Milletin hayat pahalılığıyla boğuştuğu bir süreçte, biri Monaco Yat Kulübü'nde yediği ‘Istakozun’, diğeri ‘Maldivler’ tatil fotoğraflarını paylaşır. İşte hiçbir özelliği olmayan, yük almaya değil, yük olmaya gelenlerin, getirilenlerin AK Parti’yi getirdiği nokta…Yazıklar olsun!

AK Parti iktidara geldiği günden bu yana, sokağın diline tercüman olmaya çalıştı. Ve bunda da başarılı oldu. Ancak bugün sokağın dilinde çok farklı bir AK Parti konuşuluyor.

Milyonlarca üyesiyle en büyük teşkilat yapısına sahip olan AK Parti, yük almak için Milletvekili yaptığı bazı isimlerin maalesef kurbanı oldu. 21 yılda onlarca seçim geçirmiş ve girdiği her seçimden birinci olarak çıkmış parti teşkilatları, sadece seçim kazanmakla kalmamış, 15 Temmuz hain işgal girişimine karşı vatanını koruyan bir ruhu da en yalın haliyle temsil etmişti.

Bugün gelinen noktada maalesef sırtındaki kamburlar yüzünden, başta kendi kaleleri olmak üzere, birçok yerde hezimete uğramış bir AK Parti oldu. AK Parti’ye aziz millet çok ciddi ve açık bir mesaj vermiştir. Ve demiştir ki; ‘Ya sırtındaki kamburlardan kurtulur milletle yürürsün, ya da siyaset tarihinin çöplüğüne gidersin!’  

Millette, AK Parti’ye yükü omuzlayan değil, yük olmaya gelen, getirilenler, milletten kopuşlarıyla, halka tepeden bakmakla, yaşam tarzlarıyla, yaptıklarıyla ve söylemleriyle milletle kurulan güçlü bağın kopmasına vesile oldular. Zoru başardılar. İşte AK Parti İzmir Milletvekili Şebnem Bursalı gibi ego, kibir abidesi milletle bağ kuramayan tipler, AK Parti’yi uçurumun kenarına getirdi. Bu tiplerle yol yürünmeye devam edilirse, uçuruma yuvarlanma kaçınılmaz olacaktır.

İki gündür başta sosyal medya olmak üzere, gündemi meşgul eden AK Parti İzmir Milletvekili Şebnem Bursalı.. Bu hanımefendi hangi özelliği sebebiyle, hangi mantıkla Milletvekili yapıldı, onu da anlamış değilim. Kimin referansıyla İzmir’de Milletvekili yapıldı? Pozitif özelliklerden uzak, milletle bağı olmayan, modern ve çağdaş yaşam tarzıyla ön plana çıkan bu hanımefendinin AK Parti’ye ve seçmene ne faydası oldu?

Bu modern, tekneyle deniz turu yapmayı çok seven hanımefendi, Mübarek Ramazan Bayramında kendi seçmenleriyle seçim bölgesinde, milletin içinde olması gerekirken, Monaco’da tatil yapıyor. Milletin hayat pahalılığıyla boğuştuğu, binlerce insanın halk ekmek kuyruklarında ucuz ekmek almak için saatlerce beklediği bir dönemde, Yat Kulübü'nde yediği ıstakozun fotoğrafını paylaşıyor. Milletvekillinin yapması gereken bu mudur? Bu hanımefendi böyle mi yük alacak? Yazık çok yazık!

Hem halktan, sokaktan kopuk, hem de yediğini gezdiğini paylaşacak kadar görgüsüz birinin AK Parti’de Milletvekili olması, AK Parti’ye gönül vermiş milyonlarca insanın vicdanını sızlatıyor.  

Çağdaş modern bir yaşantısı var. Bu hanımefendi hiç muhafazakar olmadı, olamaz da zaten. Çünkü onun yaşam tarzı çok farklı. Neyse biz onun ne olduğunda değiliz. Eğer ki milletin vekili isen, dikkat edeceksin kardeşim. Milletvekili kamuoyuna mal olmuş kişidir. Her hareketine dikkat etmek durumundadır. Şebnem hanım milletin vekili olma özelliğine asla sahip değildir.

AK Parti milletin verdiği mesajın gereğini biran evvel yapmalıdır. Monako’dan ıstakoz fotosu paylaşan sızıntılarla hesaplaşmalıdır. Mahalle yanarken, millet ekmek kuyruğundayken tekneyle deniz turu atan, parfüm sıkıp saçını tarayanları kapının önüne koymalıdır.

Yıllarca hiçbir çıkar menfaat beklemeden, rant peşinde koşmadan karşılıksız AK Parti’nin yaptıklarını alkışlayıp yazan biri olarak söylüyorum;

İzmir Milletvekili Şebnem Bursalı gibi yük olmaya gelen tiplerle yol ayrımına gidilmelidir. Siyaset hayatına garibanların partisi olarak giren AK Parti’de tekne, yatlarla deniz turu yapan, yediği ıstakozu milletin gözüne sokar gibi paylaşımlarıyla meşhur tiplerin AK Parti’ye de millete de verebileceği hiçbir şey yoktur.

AK Parti sırtındaki kamburlardan kurtulmayı ertelerse, ötelerse kenarına geldiği uçurumdan yuvarlanacaktır. Bizden söylemesi…