Beraber yürüdüğü bazı kişilerden sebep, AK Parti’de kalmak istememiş. Eyvallah da, şimdiye kadar neyi bekledi? Rahatsızlığının uzun bir dönemdir olduğunu biliyoruz. Neden şimdi?

* * * *

Ayrıca istifa dilekçesini, daha meclis ve AK Parti’ye ulaştırmadan, sosyal medya üzerinden bunu duyurması da bana göre şık bir davranış olmadı. İstifa haberinden sonra, AK Partililerle konuştum. Görüştüklerimin çoğu Milletvekili. Hepsi de bu davranışını eleştirdi. Magazinleştirilmesinin doğru olmadığını vurguladı.

* * * * 

Fakıbaba’nın Şanlıurfa’da ciddi karşılığı olabilir. AK Parti’de bunu gördük. Şimdi İYİ Parti’ye geçecek. Aynı karşılığı, güveni orada da alır mı? Bunu zaman gösterecek. 

* * * *

Fakıbaba’nın, bir daha Milletvekili olma hayalini gerçekleştirmek ve garanti altına almak için, böyle bir süreçte istifa edip İYİ Parti saflarına katılma planını devreye soktuğu kanaatindeyim. Onun bu tercihinin, Şanlıurfa’da nasıl bir karşılık bulacağı ise şimdiden merak konusu.