Volkan ESER’in Özel Röportajı

Çözüm Süreci döneminde, devlet ile PKK arasında ‘arabuluculuk’ yapan ve siyaset arenasında da aktif isim olarak gündeme gelen yazar İlhami Işık ile gündemin öne çıkan meselelerini konuştuk.

Yeni Journal Genel Yayın Yönetmeni Volkan Eser’in sorularını yanıtlayan İlhami Işık, flaş ve çarpıcı iddialarda bulundu. Yazar İlhami Işık, son yapılan anketler ile sonuçları, millet ittifakının uyguladığı politika, genişletme yönündeki görüşmeleri, ekonomide gelinen noktayı, HDP’nin millet ittifakı içerisine girip girmeyeceği, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kimi destekleyeceği ve AK Parti’nin son durumu gibi konularla ilgili, sorularımızı yanıtladı. İşte Işık ile dopdolu röportajımız;

-İlk olarak anketlerden başlayalım. Şahsen anket firmalarına güvenin oldukça azaldığı gerçeğini hatırlatarak, sormak isterim; Kamuoyuna yansıyan bir anket firmasının yayınladığı sonuçlar var. Özellikle Doğu ve Güneydoğu’da CHP’nin oylarını arttırdığı gösteriliyor. Nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizce de öyle midir?

- Işık: Anketi henüz okumadım, o yüzden anket üzerine herhangi bir yorumda bulunamayacağım. Ama genel anlamda, anketin verileri doğruya yakın verilerdir. Şöyle düşünün, Türkiye’de yoksulluk, hayat pahalılığı, ekonomik sıkıntının etkilemediği hemen hemen hiç kimse kalmadı. Sadece yoksulları, çaresizleri etkileyen bir ekonomiden bahsetmiyoruz. İşi gücü olanların da ciddi anlamda sıkıntı yaşadığı bir dönemden bahsediyoruz. Ve bu dönemi yöneten de AK Parti’dir. Böyle bir tabloda, AK Parti oylarının düşmemesinin bir izahı olamaz. Çünkü toplum, kendisine ekonomik refah, huzur ve yarına umut anlamında iktidarlara oy verir ve tercihini öyle şekillendirir. Ama uzun süre ağırlaşan, yakın zamanda da çaresi görülmeyen, ciddi bir ekonomik krizle karşı karşıyayız. İnsanların aldığı ücret, ne yazık ki hayatlarını sürdürmeye elverişli değil. Düşünebiliyor musunuz, açlık sınırı ile asgari ücret arasındaki fark 3 TL. Özellikle Güneydoğu’da insanların büyük çoğunluğu işsiz. Mevsimlik işçiler de pandemi nedeniyle iş yaşamına katılamadı, gidemedi. İşsizliğin bu kadar arttığı, insanların sosyal yardımlarla geçindiği bir yerde, iktidarın oyunun düşmemesi mümkün değil. Kılıçdaroğlu’nun son dönemde yaptığı açılımlar, herkesle helalleşme ve herkesin kendisini temsil edebileceği bir demokrasi anlayışı, en çok politize olan, ama yoksulluk ve çaresizlik içerisinde olan Kürtler içerisinde bir nebze oy getirisine dönüşmesi sürpriz olmaz. Boyutunu bilmiyorum, fakat sayın Kılıçdaroğlu’nun bu açıklamaları geniş kitleler tarafından olumlu karşılanıyor. Bu olumlu yansıyışın bir oya dönüşüp dönüşmeyeceğini de, seçim sürecinde göreceğiz.

- AK Parti’yi kuruluşundan buyana takip edenlerdensiniz. Bazı çevreler, bu sıralar AK Parti ve Kabinede değişim olacağı kanaatinde. Siz böyle bir kanaat taşıyor musunuz?

-Işık: Kesinlikte ben de aynı kanaati taşıyorum. AK Parti’nin mevcut kadrolarla seçime gitmesi demek, intihar etmek demek. Ben ciddi bir değişimin gerçekleşeceğine inanıyorum. Yani AK Parti açısından bu kadroyla seçime girmek, bir intihardır. Ancak o zaman kendi hedef kitlesine bir cevap vermiş olabilir. Diğer kitleleri saymıyorum. Çünkü yüzde 30 bandını korumak adına, ciddi bir kadro değişimine gittikten sonra seçime gidebilir. Bunu yapmak zorunda ve yapacak.

