Kabine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında iki haftalık aranın ardından toplandı.
Saat 17.00'da başlayan toplantı yaklaşık 2 saat sürdü. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarda bulundu.
2023 seçimleri sonrası teşekkül eden Cumhurbaşkanlığı Kabinesi'nin 50'nci toplantısını tamamladıklarını ifade eden Erdoğan, toplantıda ülkeye, millete ve uluslararası gündeme dair kritik konuları görüştüklerini aktardı.

Türkiye'yi hedefleriyle buluşturma çabalarının hız kesmeden sürdüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Son kabine toplantımızdan bu yana yine yoğun bir mesai dönemi geçirdik. İçeride toplu açılış törenleri ve il ziyaretleri, dışarıda uluslararası zirveler ve seyahatler ile millete hizmet mücadelemizi kararlılıkla devam ettirdik. Ana muhalefet partisiyle aramızdaki ufuk, vizyon, zihniyet farkı, yaşanan her gelişmede kendini daha net belli ediyor. Milletim şunu bilsin, dünyanın içinden geçtiği fırtınalı dönemde Türkiye liyakatli kadroların riyasetindedir. Emin ve ehil ellerde güvendedir." ifadelerini kullandı.
Yasamada Cumhur İttifakı olarak tam bir uyum ve koordinasyon içinde çalıştıklarını vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Yürütmede Kabine üyelerimiz ve bürokratlarımız da ülkemizin sorunlarına çözüm yolları geliştiriyoruz. Yargımız kendi alanında Anayasanın çizdiği sınırlar çerçevesinde adaletin tecellisi için gayret gösteriyor. Devletin bütün organları, mesuliyet sahaları içerisinde görevlerini layıkıyla yerine getiriyor. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin en mühim çıktılarından biri olan bu kazanımları devam ettirmekte kararlıyız. Özellikle Batılı ülkelerin ciddi yönetim bunalımıyla yüzleştiği bugünlerde istikrar ve güven ikliminin değerini milletçe daha iyi anlıyoruz. Dünyada birçok ülkenin başına gelse yerle yeksan olacağı krizleri biz 86 milyonun kılına dahi zarar gelmeden başarıyla yönetiyoruz.
Son asrın en ciddi sağlık krizinden Rusya-Ukrayna arasındaki savaşa, bölgemizdeki kanlı çatışmalardan ticaret ve gümrük savaşlarına kadar birçok meselede bunu gördük, yaşadık bilfiil tecrübe ettik. Tuzağa düşmedik, oyuna gelmedik. Ülkemize ekonomik ve sosyal maliyet üretecek hiçbir maceraya atılmadık. Batılı ülkeler bize 'ne der' diye değil, 23 yılın engin tecrübesi, birikimi ve müktesebatıyla politikalarımızı belirledik. Burada şunu da ifade etmek isterim, dün bizi hem koronavirüs salgınında hem de Rusya-Ukrayna krizinde insafsızca yerenler, bugün utangaç da olsa hak verir noktaya geldiler. Dün bizi Avrupa'dan ve Batı bloğundan uzaklaşmakla suçlayanlar bugün takip ettiğimiz dengeli politikalara övgüler diziyor. Dün hükümetimin Suriye ve Gazze'deki vicdanlı duruşunu eleştirenler bugün sayemizde yurt dışına başları dik, alınlarını ak bir şekilde gidiyor."

"Doğruyu bildikleri halde ikrar edemeyenlere yapabileceğimiz hiçbir şey yok"
Kendilerini tenkit edenlerin, kimi zaman 2 yıl, kimi zaman 4 yıl, kimi zaman çok daha gecikmeli de olsa kendilerini takdir ve taltif eder konuma gelmelerinin kendi gelişimleri açısından önemli olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Doğruyu bildikleri halde ikrar edemeyenlere ise maalesef yapabileceğimiz hiçbir şey yok. İşte onlar boş, beleş işler peşinde koşarken biz geride bıraktığımız 2 hafta boyunca ülkemize ve milletimize hizmet için aşkla koşturduk." dedi.
