Sağlıkta şiddet, Türkiye'de hem iktidarın, hem de muhalefetin gündeminde. Korona virüs ile mücadelede ön saflarda yer alan sağlık çalışanları, bir yandan da şiddetle baş etmeye uğraşıyor. Geçtiğimiz günlerde, Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası'nın ‘Sağlıkta Şiddet Raporu’na denk geldim. Rapora göre, Ocak ayında 68 saldırganın neden olduğu 30 şiddet olayında, 57 sağlık çalışanı mağduriyet yaşadı, 30 şiddet olayının 5'ini hastalar gerçekleştirirken, 19'una hasta yakınları, 1'ine yönetici, 5'ine ise diğer kişiler sebebiyet verdi.

Gecelerini gündüzlerine katarak, fedakarca çalışan sağlık çalışanlarına yönelik giderek artan şiddetin, hiçbir açıklaması ve gerekçesi olamaz. Sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin cezasının caydırıcı olacak şekilde arttırılması ve gerekli önlemlerin bir an evvel alınması gerekiyor. Bu anlamda çalışmalar yürüttüklerini belirten Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, "Tıp eğitimi tercihindeki en küçük şüphe bile beni derinden üzmektedir. Bilin ki, altın yere düşürüldüğünde onun değeri düşmez. Elmas tozlandığında ışıltısından kaybetmez. Ve yine, bilin ki, altın ve elmas kıymet ve kabiliyetinde olanlar, bu kıymet ve kabiliyette olmayanlarla değişilmez. Unutmayın ki, zaman zaman büyüklerimizle de yaşadığımız gibi, karar olan söz bir sitem olan sözün üstündedir. Devletimizin sizler için en iyisini yapmaya çalıştığını ve bunun yakın olduğunu bilin!" diyerek sağlık çalışanlarına ilişkin bazı yasal düzenlemelere gidileceğinin de işaretini vermiş oldu.

 Sadece yasa veya düzenlemeyle de değil, toplumsal bilinç düzeyinin de artırılması gerekiyor ama nasıl? Kadına, hayvana, çocuğa şiddet uygulayan zihniyet yolu hastaneye düştüğünde bir de sağlık çalışanına şiddet uyguluyor. Şiddete uğrayan hekim ve sağlık çalışanlarının da sizler gibi bir aileleri olduğunu ve her gün tedirgin bir şekilde onların yollarını gözlediğini düşündüğünüz oldu mu? 

Temelde sağlık çalışanlarının sorunlarına dikkat çekmek için sadece Türkiye'de kutlanılan 14 Mart Tıp Bayramı yaklaşıyor. Karşılaştıkları türlü güçlüklere rağmen, büyük bir özveriyle insanların sağlıklı ve daha sağlıklı yaşaması için ellerinden gelen her türlü çabayı esirgemeyen, sunan verilen görevleri zamanında ve tam yapan tüm sağlık çalışanlarının 14 Mart Tıp Bayramlarını kutlarım. Dilerim ki, şiddetin son bulduğu, bu tarz kaygı ve endişelerin yaşanmadığı, gerekli düzenleme ve iyileştirmelerle sağlık çalışanlarımızın yüzünün güldüğü bir yıl olur.

Yeni Journal’da yayımlanan köşe yazıları, yazarların kendi görüşlerini yansıtmaktadır. Yazıların tüm hukuki sorumluluğu yazarlara aittir.