Ekin Hazal DOĞRUYUSEVER/FETÖ’nün darbe girişiminde bulunduğu 15 Temmuz 2016 günü, sokağa çıkarak darbecilere karşı duran vatandaşlardan biri de, Ankara’da yaşayan Şener Şener idi... FETÖ’nün darbe girişimi sırasında vücudunun tam 17 yerine şarapnel parçası isabet eden ve gazi olan Şener Şener, o gece bir yandan can pazarı yaşandığını, bir yandan da herkesin birbirine yardım etmeye çalıştığını söyledi. 

IMG_4398

15 Temmuz gazisi Şener Şener, sorularımızı yanıtladı:

-Öncelikle sizi daha yakından tanıyabilir miyiz?

-Adım Şener Şener, Doğma büyüme Ankaralıyım ama aslen Karslıyım. Evliyim 3 çocuğum var. Ankara Toptancı Hali’nde dükkanım var. 15 Temmuz hain darbe girişiminin olduğu zaman 17 şarapnel parçası vücuduma isabet etti ve gazi oldum. Görüş ve yapı olarak oldukça vatansever bir insanım. Dil, din, ırk ayrımı gözeten bir insan kesinlikle değilim, fakat söz konusu vatansa gerisi teferruat benim için…

IMG_4439

“Yerde yatanları ve yaralananların bir kısmını moto kuryeler taşıdı”

-15 Temmuz hain darbe girişiminin yaşandığı gece neredeydiniz? Duyduğunuzda neler hissettiniz ve sonrasında süreç nasıl ilerledi?

-Hain darbe girişiminin olduğu gece, ailecek Ankara Altındağ’da evimizdeydik. Evimiz, Ankara Altındağ İlçe Emniyeti’nin hemen arkasında yer alıyordu. Eşimin doğumu çok yakındı, bu yüzden heyecanlı bir şekilde evde oturuyorduk. İkinci çocuğumuz dünyaya gelecek diye sevinçli ve heyecanlıydık. Bir kızım olacaktı. Akşam saatlerine doğru uçak seslerini duyar olduk fakat açıkçası böyle hain bir girişim olacağı aklımızın ucundan geçmedi. Belli bir süre sonra, eşimin erkek kardeşi beni arayarak dışarıda bir problem olduğunu söyledi. Böylece eşimin erkek kardeşiyle birlikte evden çıkıp Altındağ İlçe Emniyeti’nin önüne gittik. 22.00 -23.00 suları gibi uçakların sayısı arttı. Ne olduğunu anlamaya çalışıyorduk. Her zamankinden farklı bir hareketlilik olduğu belliydi. O esnada bunun bir darbe girişimi olabileceğini düşündük ve bunu net olarak anladığımız anda biz her türlü savunmaya hazırdık. Daha sonra kendi araçlarımızla Kurtuluş’un girişindeki pastanenin önüne geldik. Orada aracımızı park etmek istedik çünkü diğer türlü karşı tarafa, Kızılay’a geçemiyorduk. Tanklar adeta tüm yolu kapatmıştı... Yolun kenarına araçlarımızı bıraktık ve yürüyerek Kızılay’a doğru gitmeye başladık. Toplam 7 arkadaştık ve toplam 7 arkadaş olarak da gazi olduk. O hain, o karanlık gecede Kızılay'a kadar yürüyerek gittik ama inanılmaz bir insan kalabalığı vardı. Mermi sesleri Türk Silahlı Kuvvetleri Genel Kurmay Başkanlığı’nın önünden geliyordu. Hemen Genelkurmay Başkanlığı’nın önüne doğru ilerledik. Oradaki demirliklerde bekledik ve darbeci askerler, bize ateş etmeye başladı. Saatler ilerledikçe, hainlerin girişimi de artıyordu. 15 tane şarapnel parçası bacağıma, 2 tane şarapnel parçası ise göğsüme isabet etti. Yani toplam 17 tane… Kemiklerimde hiçbir zarar, tahribat olmadı. Daha çok etime isabet etti. Genelkurmay Başkanlığı’nın önünde hain FETÖ'cüler bize ateş açmaya başlayınca, demirliklerin önünde durduk ve tekrar geri çekildik. İnsan kalabalığı başlayınca hep beraber Genelkurmay Başkanlığı’nın bahçesine girdik.  Biz bahçeye doğru içeri girince, insanların büyük bir çoğunluğu da içeriye girmeye çalıştı. O esnada meclise de bombardımanlar sürüyordu. Meclise havadan bomba atıldıktan sonra arkadaşlarıma  bombanın Genelkurmay Başkanlığı’na da gelebileceğini söyledim. ‘Ya içeri gireceğiz ya da burada öleceğiz’ dedim. Tekrar içeri girmeye çalıştık, içimizde herhangi bir korku veya endişe yoktu. Vatan aşkı ve sevgisi insanın içinde olduğu zaman ne korku ne de en ufak bir endişe hissediyorsun böyle anlarda. Mermiyi seslerini duyup önlem almasaydık, direkt olarak bize isabet edecekti. Merminin isabet ettiği insanlar hayatta kalma mücadelesi verdi, ne yazık ki çoğu hayatını kaybetti. Yerde yatanları ve yaralananların bir kısmını moto- kuryeler taşıdı. Çünkü araç girişi yok. Hiçbir şekilde araç giremiyor. Kızılay’ın Meydanına kadar moto kurye beni götürdü.  Trafiğin açıldığı yerde de kim olduğunu hatırlamıyorum Allah bin kere razı olsun kırmızı bir araç durarak beni aldı ve hastaneye yetiştirdi. Her yerim kan revan içerisindeydi. Hastanenin acilinde sayısız yaralı vardı. Herkes, tüm sağlık personeli canla başla yardımımıza koşuyordu.