Türkiye Büyük Millet Meclisinin 28'inci dönem 4'üncü Yasama Yılının açılışını 1 Ekim'de gerçekleştirdiklerini anımsatan Erdoğan, yeni dönemin farklı fikir, teklif ve değerlendirmelerin saygı, uzlaşı ve hoşgörü içinde özgürce ifade edildiği bir yıl olması temenni ettiğini hatırlattı.
Toplam değeri 8 milyar 425 milyon lirayı bulan 50 projenin açılış ve temel atma törenlerini 4 Ekim'de icra ettiklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Sultanbeyli ilçemizdeydik, bu yatırımların bir kez daha hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. 4 Ekim tarihi bizim için bir başka önemli ve kritik gün oldu. İsrail'in işgal ve soykırımına tepki olarak farklı ülkelerden Gazze'ye doğru yelken açan Sumud Filosuna güçlü moral desteği verdik. Vatandaşlarımızın da içinde olduğu aktivistlerin tahliye sürecini başarıyla yönettik. 4 Ekim'de başlattığımız tahliye operasyonuyla 36'sı Türk vatandaşı toplam 137 aktivisti ülkemize güvenle getirdik. 7 Ekim'deki ikinci tahliye sürecinde 16 vatandaşımızın ilk etapta Ürdün'e geçişi, ardından 15'inin ülkemize gelişini sağladık.
Gözaltına alınan 3 milletvekilimiz de Bakü üzerinden Türkiye'ye sorunsuz, sıkıntısız bir şekilde ulaştı. Türk Hava Yollarımızın 10 Ekim'de düzenlediği özel bir seferle 18'i vatandaşımız olan 21 ülkeden toplam 94 aktivisti Türkiye'ye intikal ettirdik. Filoya katılarak insanlığın vicdanına tercüman olan tüm vatandaşlarımıza, tüm aktivistlere bir kez daha teşekkür ediyor, tekrar geçmiş olsun diyorum. Batılı aktivistlerin tahliye operasyonlarımızdan övgüyle bahsettiği bu olayda Türkiye'yi suçlayanları ise milletimin vicdanına havale ediyorum."

"Sakarya Gaz Sahası'ndan 4 milyon hanemizin doğal gaz ihtiyacını karşılıyoruz"
İstanbul'da 5 Ekim'de düzenlenen 11'inci Enerji Verimliliği Forumuna iştirak ettiklerini hatırlatan Erdoğan, "Burada aynı zamanda ana muhalefetin Türkiye enerji arz güvenliğini hedef alan yakışıksız iddia ve ithamlarını da tek tek çürüttük. Sakarya Gaz Sahası'ndan şu anda 4 milyon hanemizin doğal gaz ihtiyacını karşılıyoruz. Bu sayı 2026'da 8 milyona, 2028'de inşallah 16 milyona çıkacak. Halihazırda 34 ülkeyle doğalgaz ithalat ve ihracatımız var. Akkuyu Nükleer Santralinde ilk elektriği çok yakın bir zamanda üreteceğiz. Akkuyu dışında nükleer ajandamızda başka projelerimiz de bulunuyor. Ana muhalefetin balıkları öne sürerek yaptığı eleştirilere aldırmadan nükleer enerjiye yatırım yapmayı sürdüreceğiz." ifadelerini kullandı.
Muhalefetin çarpıttığı bir konuya açıklık getirmek istediğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Enerji politikamızın bir diğer önceliği sahip olduğumuz madenlerin katma değerli bir şekilde uluslararası pazarlara sunulmasıdır. Özellikle pek çok alanda nadir elementleri, savunma sanayinden yenilenebilir enerji sistemlerine, elektrikli araçlardan haberleşme ve uzay teknolojilerine pek çok alanda kritik rol oynuyor. Eskişehir'in Beylikova ilçesindeki nadir toprak elementleri sahasında bugüne kadar 310 ayrı lokasyonda yaklaşık 125 bin metre sondaj yapıldı. Çalışma sahasında nadir toprak elementleri, barit ve florit başta olmak üzere tam 694 milyon ton kaynak olduğu tespit edildi.