-20 yıldır iktidarda olan bir partiden söz ediyoruz. AK Parti başta ekonomi olmak üzere, gelinen bu olumsuz durumu olumlu yöne çeviremez mi? Zira sayın Erdoğan’ın attığı ve açıkladığı bazı önemli adımlar var!

-Işık: Hayır, öyle bir umudum yok. Olaya sübjektif bakmıyorum. Yapamaz inancında olan biri değilim. Ama şu an yapılan her şey, durumu daha da kötüye götürüyor. Çünkü, sorunu tam olarak kavrayan, sorunun varlığını kabul edebilir. Sorunun varlığını kabul ederse, doğal olarak çözüm yollarını uygular. Ama sorunu görmüyor. AK Parti’ye göre yoksulluğun boyutu bu kadar değil, ekonomik kriz bu kadar derin değil. Şimdi öyle baktığınız zaman da, çare konusunda gerekli adımlar atılmıyor. Nitekim, artık enflasyon kat kat artıyor. Sadece benzin 15 TL’ye doğru gitti. Bu bile gidişatın ne kadar olumsuz olduğunu gösteriyor. Ama banka kredileriyle, devlet bankalarına yönelik bir hamle yapılıyor. Bankalar zaten herkese kredi vermiyor. Zaten toplumun da borcu kapatma imkanı kalmadı. Bir-iki sene evvel siz borçlarla idare edebiliyordunuz, ama artık o imkan da kalmadı. Gelir yok. Bir işçiyseniz, memursanız, kazandığınız para sizi açlıktan kurtarabiliyor, yoksulluktan kurtaramıyor. Bunun için de bu kredilerin de bir anlamı yok. Hibe olursa evet. Dünya resmi krizlerde bu tür sorunları yaşayan insanlara, hibe şeklinde yardımlarda bulunuyor. Ama AK Parti’nin bulduğu en iyi yöntem, kredi vermek. Bu da soruna pansuman bile olmuyor.

-Yeni bir süreç olur mu? MHP’ye rağmen AK Parti HDP yakınlaşması sizce mümkün mü?

-Işık: Yani teorik olarak baktığınızda, tabii olabilir. Konu Sayın Erdoğan ise, her şeyi beklemek mümkün. İktidarı tehlikede gördüğü zamanda bütün adımları her an atabilir. Geçmişte de atmıştı, hemen yarın da atabilir. Ama bunun olumlu bir sonuç vermesi, bugün itibariyle çok düşük. Güven ortamı o kadar kaybedildi ki, şimdiye kadar attığı adımlardan çok daha farklı bir adım atması gerekir. Tekrarlıyorum, teorik olarak mümkündür, olabilir. İktidarı tehlikede gördüğü anda Sayın Cumhurbaşkanı her türlü hamleyi yapabilir. Bu, kendisinin hem karakterine uygun, hem de şimdiye kadar yaptığı işlere de uygun. Fakat bunun karşılık bulması, düne göre oldukça zayıf.

- Peki HDP size göre ne yapar? Millet ittifakının bir birleşeni midir? HDP Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde hangi ittifakın adayını destekler?

-Işık: HDP’nin Millet İttifakı içerisinde bir yer alma düşüncesi veya çalışması yok. Üçüncü ittifakı geliştiriyor. Parlamento seçimlerinde, üçlü ittifak olarak seçime girme düşüncesi var. Ama Cumhurbaşkanlığı seçiminde ise, millet ittifakının çıkaracağı adayı destekleyeceği açık görünüyor.

-Yeni kurulan partiler ne yapar? Özelikle Deva ve Gelecek Partileri. Millet ittifakında yer alma ihtimalleri var mı?

-Işık: Şubat ayında altı liderin ortak bir açıklaması olacak. O beklenti var. Beraber hareket etme açıklaması var. Gidişat beraber davranmaya doğru gidiyor. Eğer beklendiği, konuşulduğu ya da umulduğu gibiyse, AK Parti ciddi bir oy kaybına uğrarsa, yeni kurulan partiler ciddi anlamda oy alacaklardır diye düşünüyorum. Şahsen Millet İttifakının büyüyeceğini düşünüyorum. Bunun bütün işaretleri şu anda onu gösteriyor.