IMG_4417

“Keşke o gece bize ateş eden hainlerin gözlerinin içine baksalardı…”

-O gece sizi ve milyonları sokağa çıkaran o duyguyu nasıl tanımlarsınız? 15 Temmuz hain darbe girişiminin önlenmesindeki en büyük unsur sizce neydi?

 -Bu ara insanlar, hep gelecek nesillere sitem ediyor, yani insanların gelecek nesillerden beklentisi yüksek diyeyim. Aslında o hain gecede orada olsaydınız geleceğin kime emanet olduğunu çok daha net görürdünüz.  İnanılmaz vatansever bir gençlik geliyor. Ben hain darbe girişiminde 15-16 yaşındaki çocukların bile Genelkurmay Başkanlığı’nın camına, demirliklerine tırmanmaya çalıştığını gördüm, üstelik yukarıdan ateş edildiğini bile bile… Bu yüzden gençlikten umudum oldukça yüksek… Vatanımız, hainlere bırakılacak bir vatan değil. Biz bunun için mücadele ettik. Biz hiçbir çıkar gözetmedik. Bize kimse sokağa çıkmak için bir şey vaat etmedi. Bizler vatan için çıktık, mücadele ettik. Allah tekrardan yaşatmasın ki zaten buna hiçbir şekilde geçit verilmez, bugün olsa gözümü kırpmadan yine sokağa çıkarım.

 Bazıları ne yazık ki bunun bir kurgu ya da kontrollü darbe olduğunu iddia ediyor. Ben öyle düşünenlere şöyle diyorum; ‘Keşke o gece bize ateş eden hainlerin gözlerinin içine baksalardı da gerçekten neyin nesiydi anlasalardı.’ Yüzlerce insanı çoluğundan, çocuğundan ettiler. Birçok anne babaya evlat acısı yaşattılar. Bu ülkenin geleceğiyle oynamaya çalıştılar ama başarılı olamadılar. Ülkemiz, hiçbir zaman hainlerin eline kalmayacak. Bizim vatanımızdan binlerce kahraman çıkar. Belki bu kahramanların binlercesi hayatını kaybeder ama yine binlercesi yeniden doğar. Darbe girişiminin önlenmesindeki en büyük güç şüphesiz halkın gücü… Gölbaşında, Emniyet’te birçok şehit verdik. Adeta o gece, ölüme yürüyen rahmetli Ömer Halisdemir, 17 kurşunla vatan toprağına düştü. Darbe girişiminin yönünü değiştiren vatanseverlerden biriydi. Rahmetle anıyorum. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’da vatanı için mücadele ediyor, bu yüzden hep söylediğim gibi bizim için önemli olan vatanımızın birliği ve bütünlüğü. Bu vatan hepimizin!