Bu saha, dünyanın yaklaşık ikinci büyük nadir toprak kaynak sahasıdır. 17 nadir toprak elementinin 10'unun bulunduğu Beylikova sahasında yaklaşık 12,5 milyon ton nadir toprak oksitleri yer alıyor. Nadir toprak elementlerinde dünyanın en büyük 5 üreticisinden birisi olmak istiyoruz. Bu doğrultudaki çalışmalarımızı sürdürüyoruz. İlk etapta yıllık 1200 ton cevher işleyeceğimiz Eti Maden Pilot Üretim Tesisini devreye aldık. Pilot tesisin, endüstriyel tesise dönüştürülmesi için saflaştırma teknolojisi de dahil çalışmalarımıza devam ediyoruz. Şunu da altını çizerek ifade etmek durumundayım, nadir toprak elementleri teknolojisine sahip ülke ve firmalar bu alandaki üretim süreçlerine ilişkin tecrübelerini maalesef paylaşmaktan kaçınıyor. Bu engelin aşılması ve mevcut sahaların daha kısa sürede ekonomiye kazandırılması, uluslararası işbirliklerini zorunlu kılıyor."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, pek çok ülkenin teknoloji geliştirme, danışmanlık ve teknoloji transferi için bu konularda deneyimli ülkelerle anlaşmalar imzaladığını anımsatarak, "Türkiye olarak biz de teknolojik hafızaya sahip ülkelerin, uzman kuruluşları ile işbirlikleri geliştirmek amacıyla görüşmeler yapıyoruz. Bu anlamda Beylikova'daki nadir toprak elementleri sahasının herhangi bir ülkeye verilmesi asla söz konusu değildir. Her kim bunu iddia ediyorsa kendi ülkesine iftira atıyor demektir." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasında öne çıkan başlıklar şöyle;
"Dünyanın içinden geçtiği fırtınalı dönemde Türkiye liyakatli kadroların riyasetindedir, emin ve ehil ellerde güvendedir.
Ana muhalefetin balıkları öne sürerek yaptığı eleştirilere aldırmadan nükleer enerjiye yatırım yapmayı sürdüreceğiz.
Eskişehir'in Beylikova ilçesindeki nadir toprak elementleri sahasında bugüne kadar 310 ayrı lokasyonda yaklaşık 125 bin metre sondaj yapıldı.
Çalışma sahasında nadir toprak elementleri Barit ve Florit başta olmak üzere tam 694 milyon ton kaynak olduğu tespit edildi.
Akkuyu Nükleer Santrali'nde ilk elektriği çok yakın bir zamanda üreteceğiz. Akkuyu dışında nükleer ajandamızda başka projelerimiz de bulunuyor.
Beylikova'daki nadir toprak elementleri sahasının herhangi bir ülkeye verilmesi söz konusu değil. Kim bunu iddia ediyorsa kendi ülkesine iftira atıyor demek.
(Nadir toprak elementleri) İlk etapta yıllık 1200 ton cevher işleyeceğimiz Eti Maden Pilot Üretim Tesisini devreye aldık.
Türkiye, dış politikasındaki barıştan, diyalogdan, adaletten ve çözümden yana aktif tutumuyla günden güne vazgeçilmez bir oyuncu haline geliyor.
Türk milleti kardeşlik ve komşuluk sınavını başarıyla verdi. Suriye ile ilişkilerimiz güçleniyor. Suriye'de istikrar kökleştikçe her şey çok daha iyi olacak.
Gazzeli mazlumların yükünü azaltan her çaba bizim için değerlidir. Bunu sadece 'ateşkes imzaladılar' diyerek küçümsemek kimsenin haddi de hakkı da değildir.
(Gazze'ye insani yardımlar) Tüm aksaklıklara rağmen 350'ye yakın tırımız Gazze'ye giriş yaptı. 400'den fazla tırımız ise giriş için bekliyor.
(Şarm el-Şeyh Barış Zirvesi Niyet Beyanı) Deklarasyonun sonuna kadar arkasında duracağız. ABD, Mısır ve Katar'ın da benzer tavır sergileyeceğine inanıyorum.
