Anayasa Mahkemesi, evlenen kadınların, evlenmeden önceki soyadlarını tek başına kullanamaması hükmünü içeren kanunu, kadın ile erkek arasında eşitsizliğe yol açtığı gerekçesiyle iptal etti.

Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yer alan karara göre, İstanbul 8. Aile Mahkemesi, yargılamasına baktığı bir davada, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 187'nci maddesinde yer alan, "Kadın evlenmekle kocasının soyadını alır ancak evlendirme memuruna veya daha sonra nüfus idaresine yapacağı yazılı başvuruyla kocasının soyadı önünde önceki soyadını da kullanabilir. Daha önce iki soyadı kullanan kadın, bu haktan sadece bir soyadı için yararlanabilir." hükmünün anayasaya aykırı olduğu kararına vardı.

Mahkeme, anılan kanun hükmünün, kadın ile erkek arasında eşitsizliğe yol açtığını, bunun anayasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, AYM'ye iptal başvurusu yaptı.

Yüksek Mahkeme, Türk Medeni Kanunu'nun 187'nci maddesinin anayasaya aykırı olduğuna ve iptaline hükmetti. İptal hükmü, 9 ay sonra yürürlüğe girecek.

Kararın gerekçesinden

Anayasa Mahkemesinin kararında, Anayasa'nın 10'uncu maddesine göre herkesin eşit olduğu, bu durumun hukuksal durumlar için de geçerli olduğu ifade edildi.

İptali istenen kanunun, evlenen kadınlara, evlenmeden önceki soyadlarını tek başına kullanma hakkını tanımadığı belirtilen kararda, bunun yanında 1997'deki değişiklikle eşinin soyadının önünde önceki bekarlık soyadını kullanabilmesinin yasal hale geldiği aktarıldı.

Katledildikleri yerde anıldılar! Katledildikleri yerde anıldılar!

Kararda, 4721 sayılı kanunun tarihsel süreçte eşlerin evlilik birlikteliğindeki konumlarının eşitlik ilkesi çerçevesinde yeniden düzenlendiğini, bu düzenlemelerin temel ilkesinin "kadın ile erkek eşitliği" olduğu kaydedildi.

Anılan kanunun, eşitlik ilkesine aykırı olduğuna işaret edilen kararda, "Erkek, evlenmeden önceki soyadını evlendikten sonra da tek başına kullanabildiği halde kuralla kadının evlenmeden önceki soyadını evlendikten sonra ancak kocasının soyadının önünde kullanabileceği öngörüldüğünden karşılaştırmaya müsait şekilde benzer durumda olan eşler arasında cinsiyet temelinde farklı muamelenin yapıldığı açıktır." hükmüne yer verildi.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) de benzer yöndeki başvurularda, kadının evlenmeden önceki soyadını tek başına kullanmasına izin verilmemesini ihlal saydığı vurgulanan kararda, AYM ve Yargıtay'ın, soyadına ilişkin uyuşmazlıklarda "AİHM kararlarına uyulması yönünde içtihat geliştirdikleri" bildirildi.

Anılan kanunun "farklı muamele" nedeniyle anayasaya aykırı olduğu belirtilen kararda, "Bu itibarla evlenmeden önceki soyadının evlendikten sonra da tek başına kullanılması bağlamında kadın ve erkek arasında kuralla öngörülen farklı muamelenin nesnel ve makul bir temele dayanmaması sebebiyle eşitlik ilkesini ihlal ettiği sonucuna ulaşılmıştır. Açıklanan nedenle kural anayasanın 10'uncu maddesine aykırıdır, iptali gerekir." değerlendirmesine yer verildi.