Türkiye’nin siyasi tarihinde önemli dönemeçlerden biri daha yaşandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 13 yıl aradan sonra ilk kez, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) heyetini Beştepe’de kabul etti. Görüşme, kamuoyunda büyük yankı uyandırırken, “terörsüz Türkiye” vizyonu kapsamında atılan en büyük adımlardan biri oldu.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleşen görüşmeye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yanı sıra, AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala ve Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın da katıldı. DEM Parti’yi ise Van Milletvekili Pervin Buldan ve İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder temsil etti.

Bir buçuk saati geçen görüşmenin ardından DEM Parti, yaptığı açıklamada olumlu mesajlar verdi ve sürecin yapıcı bir zeminde ilerlediğini vurguladı.

Görüşme sonrası DEM Parti tarafından yapılan yazılı açıklamada, görüşmenin “olumlu, yapıcı, verimli ve geleceğe dair umut verici” bir atmosferde geçtiği belirtildi. Açıklamada, “şiddet ve çatışmanın olmadığı, demokratik ve siyasal alanın güçleneceği bir dönemin” önemi vurgulandı. Bu ifadeler, hem yeni sürecin benzeri bir siyasi açılımın sinyallerini vermekte hem de tarafların geçmiş deneyimlerden ders çıkararak yeni bir yol haritası üzerinde fikir alışverişi yaptığını göstermekte.

2015 yılında sona eren çözüm süreci sonrası, Türkiye’de Kürt sorunu ekseninde ciddi siyasi ve toplumsal kırılmalar yaşandı. Güvenlik politikaları öncelikli hale gelirken, siyasal diyalog uzun süre askıya alındı. Ancak MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin çağrısıyla yeni bir süreç tekrardan gündeme geldi. Ve samimi, kararlı adımlarla da devam etmekte.  Beştepe’de  dün gerçekleşen görüşme, Türkiye’nin yeniden diyalog kanallarını sonuna kadar açtığını gösterdi.

Görüşmede Efkan Ala ve İbrahim Kalın gibi tecrübeli isimlerin yer alması da dikkat çekici. Ala, çözüm süreci döneminde İçişleri Bakanı olarak aktif rol almış, Kalın ise hem Cumhurbaşkanlığı Sözcülüğü hem de istihbarat

başkanlığı tecrübesiyle güvenlik ve diplomasi alanlarında kritik işlevler üstlenmiş bir isim. Bu durum, görüşmenin yalnızca sembolik değil; stratejik bir boyutu olduğunu da gösteriyor.

Bu görüşme, toplumsal düzeyde hem umut hem de ihtiyatla karşılandı. Bir yandan halkın önemli bir kısmı, silahsız ve demokratik çözüm yollarının yeniden masada olmasını olumlu karşılarken; diğer yandan geçmiş süreçlerde yaşanan kırılmaların tekrar etmemesi adına tarafların daha şeffaf, kapsayıcı ve sürdürülebilir bir yol izlemesi gerektiği vurgulanıyor.

Türkiye’nin demokratikleşme süreci, diyalog ve uzlaşı kültürünün güçlenmesine bağlı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile DEM Parti heyeti arasında gerçekleşen bu görüşme, Türkiye’nin geleceğine dair umutları yeniden yeşerten önemli bir adım oldu. Ancak bu sürecin, gerçek bir toplumsal barışa evrilebilmesi için yalnızca siyasi değil, toplumsal düzeyde de desteklenmesi ve kalıcı reformlarla somutlaştırılması şart.

Bu gelişme, yalnızca Kürt meselesine değil, Türkiye’nin tüm demokratikleşme çabalarına ışık tutabilecek potansiyele sahip. Önümüzdeki dönemde atılacak adımlar, bu görüşmenin tarihi niteliğini daha da pekiştirecektir.