Fanatik inanç karşıtlığı yobazlığınızın tavan yaptırıldığı sözde medeni, insan hakları konusunda mangalda kül bırakmayanların (aslında Medeniyetsizlerin) batı ülkelerinin birinde yani İsveç’te bir defa daha İnsanların inanç, hak ve özgürlükleri hiçe sayılarak çok adice ortaya çıkarak, iğrenç bir saldırı, taciz şeklindeki gösteri şeklinde dünya ya bir nefret suçu işlenerek utanç, yüz karası olarak yansımıştır.

Üstelik kendi toplumlarının önde gelen, bilinçli bir siyasetçi Avukat Rasmus Paludan isimli, inanç düşmanlığını görev edinmiş saldırganlığı ile konusunda uzmanlaşmış ve Türkiye düşmanı hainlerle birlikte, aynı günde Türkiye’den bir şekilde kaçak olarak veya göçek olarak gidenlerinde aynı günde yapmış olduğu İsveç’in Türkiye Büyükelçiliği önündeki İslam ve Türkiye düşmanlığı müşterek  birleştikleri amaçları doğrultusunda bu hainler tarafından gerçekleştirilirken, adeta İsveç hükümeti de bütün bunlara izin vererek bu olanlara çanak tutarak müştereken bir nefret suçu işlemişlerdir.

Üstelik de İsveç’in Türkiye’yi tam da NATO’ya üye olarak girmeleri konusunda ikna turlarıyla aynı zamana getirmeleri gafleti içindeyken yağladıkları, yalvardıkları bir zamanda, hatırlarsanız. Yunanistan’ın da Nato’ya tekrar geri girebilmek adına, geçmişte Kenan Evren zamanında bir oldu bitti ile Yunanistan’ın NATO üyeliğine girişinin Türkiye’ye onaylatıldığı gibi. Sonrası hepimizin malumu. O günkü Yunan bugünkü yılan her alanda Türkiye karşıtlığı ile pervasızca işgalci ve uluslararası hukuku hiçe sayan. Bir adeta korsan devlet davranışı sergileyerek Türkiye’nin NATO’ya geri aldırışını ve geçmişteki birçok iyiliklerini hiçe sayarak bugün karşımıza 12 adaları silahlandırmaktan tutun, birçok uluslararası suçu mültecilere yapılan işkence ve zorbalıklar başta olmak üzere, işlemiş olmasına rağmen, ardına aldıkları destekçileri ABD ve AB Ülkeleri, bunlara ilaveten Suudiarabistan, BAE, Mısır, İsrail, Kıbrıs Rum kesimi ile birlikte Türkiye’ye uyguladıkları her türlü aleyhte oyunlar. Akdeniz, Ege, Adalar, Deniz ve Hava hatlarında tecavüzler gibi haksızlıklarını Türkiye karşıtı aldırılan kararlar ile Türkiye’ye ambargo uygulanması konusunda, 
F-35 uçak projesinden çıkartılması, F-16 uçaklarının tedarikindeki engellemeleri gibi birçok alanda bilinçli olarak ayak bağı olmaktadır. Türkiye’nin elinden alınan bu imkanlar ABD ve Fransa  uçaklarının Yunan’a verilmesi ile bölge de dengeler Yunanistan lehine değiştirilmiştir.

Özelliklede Yunanistan mülteciler konusunda, ekonomik baskı ve cebren kendi isteklerini kabul ettirme  konusunda Türkiye’nin Yunanistan’a karşı bitmez tükenmez sabrı, onca iyiliğine ve iyi niyetine karşın Yunanistan, Türkiye’ye imkan bulduğu her alanda etmediğini bırakmayan ahde vefasız bir düşman olup çıkmıştır. 

Sonuç olarak bu sinsiliklerinin ardına sığınmış bu tarz ülkelere ve mantaletilerine karşı mutlaka çok uyanık ve kararlı bir duruş, gerekirse çok sert bir müdahale ile karşı karşıya kalmada Türkiye hazırlıklı olmalıdır. (Devamı Haftaya)

(Yeni Journal’da yayımlanan köşe yazıları, yazarların kendi görüşlerini yansıtmaktadır. Yazıların tüm hukuki sorumluluğu yazarlara aittir.)