Sitemiz Yeni Journal’ı büyütüyor ve ülkenin dört bir yanında temsilciliklerimizi kuruyoruz. Güneydoğu Anadolu Bölge Temsilciliğimizi Diyarbakır’da kurduk. Bölgede Batman, Mardin, Elazığ, Bingöl, Siirt, Şırnak ve Şanlıurfa il temsilciliklerimiz Diyarbakır Bölge Temsilciliğine bağlı olarak faaliyet yürütecek. Bu temsilciliklerimizde her biri kendi alanında duayen olmuş gazeteci arkadaşlarımız görev alacak ve tarafsız, ilkeli, dürüst ve doğru habercilik hizmeti ile kamuoyunu aydınlatacaktır. Hepimize hayırlı ve uğurlu olsun…

* * * * * * * * *

Bölge temsilciliklerini oluşturmak için geçtiğimiz hafta buram buram tarih kokan, tarihiyle, havasıyla, insanlarıyla Ortadoğu’nun adeta parlayan yıldızı haline gelen Diyarbakır’daydım.

* * * * * * * *

Öyle ya Güneydoğu’nun Paris’i. 33 ayrı medeniyete beşiklik etmiş kadim bir şehir. Dünyada eşi ve benzerine rastlanmayan muazzam tarihi ve kültürel mirası içinde barındıran bir şehirdir Diyarbakır.

* * * * * * * * *

Huzur ve güven ortamının tam anlamıyla sağlandığı şehirde son zamanlarda her alanda önemli gelişme yaşanıyor. Her gün ama her gün yüzlerce yerli ve yabancı turist kente adeta akın ediyor. Buna özelikle Sur ilçesini gezerken bizzat tanık oldum.

* * * * * * * * * *

Şehrin hemen hemen her bölgesi adeta şantiyeye dönüşmüş. Her noktada çalışmaların olduğunu görmek mümkün. Özelikle de turizm alanında çok önemli işler yapılıyor. Yıllardır el atılmayan Çin seddinden sonra uzunluk bakımından dünyanın en uzun Surları olan Diyarbakır’ın tarihi surlarında restorasyon çalışmaları hız kesmeden devam ediyor. Özelikle Urfa kapı tarafı trafiğe kapatılmış, iskeleler kurulmuş ve harıl harıl çalışmalar yürütülüyor.

* * * * * * * * *

Siyaset ve bürokraside sevilmek, her zaman hayırla yad edilmek pekte zor değilmiş. Dürüst kalmanız, çalışkanlığınız, halk için çalışmanız ve size emanet edilen mevki, makamı doğru kullanmanız yetiyormuş. Siyasette de bürokraside de bunun örnekleri var.

* * * * * * * *

Ben bugün bunu başarabilen bir bürokratı yazmak istedim. Varsın birileri ‘yalaka’ desin, hiç umurumda değil. Ben gördüğüm gerçekleri yazarım arkadaş! Bizim güzellikleri ve o güzellikleri yaratanları alkışlamak gibi bir görevimiz var. Bu aynı zamanda insani bir görevdir. Doğruyu alkışlamak, yanlışı teşhir edip eleştirmek öncelikli görevimizdir. Bugün diğer mahallenin kalemleri bile bu güzellikleri yazıp alkışlıyorsa bizim eksik kalmamamız ve onlardan daha fazla yazıp anlatma gibi sorumluluğumuz var.

* * * * * * * *

Diyarbakır uzun bir süredir kayyumlar tarafından yönetiliyor. Ben şu ana kadar iki kayyum gördüm. Ama doğrusunu söylemek gerekirse şu andaki kayyum, yani Diyarbakır Valisi Münir Karaloğlu’nun dönemi gerçekten de başka bir dönem. Ayrı bir sayfa açmak lazım Münir Karaloğlu döneminde yapılan çalışmalar için.

* * * * * * * * *

Vali bey hem valilik hem de belediyeyi yönetiyor. Hepsi alanında uzmanlaşmış kişilerden oluşan ekibiyle beraber gecesini gündüzüne katmış harıl harıl Diyarbakır için çalışıyor. Bu çalışma öyle rutin değil. Hayal edilmeyen projeleri bir bir hayata geçiriyor. Sadece belirli alanlarda da değil, her alanda. Turizmden kırsal kalkınmaya kadar. Muazzam projeleri hayata geçiriyor. Şehrin bugüne kadar görünmeyen veya gösterilmek istenmeyen bütün güzelliklerini restore ederek, dünyanın dikkatine sunuyor.

* * * * * * * *

Bütün bu çalışmaları yürütürken vatandaşı da ihmal etmiyor. Her daim sokakta, caddede, mahallede ve köyde vatandaşlarla kucaklaşıyor. Onlardan da görüş alıyor. Özellikle de gençlere ciddi önem veriyor. Gençlerle ilgili projelerin üzerinde büyük bir titizlikle duruyor.

* * * * * * * * *

Sanayici ve girişimcileri de el üstende tutuyor vali bey. Kentin ekonomik anlamda kalkınması için dışardaki yatırımcıyla da irtibat kurup şehre yatırım yapmalarını sağlıyor. Daha yazamadığım yüzlerce başarısı var. Bu Vali Diyarbakır için gerçekten de bir şans.

* * * * * * * * *

Sur’da, Yenişehir’de, Kayapınar’da ve Bağlar’da gezerken vatandaşlara da sordum. Bir bölümü yorum yapmaktan kaçındı ama çoğunluk şu cevabı verdi; ‘‘Vali bey ötekileştirmiyor. Herkesin elini tutuyor ve kucak açıyor. Memleket için çalıştığını görüyoruz. Allah kendisinden razı olsun.’’ Sur’da karşılaştığımız Cemal amca da dedi ki; ‘’Vallahi adam her fırsatta geliyor oturup çay içiyoruz. Sur’un çehresini de imajını da değiştirdi. Vatandaşa kulak veren bir valinin olması çok güzel.’’

Anadolu’nun ilk camisi 5.Harem-i Şerif olan Ulu Camii gezerken yerli turist kafilesiyle karşılaştık. Hayranlıkla caminin özelikle mimarisini incelediğini fark ettiğim. Dayanamayıp birine sordum; ‘’Diyarbakır’a daha önce geldiniz mi?’’ Cevap, ‘’Hayır, sosyal medyadan Diyarbakır Valisi’nin çağrısını gördüm. ‘Keremke’ diyordu. Ben de bunun üzerine çıkıp geldim. İyi ki gelmişim, gördüklerimden de çok memnun oldum.’’

Yeni Journal’da yayımlanan köşe yazıları, yazarların kendi görüşlerini yansıtmaktadır. Yazıların tüm hukuki sorumluluğu yazarlara aittir.