Kış bastırmadan insani yardımlarımıza ağırlık vereceğiz. Şov yapmadan, başkaları gibi PR peşinde koşmadan Gazzeli mazlumlara sahip çıkmaya devam edeceğiz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
Muhalefetle aramızdaki vizyon farkı kendini daha çok belli ediyor. Dünya fırtınalı bir dönemde ama Türkiye emin ve ehil ellerde güvendedir. Türkiye liyakatlı kadroların riyasetindedir. Bürokratlarımızla ülkemizin sorunlarına çözüm yolları geliştiriyoruz. 23 yılın engin tecrübesi ile politikalarımızı belirledik. Tuzağa düşmedik, oyuna gelmedik.
Sumud filosuna güçlü moral verdik. Tahliye sürecini başarıyla yönettik. 18'i vatandaşımız olan toplam 91 aktivisti başarıyla Türkiye'ye getirdik. Aktivistlere bir kez daha teşekkür ediyorum. Batı, tahliye operasyonlarımızdan övgüyle bahsediyor.
Akkuyu'da elektrik üretimi yakında başlayacak. Ana muhalefetin balıkları öne sürerek yaptığı eleştirilere aldırmadan nükleer enerjiye yatırım yapmayı sürdüreceğiz.
Eskişehir'in Beylikova ilçesindeki nadir toprak elementleri sahasında bugüne kadar 310 ayrı lokasyonda yaklaşık 125 bin metre sondaj yapıldı. Çalışma sahasında nadir toprak elementleri Barit ve Florit başta olmak üzere tam 694 milyon ton kaynak olduğu tespit edildi. Beylikova'daki tesislerin başka ülkeye verilmesi söz konusu değil. Kim bunu iddia ediyorsa kendi ülkesine iftira atıyor demektir. Nadir toprak element sahasını biz işleyeceğiz.
Deniz üzerine 3. havaalanımızı Trabzon'da inşa edeceğiz.

GAZZE'DE ATEŞKES
Suriye'de istikrar kökleştikçe hey şey daha iyi olacak. Sadece Suriye'de değil, Gazze'de Türkiye ilk günden itibaren hakkında yanında yer aldı. Filistin direnişine kara çalmadık.
Ateşkesten memnunuz. Gazze'de kırılgan da olsa güven iklimi oluştu. Gazzeli çocukların yüzü 2 yıldır ilk defa gülüyor. İsrail'in bozuk sicilinin biz de farkındayız, bu gerçeğe rağmen Gazzeliler umutlu olmak istiyor.
Ateşkes mutabakatın uygulanmasının takipçisi olacağız. Deklarasyonun sonuna kadar arkasında duracağız. Bağımsız bir Filistin devleti kurulana kadar mücadelemiz hız kesmeyecek.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:
Biraz önce, 2020 seçimleri sonrasında teşekkül eden Cumhurbaşkanı kabinemizin 50. toplantısını tamamladık. Bu kabine toplantımızda da ülkemize, milletimize ve uluslararası gündeme dair kritik konuları görüştük. Türkiye'yi hedefleriyle buluşturma çabalarımız hız kesmeden sürüyor. Son kabine toplantımızdan bu yana yine yoğun bir mesai dönemi geçirdik. İçeride toplu açılış törenleri ve il ziyaretleri, dışarıda uluslararası zirveler ve seyahatler ile millete hizmet mücadelemizi kararlılıkla devam ettirdik. Ana Muhalefet Partisi ile aramızdaki ufuk, vizyon, zihniyet farkı yaşanan her gelişmede kendini daha net belli ediyor. Milletim şunu bilsin, dünyanın içinden geçtiği fırtınalı dönemde Türkiye liyakatli kadroların riyasetindedir, emin ve ehil ellerde güvendedir. Yasama'da Cumhur İttifakı olarak tam bir uyum ve koordinasyon içinde çalışıyoruz.
