DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in 'Stockholm Sendromu' benzetmesine yanıt verdi.
Hatimoğulları, "Hiç arzu etmeyeceğimiz şey, muhalefetin birbirine muhalefet etmesidir. Yargı sopası, baskılar, adaletsizlik; ‘celladına âşık olmak’ ya da ‘Stockholm Sendromu’ metaforuyla anlatılamaz. Ancak siyasetle anlatılır, siyaset üretmekle açıklanır, dayanışmayla ve ortak mücadeleyle bunlar aşılır. Bu metaforun bizler için kullanılmış olması, en hafif tabiriyle bir akıl tutulmasıdır" dedi.
"Dün elinden zor kurtulduğunuz celladınıza aşık olmamaya davet ediyorum"
CHP'nin 39. Olağan Kurultayı'nda konuşan Özgür Özel, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin geçmişte DEM Parti'nin kapatılması yönündeki çağrılarını hatırlatarak, "Herkesi canı istediğinde 'Şu parti kapatılsın. Kapatmıyorsa Anayasa Mahkemesi de kapatılsın' diyenlerin demokratlığını hatırlamaya davet ediyorum. Bir Stockholm Sendromu’na kapılmamaya, dün elinden zor kurtulduğunuz celladınıza aşık olmamaya davet ediyorum. Meydanların susmadan haykırdığı gibi, kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz" ifadelerini kullanmıştı.
Hatimoğulları: Celladı da çok çok iyi tanırız
Özgür Özel'in DEM Parti yönetimini işaret ettiği yönünde yorumlanan bu sözlere yanıt DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları'ndan geldi. DEM Parti'nin X hesabından "Eş Genel Başkanımız Tülay Hatimoğulları, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e Çanakkale’den yanıt verdi" notuyla paylaşılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Hiç arzu etmeyeceğimiz şey, muhalefetin birbirine muhalefet etmesidir. Yargı sopası, baskılar, adaletsizlik; ‘celladına âşık olmak’ ya da ‘Stockholm sendromu’ metaforuyla anlatılamaz. Ancak siyasetle anlatılır, siyaset üretmekle açıklanır, dayanışmayla ve ortak mücadeleyle bunlar aşılır. Bu metaforun bizler için kullanılmış olması, en hafif tabiriyle bir akıl tutulmasıdır. Bizler, Şark Islahat Planı’ndan umumi müfettişliklere, askeri cunta yönetiminden OHAL valiliklerine, kayyımlara uzanan uzun bir direniş geleneğinin sahipleriyiz. Bizler tarih boyunca bıkmadan, usanmadan, yılmadan, bütün baskılara rağmen direnen devrimci, sosyalist, yurtsever bir geleneğin temsilcileriyiz DEM Parti olarak. Celladı da çok çok iyi tanırız. Evladı yakılan köylerimizden, zorla boşaltılan köylerimizden tanırız. Celladı Alevi katliamlarından, faili meçhullerden, işkencelerden, zindanlardan tanırız.
"Toplum, muhalefetin birbiriyle uğraşmasını değil; beraber çalışmasını istiyor"
Bu konuda bilincimiz herkesten daha berrak, mücadelemiz de herkese örnektir. Barışı inşa etmek, 100 yıllık hasretini çektiğimiz onurlu bir barışı bu topraklarda tesis etmek için bu süreci yürütüyoruz. Eşit yurttaşlık hakkı için bu süreci yürütüyoruz. Türkiye’yi demokratik bir dönüşüme zorlamak için bu süreci yürütüyoruz. Ve biz bu süreci devrimci, demokratik güçlerle, sosyalistlerle, sosyal demokratlarla birlikte yürütmek istiyoruz. Ve ben buradan herkesi aklıselime davet etmek istiyorum. Toplum polemikler istemiyor; toplum çözüm istiyor. Toplum, demokratik mücadelenin büyütülmesini istiyor. Toplum, muhalefetin birbiriyle uğraşmasını değil; dayanışmasını, barış ve demokrasi için beraber çalışmasını istiyor."