Rusya devlet haber ajansı RIA Novosti'nin aktardığına göre, Nisan ayının başında Rusya, Türkiye, İran ve Suriye dışişleri bakan yardımcıları Moskova'da bir araya gelecek. 

Normal şartlarda, 4 ülkenin dışişleri bakan yardımcıları, 15-16 Mart tarihlerinde Moskova'da dörtlü bir görüşme gerçekleştirecekti. Ancak bu toplantının son anda "teknik sebeplerle" iptal edildiği bildirilmişti. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, bu görüşmelerin, dışişleri bakanları seviyesinde görüşme için bir ön adım olabileceğinin sinyallerini vermişti.

16 Mart'ta, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, Moskova'ya giderek ülkesinde 10 yılı aşkın süredir devam eden iç savaşta en büyük destekçilerinden olan Rus mevkidaşı Vladimir Putin'le bir görüşme gerçekleştirmişti. Rus basınına yansıyan bilgilere göre, Putin bu ziyarette Türkiye ile normalleşme adımlarının görüşülmesini istiyordu. 

Batı basınında Türkiye ile 14 Mayıs seçimlerinden önce ciddi normalleşme adımları atılmasına sıcak bakmadığı belirtilen Esad, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'la görüşme için "Türkiye'nin Suriye topraklarında bulunan askerlerini çekmesini" şart koşmuştu. 

Rusya ve İran, Suriye İç Savaşı'nda Esad yönetimine destek verirken, Türkiye Esad'ı devirmeyi hedefleyen muhalif gruplara destek veriyor. 

Türkiye-Suriye ilişkileri

Suriye’de protestoların şiddetle bastırılmaya çalışılmasıyla 15 Mart 2011’de başlayan ve hala devam eden, terör örgütlerinden devletlere birçok tarafın dahil olduğu, 2. Dünya Savaşı sonrası dönemin en kanlı çatışmalarından olan Suriye İç Savaşı Şam yönetiminin Batı dünyasıyla bağlantısını kopardı. Şam’ın ülkenin bazı bölümlerinde kontrolü kaybetmesiyle oluşan güç boşluğundan faydalanan IŞİD gibi radikal İslamcı gruplar da savaşın tarafı haline geldi.

Stoltenberg’ten Ukrayna’ya sürpriz ziyaret Stoltenberg’ten Ukrayna’ya sürpriz ziyaret

Türkiye, savaş boyunca Esad’ı devirmeye çalışan muhalif gruplara destek verdi. Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı ve Ahmet Davutoğlu’nun Başbakanlığı’nda Türkiye, artan IŞİD saldırıları nedeniyle Şah Fırat Operasyonu’nun düzenleyerek TSK’yı Suriye’ye soktu ve Süleyman Şah’ın naaşını taşıdı.

Türkiye, Suriye’nin kuzeydoğusunu terör örgütü olarak tanıdığı SDG’nin kontrol etmesini de bir ulusal güvenlik tehdidi olarak görüyor. ABD’nin IŞİD’le mücadele ve devamında SDG ile YPG’yi desteklemesi, Ankara-Washington hattında bir gerginlik konusu.

Türkiye 2016'dan bu yana Suriye'nin kuzeyine 4 kapsamlı operasyon düzenledi. Bu harekatlar 2016'da Cerablus, El-Bab ve Halep'e yapılan Fırat Kalkanı, 2018'de Afrin ve Halep'e yapılan Zeytin Dalı, 2019'da Rasulayn ve Tel Abyad'a yapılan Barış Pınarı, 2020'de İdlib'e yapılan Bahar Kalkanı harekatları.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, savaş boyunca Esad karşıtı birçok söylem kullandı, Suriye liderine “katil”, “terörist” dedi, “Muhaliflerin Esad’ı indireceğini” söyledi. Bu dönemde birçok AKP yetkilisi ve iktidara yakın medya kuruluşu Esad’a ‘Esed’ diye hitap etmeye başladı.

2022’de Türk dış politikası İsrail, Mısır ve Ermenistan gibi geçmişte krizler yaşadığı ülkelerle normalleşme sürecine girerken Şam da gündeme geldi. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, 2022’nin Ağustos ayındaki bir konuşmasında Suriye Dışişleri Bakanı Faysal Mikdad ile Ekim 2021’de görüştüğünü kamuoyuna duyurdu. Ankara’dan Şam ile de normalleşme sürecine girilebileceğine dair sinyaller gelmeye başladı.

Cumhurbaşkanı, Endonezya’daki G20 liderler zirvesi sonrası yaptığı açıklamada, Esad ile ilgili soruya, “Siyasette ebedi olarak dargınlık, kırgınlık, küslük olmaz. Haziran seçiminden sonra bir sil baştan yapabiliriz” şeklinde konuşmuştu.

Erdoğan 23 Kasım’da yaptığı grup toplantısında da, "Esad ile görüşme olabilir, siyasette küslük dargınlık olmaz eninde sonunda adımlarımızı atarız" dedi.

Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar ve MİT Başkanı Hakan Fidan, 2022'nin Aralık ayının sonunda Moskova'da Suriyeli mevkidaşlarıyla bir araya gelmiş, bu diplomatik ilişkileri 10 yıldan uzun süre önce kesen iki ülke arasında kamuya açıklanarak yapılan en üst düzey toplantı olmuştu.

Erdoğan ve Esad, son olarak 2011 yılında telefonda görüşmüştü.