Yürütmede kabine üyelerimiz ve bürokratlarımızla ülkemizin sorunlarına çözüm yolları geliştiriyoruz. Yargımız kendi alanında anayasanın çizdiği sınırlar çerçevesinde adaletin tecellisi için gayret gösteriyor. Devletin bütün organları mesuliyet sahaları içerisinde görevlerini layıkıyla yerine getiriyor. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin en mühim çıktılarından biri olan bu kazanımları güçlendirerek devam ettirmekte kararlıyız. Özellikle batılı ülkelerin ciddi yönetim bunalımıyla yüzleştiği bugünlerde istikrar ve güven ikliminin değerini milletçe daha iyi anlıyoruz. Dünyada birçok ülkenin başına gelse yerle yeksan olacağı krizleri biz 86 milyonun kılına dahi zarar gelmeden başarıyla yönetiyoruz. Son asrın en ciddi sağlık krizinden Rusya-Ukrayna arasındaki savaşa bölgemizdeki kanlı çatışmalardan ticaret ve gümrük savaşlarına kadar birçok meselede bunu gördük, yaşadık, bir fiil tecrübe ettik. Tuzağa düşmedik, oyuna gelmedik. Ülkemize ekonomik ve sosyal maliyet üretecek hiçbir maceraya atılmadık. Batılı ülkeler bize ne der diye değil, 23 yılın engin tecrübesi, birikimi ve müktesebatıyla politikalarımızı belirledik. Burada şunu da ifade etmek isterim. Dün bizi hem koronavirüs salgınında hem de Rusya-Ukrayna krizinde insafsızca yerenler bugün utangaç da olsa hak verir noktaya geldiler. Dün bizi Avrupa'dan ve Batı bloğundan uzaklaşmakla suçlayanlar bugün takip ettiğimiz dengeli politikalara övgüler diziyor. Dün hükümetimin Suriye ve Gazze'deki vicdanlı duruşunu eleştirenler bugün sayemizde yurt dışına başları dik, alınları ak bir şekilde gidiyor. Bizi tenkit edenlerin kimi zaman iki yıl, kimi zaman dört yıl, kimi zaman çok daha gecikmeli de olsa bizi takdir ve taltif eder konuma gelmeleri elbette kendi gelişimleri açısından önemlidir. Doğruyu bildikleri halde ikrar edemeyenlere ise maalesef yapabileceğimiz hiçbir şey yoktur.
"4 EKİM TARİHİ BİZİM İÇİN BİR BAŞKA ÖNEMLİ VE KRİTİK GÜN OLDU"
Aziz Milletim, Değerli basın mensupları, İşte onlar boş beleş işler peşinde koşarken, Biz geride bıraktığımız iki hafta boyunca, Ülkemize ve milletimize hizmet için aşkla koşturduk. 1 Ekim'de Türkiye Büyük Millet Meclisimizin, 28. Dönem 4. Yasama yılının açılışını gerçekleştirdik. Yeni dönemin farklı fikir, teklif ve değerlendirmelerin saygı, uzlaşı ve hoşgörü içinde, Özgürce ifade edildiği bir yıl olması temennilerimizi ilettik. 4 Ekim'de toplam değeri 8 milyar 425 milyon lirayı bulan 50 projemizin açılış ve temel atma törenlerini icra etmek üzere, Sultanbeyli ilçemizdeydik. Bu yatırımların bir kez daha hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. 4 Ekim tarihi bizim için bir başka önemli ve kritik gün oldu. İsrail'in işgal ve soykırımına tepki olarak, Farklı ülkelerden Gazze'ye doğru yelken açan Sumut filosuna güçlü moral desteği verdik. Vatandaşlarımızın da içinde olduğu aktivistlerin tahliye sürecini başarıyla yönettik. 4 Ekim'de başlattığımız tahliye operasyonuyla 36'sı Türk vatandaşı toplam 137 aktivisti ülkemize güvenle getirdik. 7 Ekim'deki ikinci tahliye sürecinde 16 vatandaşımızın ilk etapta Ürdün'e geçişini ardından 15'inin ülkemize gelişini sağladık. Gözaltına alınan 3 milletvekilimiz de Bakü üzerinden Türkiye'ye sorunsuz, sıkıntısız bir şekilde ulaştı. Türk Hava Yollarımızın 10 Ekim'de düzenlediği özel bir seferle 18'i vatandaşımız olan 21 ülkeden toplam 94 aktivisti Türkiye'ye intikal ettirdik. Filoya katılarak insanlığın vicdanına tercüman olan tüm vatandaşlarımıza, tüm aktivistlere bir kez daha teşekkür ediyorum. Tekrar geçmiş olsun diyorum.





