Özel Haber
Begüm Sıla EREN - Sıcacık pideleriyle, Güneydoğu’nun lezzetli fırın kültürünü Ankara’ya taşıyan, sadece Ramazan ayı içinde değil, yılın 365 günü Ramazan pidesi çıkaran, Başkent Fırın ve Ciğer Salonu konuklarından yoğun ilgi görüyor.
Şanlıurfa’nın atadan kalma fırın kültürünü Ankara’ya taşıyan İbrahim Usta, fırın yemeklerinin lezzetini ve dikkat çeken Ramazan pidesinin sırrını Yeni Journal’a anlattı.
“Aynı lezzeti korudukça, her gün müşterimiz artıyor”
Çok çeşit yapmadıklarını, kaliteye önem verdiklerini belirten İbrahim Uluğ, “Açıkçası 2019 yılında burayı açmaya karar verdik, burası aile işletmesi, oldukça samimi birbirimize destek verebiliyoruz. 3-4 eleman var bize yardımcı oluyorlar, salaş bir yer biz daha çok lezzete hitap ediyoruz, damak lezzeti bizim için önemli, Güneydoğu’nun her bölgesine hitap edecek lezzetler ortaya koymaya çalışıyoruz. Çok çeşit yapmıyoruz, bizim için kalite önemli, ürünlerimizin tazeliği önemli, kalemimizi bozmuyoruz. Aynı lezzeti korudukça, her gün müşterimiz artıyor ve daimi müşterilerimiz ise, bizden vazgeçmiyor’’ dedi.
“Amacımız Güneydoğu insanının damak tadına hitap etmek”
Çeşitlerini ve fırın hizmetlerini anlatan İbrahim Uluğ, şunları ekledi; “ Biz 4 çeşit pide yapıyoruz, kıymalı pidemiz, kaşarlı pidemiz, kuşbaşılı pidemiz ve içli pidemiz var ve bunun yanında lahmacunumuz var. Sadece Ramazan ayında değil, yılın 365 günü fırından sıcak ve taze çıkan, Ramazan pidelerimiz oluyor. Aklınıza gelebilecek siyasi ve bürokratların yüzde 25’i lezzetlerimizin tadına bakmıştır. Amacımız Güneydoğu insanının damak tadına hitap etmek, Mangalımız var bunun yanı sıra, Urfa usulü kuzu ciğeri, Urfa usulü kuşbaşı, tavuğumuz var bunu soya sosu süt ile marine ediyoruz. Son olarak acısız Urfa kebabımız var, katkı maddesi yoktur ürünlerimizde, içinde sadece et ve tuz var. Ek yağ kullanmıyoruz ürünlerimize, aynı zamanda dondurulmuş ürünleri tercih etmiyoruz, doğallıktan yanayız. Bunun yanında insanlar, isteklerine göre hazırladıkları içleri pide ve lahmacun için getiriyor, yaptıkları tava yemeklerini getiriyorlar pişiriyoruz.”
“Ankara’da bizim yörenin fırın kültürünü bulamadım”
Başka restoran ve işletmelerde de çalıştığını dile getiren Uluğ, “ 96 yılından beri Ankara’dayım birçok restoranda ve işletmede çalıştım. Bizim yörenin fırın kültürünü bulamadım, bu eksikliği fark ettim ve pandemi döneminde, herkesin iflas ettiği o dönemde biz bu konsepti açmaya karar verdik. İşimizi severek yapıyoruz bu çok önemli, hangi işi severek yaparsanız, muvaffak olursunuz. Benim ata mesleğim fırıncılıktı, ailem Urfa’nın eski fırıncılarından, 8-10 tane işletmemiz vardı. Zamanla azalmaya başladı, yeni neslin ilgisi değişti, ailem fırıncılığı yavaş yavaş bıraktı ama ben bırakmadım, devam ettim, çalıştım, bugünlere geldim” ifadelerini kullandı.
“Aynı ilgi her gün devam ediyor”
İşletmesinde ilginin hep yoğun olduğunu belirten Uluğ şunları söyledi; “ Aynı ilgi her gün devam ediyor, Ramazan pidemiz için de devam ediyor, iftar saati geçeli bir saatten fazla olsa dahi gelen müşterilerim var. Daha önemlisi işletmemize, sadece yakın çevreden gelmiyorlar. Burası Çankaya’da bir işletme, daimi müşterilerim, Yaşam Kent, Mamak, Gaziosmanpaşa, Gölbaşı gibi uzaklıklardan gelip, o ekmeği alıyorlar. Sırrımız severek yapmak dediğim gibi lezzet doğallıktan, tazelikten ve severek yapmaktan gelir. Bu sır bizim hep dolu olmamızı ve yeni müşterilerin buraya gelmesini sağlıyor. Çok yakın gördüğümüz daimi müşterilerimiz bazen kendi damak zevkine göre kendi yemeklerini bile hazırlıyor, ne kadar samimi ve salaş bir ortam olduğunu anlayabilirsiniz.”
“Şişme fiyatlar uygulamayı doğru bulmuyoruz”
Şişirme fiyatlar uygulamadıklarını söyleyen Uluğ, “ Fiyat performansımız bu bölgeye göre çok uygundur. İşletmemiz salaş ve belli bir kitleye hitap ediyor. Lahmacunumuz 90 lira iki tane alsa gelen müşteri rahat doyabilir, kıymalı pidemiz ise 170 lira bu fiyatları örnek vermek için söylüyorum. Çankaya’da olmamıza rağmen, şişme fiyatlar uygulamayı doğru bulmuyoruz. Ramazan ayı diye ek ücretler talep etmiyoruz, masa süslemiyoruz dolayısıyla fiyatlar da şişmiş fiyatları doğru bulmuyoruz ve kendimiz de uygulamıyoruz. Müşterilerimiz daim bu bizim için yeterli, ailece çalıştığım bu işletmede, her gün ilgi görüyor olmak bizi mutlu ediyor, sunduğumuz ata mesleği lezzetleri insanların beğenmiş olması bizim için çok önemli, herkesi Başkent Fırın ve Ciğer Salonuna, bu lezzetler ile tanışmaya bekliyorum” dedi.
