Medya okuryazarlığı, yazılı ve yazılı olmayan formatlardaki basın-yayın organlarının mesajlara ulaşma, bunları çözümleme, değerlendirme ve iletme yeteneği olarak tanımlanıyor. Ülkemizde, özellikle televizyon karşısında geçirilen zamanı şöyle bir düşündüğümüzde; özellikle çocukların, medya okuryazarlığı anlamında doğru bilinçlendirilmesi gerek. Bilindiği gibi, medyanın olumlu veya olumsuz katkıları olabiliyor. Önemli olan, doğru bir aktarım ile medyanın olumlu yanlarını ortaya çıkarabilmek.
Medya okuryazarlığı, medya karşısında etkiye en açık, en hassas grubu oluşturan çocukların, medya ile ilgili doğru soruları sorup, doğru yanıtları bulabilmesini amaçlıyor. Özellikle Avrupa’da erken yaşta medya eğitiminin, ana okullarında dahi verildiğini duymuştum. Ülkemizde de çocuklar, günden güne artan ve cazip hale gelen medyanın etki ve büyüsüne kapılmadan, ‘doğru medya takip’ ve ‘bilinçli’ kullanımın geliştirilmesi, yaygınlaştırılması gerek. Araştırmalarıma göre; psikologlar, pedagoglar ve iletişim bilimciler, kitle iletişim araçlarına- medyaya çok fazla maruz kalmayı bir risk faktörü olarak görmekte. Hal böyle olunca medya okuryazarlığı da bu noktada kalkan görevini üstleniyor.
Şöyle bir düşündüğümüzde çocuk, hayatı sadece ders kitaplarında veya okulda öğrenmiyor. İç içe olduğu bir hayat var. Aynı zamanda kitle iletişim araçları ve sosyal medyadan izlediği, duyduğu içerikler söz konusu… En basiti, günümüz çocuklarının ne yazık ki başından ayrılamadığı, saatlerini harcadığı bir sosyal medya var. Yapmış olduğum özel haberlerde de belirttiğim gibi artık eski nesil oyuncaklar, oyunlar, aktiviteler oldukça nadir. Artık 3-4 yaşındaki bir çocuğun elinde bile ne yazık ki tablet, telefon var. Çocukların özellikle psikolojik gelişimlerinde medya içeriklerinin payı da oldukça fazla.
Üzülerek belirtmek istiyorum, izlediği çizgi filmden dolayı kendine zarar veren, etkilenen, çizgi film kahramanını kendi yerine koyup ölümle burun buruna kalan sayısız çocuk var. Çünkü her iletişim ürünü, gösterdiğinin çok üzerinde anlam taşımakta ve bununla tüketicisini istenilen yönde yönlendirmekte. Çocukların ekranda izlediğini, "gerçeklik" ve "kurgu" bakımından ayırt etme becerisi, kazanacakları medya okuryazarlığı bilincini, medyanın olayları ve olguları nasıl ve neden belli yönleriyle yansıttığı çocuklara net bir şekilde anlatılmalıdır.
Yeni Journal’da yayımlanan köşe yazıları, yazarların kendi görüşlerini yansıtmaktadır. Yazıların tüm hukuki sorumluluğu yazarlara aittir.
