Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, tarım sektöründe bu yıl, girdi fiyatları başta olmak üzere, çeşitli sorunların çözülmesi temennisinde bulundu.

Bayraktar, yaptığı yazılı açıklamada, 2022 yılını değerlendirdi, 2023 yılından beklentilerini paylaştı.

Tarım sektörünün, ülke ekonomisindeki önemine işaret eden Bayraktar, 2022 Ocak-Eylül döneminde tarım sektörünün, GSYH'nin yüzde 6,6'sını karşıladığına dikkati çekti.

Bayraktar, 2022 bitkisel üretimin Türkiye İstatistik Kurumu üçüncü tahminine göre, bir önceki yıla kıyasla yüzde 9,1 artarak, 117,9 milyon tondan 128,6 milyon tona yükseldiğini ifade etti.

Hayvansal üretimde, 2022 Ocak-Ekim döneminde yumurta üretiminin yüzde 9,5, tavuk eti üretimi yüzde 2,1 arttığını belirten Bayraktar, sanayiye aktarılan süt miktarının ise bu dönemde yüzde 3,3 azaldığını kaydetti. Bayraktar, 2022 üçüncü çeyreğinde tarımın 4,9 milyon kişiye istihdam sağladığına dikkati çekti.

Bayraktar, sektöre yönelik 2023 destek bütçesinin 54 milyar olarak planlandığını hatırlatarak, şu ifadeleri kullandı: "Her ne kadar destek bütçesi (2022'ye göre) artsa da girdi fiyatlarındaki artışlar ve enflasyon dikkate alındığında bunun daha da artırılması gerekir. Organik tarım ve iyi tarım uygulamalarında destek miktarları artırılmadı. Genelde hayvancılık desteklerinde artış sağlanırken, yem bitkileri destekleri aynı kaldı. Tarımsal üretimi planlamada önemli bir rolü olan kalem bazında destek miktarlarının doğru belirlenmesi tarımsal üretimin sürdürülebilirliği açısından önemlidir."

2022 tarımsal destekleme programında pamuk ve ayçiçeğinde primlerin artırıldığını ama bunun üreticiyi tatmin etmediğini belirten Bayraktar, "Bu durum, bu 3 üründe 2023 sezonunda ekiliş alanlarına olumsuz yansıyacaktır. Halihazırda arz açığı verdiğimiz bu ürünlerde ithalat artacak ve kısır döngü devam edecektir." değerlendirmesinde bulundu.

Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerinin çiftçinin düşük faizli kredi ihtiyacının tamamını karşılaması gerektiğini aktaran Bayraktar, "Tarım Kredi Kooperatifleri, faizlerini Ziraat Bankası seviyelerine çekmelidir. Devlet desteği her iki kurumda da eşit şartlarda çiftçiye ulaşmalıdır." ifadesini kullandı.

"Yağışlar çimlenme ihtiyacını karşıladı"

Bayraktar, iklim değişikliği ve yağışların sektör üzerindeki etkisine de değinerek, "İçinde bulunduğumuz yeni üretim sezonunda yağışların yetersiz olmasıyla üreticilerin çoğu ekimini kasım ayında yapabildi. Kasım yağışları her ne kadar normallerinin altında gerçekleşse de aralık ayında da devam eden yağışlar, çimlenme için olan ihtiyacı karşıladı." bilgisini paylaştı.

Çiftçilerin, başta kuraklık olmak üzere, her türlü afetle karşılaştıklarında, aldıkları tazminatın zararlarını karşılaması gerektiğini vurgulayan Bayraktar, şunları kaydetti: "2022'de çiftçilerimizden gelen en önemli şikayetler de sigortadan ödenen tazminatların yetersiz kaldığı yönündedir. Tarım sigortalarının geliştirilmesi ve çiftçinin karşılaştığı her türlü riskin kapsama alınması adına, TARSİM tarafından bu konularda devam eden projeler ve yapılacak her türlü çalışma Birliğimizce destekleniyor. Çiftçi gelirlerinin yetersizliği, bazı afetlerde çiftçi zararının karşılanmasında beklentilerin altında kalınması, ortalama işletme ölçeklerinin küçüklüğü, küçük alanlarda tarım yapan çiftçilerin sigortaya ilgi göstermemesi, işletme başına düşen hayvan sayısının azlığı ve bu işletmelerin gelirinin düşük kalması gibi sebeplerle tarım sigortası yeteri kadar gelişemiyor. Yaşanan ve gelecekte beklenen afetlere karşı ülkenin gıda güvencesini korumak ve çiftçiyi tarımda tutmak için yaşanan afet sonrasında devlet yardımlarının devam etmesi ve bu alana daha fazla kaynak ayrılması zorunluluktur."

2023'den beklentiler

Bayraktar, çiftçilerin, bütün zor şartlara rağmen üretimlerini sürdürdüklerine işaret ederek, "Bu, büyük bir şanstır. Başta girdilerin pahalılığı olmak üzere çözülmesi gereken sorunlarımız bulunuyor. Bu sorunlar çözülür ve yeterli destek verilirse çiftçilerimiz üretimden kopmaz ve 2023 yılında üretimde sıkıntı yaşamayız." ifadelerini kullandı.

Türkiye'de girdi fiyatlarının üreticilerin alım gücünün çok üstünde olduğuna dikkati çeken Bayraktar, bitkisel üretimden, küçük aile işletmelerine, gençlerin istihdamının artırılmasından, çeşitli koruma tedbirleri ve desteklere kadar sektöre ilişkin beklentilerini şöyle sıraladı:

Destek bütçesi, Tarım Kanunu'nda belirtildiği gibi gayrisafi yurtiçi hasılanın en az yüzde 1'i oranında olmalıdır. Destekler ekimden önce açıklanmalı ve zamanında verilmelidir.

Üzerinde tarımsal üretim yapılan fakat çeşitli nedenlerle Çiftçi Kayıt Sistemi'ne dahil edilemeyen araziler de tarımsal destekleme sistemine dahil edilmelidir.

Organik tarım ve iyi tarım uygulamalarında destekler artırılmalıdır.

Zeytinyağı ve pamuk prim desteğine getirilen dekara verim sınırlaması kaldırılmalıdır.

Çay Kanunu taslağı bir an önce yasalaşmalıdır.

Yeraltı barajlarının yapımına hız verilmeli ve sayıları artırılmalıdır.

Sözleşmeli üretim, lisanslı depoculuk ve ürün ihtisas borsaları yaygınlaştırılmalıdır. Depo kurulumu tüm bölgelerde destekleme kapsamına alınmalıdır. Lisanslı depoculukta küçük çiftçilere pozitif ayrıcalıklar tanınmalıdır.

Hayvansal üretim kayıt altına alınmalıdır. Hayvancılığın yoğun yapıldığı yerlerde devlet destekli yem fabrikaları kurulmalıdır.

Et ve Süt Kurumu özerk yapıya kavuşturulmalı, piyasayı etkin regüle etmesi sağlanmalıdır.

Yem piyasasında istikrar sağlamak için Toprak Mahsulleri Ofisi, Tarım Kredi Kooperatifleri ve üretici örgütleri kanalıyla üreticilere sözleşmeli üretim kapsamında uygun fiyattan yem satışı yapılmalıdır.

Buzağı kayıplarını azaltacak ve kaba yem piyasasına yönelik 'Ulusal Eylem Planı' hayata geçirilmelidir."