Ali Koç, camianın özlemini duyduğu başarıları getireceğini vaat etmişti. Ancak geçen 6 sezonda ne Süper Lig şampiyonluğu geldi, ne de istikrarlı bir yapı inşa edilebildi. Fenerbahçe taraftarı her geçen gün biraz daha hayal kırıklığına uğrarken, gözler bir kez daha geçmişin başarılarla dolu günlerine, özellikle de Aziz Yıldırım dönemine çevriliyor.

Fenerbahçe tarihine damga vuran isimlerin başında gelen Aziz Yıldırım, 1998 yılında başladığı başkanlık görevinde 20 yıl boyunca kulübü sadece sportif anlamda değil, kurumsal yapısıyla da büyütmeyi başardı. Onun döneminde Fenerbahçe; futbol, basketbol, voleybol ve daha birçok branşta zirveye oynayan bir spor kulübüne dönüştü.

2000’li yılların başından itibaren yapılan tesisleşme hamleleri, Samandıra’nın modernize edilmesi, stat gelirlerinin maksimize edilmesi, taraftar yapılanmalarının güçlendirilmesi Aziz Yıldırım’ın vizyoner bakış açısının eseridir. Üstelik 3 Temmuz 2011’de yaşanan “şike süreci” gibi Türk futbol tarihinin en karanlık olaylarından birinde, dimdik ayakta durarak camiayı bir arada tutmayı başardı. O süreçte gösterdiği liderlik ve Fenerbahçe’yi savunmadaki kararlılığı, onu camia nezdinde bir efsaneye dönüştürdü.

2018 yazında Fenerbahçe kongresinde büyük bir devrim yaşandı. Aziz Yıldırım, uzun süren başkanlık dönemini Ali Koç’un karşısında kaybetti. Taraftarın önemli bir kısmı artık yeni bir vizyon, değişim ve Avrupa standartlarında yönetim talep ediyordu. Ali Koç, bu değişimin sembolü oldu. İş dünyasındaki başarıları, iletişim gücü ve modern yönetim anlayışıyla büyük bir umut yarattı. Ancak vaatler ile gerçekler arasında derin bir uçurum olduğu kısa sürede ortaya çıktı.

Göreve geldiği günden bu yana geçen 6 sezonda, Fenerbahçe tam 10 farklı teknik direktörle çalıştı. Her sezon sil baştan kurulan kadrolar, sürekli değişen sportif direktörler ve istikrarsız bir futbol anlayışı kulübü başarıdan uzaklaştırdı. Üstelik harcanan yüksek transfer bütçelerine rağmen alınan sonuçlar, Ali Koç yönetimine olan güveni her geçen gün daha da azalttı.

Evinde ağırladığı büyük eksikli kadrodan oluşan Kayserispor’a çok kritik 2 puan kaptıran Fenerbahçe, 2024-25 sezonunda da şampiyonluk umutlarını mucizelere bıraktı. Ezeli rakibi Galatasaray’ın 5 puan gerisinde kalan Fenerbahçe’de başkan  Ali Koç’un verdiği sözler yeniden hatırlandı. “Fenerbahçe’yi Avrupa’da başarıya taşıyacağım”, “Her branşta zirveye oynayacağız”, “Hakem hatalarıyla değil, sahadaki gücümüzle kazanacağız” gibi iddialı söylemler, sahadaki tabloyla örtüşmüyor.

Tüm bu hayal kırıklıklarının ortasında Ali Koç’un sessizliğe bürünmesi, camianın sabrını daha da zorluyor. Taraftar artık açıklama değil, somut başarı görmek istiyor. Sahada mücadele eden bir takım, kulüpte tutarlı bir yapı, yönetimde kararlılık bekleniyor.

Bugün geldiğimiz noktada, Aziz Yıldırım’ın sağladığı istikrar ve kulüp üzerindeki güçlü liderliği daha net anlaşılıyor. Elbette onun döneminde de eleştirilecek yönler vardı; ancak başarılarla dolu yıllar, Fenerbahçe’nin zirvede kalmasını sağladı. O, sadece bir başkan değil; kriz anlarında dimdik duran bir lider, Fenerbahçe’nin vizyonunu oluşturan bir isimdi.

Ali Koç döneminde yaşanan çalkantılar, Aziz Yıldırım’ın değerini daha da belirginleştiriyor. Belki de bazı değişimler sadece zamanla değil, doğru liderlikle mümkün. Fenerbahçe’nin yeniden ayağa kalkması için artık daha fazla zaman kaybetmeden radikal kararlar alınmalı. Aksi halde “bir sezon daha” ifadesi, sonsuz bir hayal kırıklığının sembolüne dönüşecek.