Volkan ESER’in özel röportajı…
Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Diyarbakır eski Milletvekili Abdurrahman Kurt süreçle ilgili önemli vurgular yaptı. Silah bırakma sürecinin “başlangıç niteliğinde” olduğunu belirten Kurt, bu gelişmenin yalnızca bir sembol olmadığını, çok daha derin ve stratejik anlamlar taşıdığını vurguladı:
Kurt, “Bugünkü silah bırakma, sürecin başlangıcı olacak inşallah. Bu sembolik bir adım ama sembolik olduğu kadar önemli bir karşılığı var. Sadece sembolik demek yetersiz kalır ”dedi.
Kurt, sürecin başarıyla ilerlemesi için TBMM’nin devreye girmesi gerektiğini belirtti. Silah bırakan örgüt üyelerinin topluma dönüş süreçlerinin yasal altyapıyla desteklenmesi gerektiğini söyleyen Kurt, şu ifadeleri kullandı:
“Bu süreç, TBMM komisyonu ile beraber yürütülmesi gereken bir süreç. Arkasından, silah bırakanların belli bir şekilde dönüşlerinin sağlanmasına ilişkin yasal ihtiyaçlar söz konusu olacak. Meclis komisyonu, partiler üstü bir şekilde bunun için dizayn ediliyor ki mecliste bu yasama faaliyetleri sorunsuz bir şekilde rahatlıkla çözülebilsin.”
Yıl Sonuna Kadar Tamamlanmalı
Kurt, sürecin uzun vadeye yayılmasının ciddi riskler doğurabileceği uyarısında bulundu. Provokasyonlara açık bir dönemde olunduğuna dikkat çeken Kurt, hızlı hareket edilmesi gerektiğini şu sözlerle ifade etti:
“Bu süreç, 7-8 yıla yayılarak değil, çok hızlı bir şekilde, en geç yıl sonuna kadar bitmesi gereken bir süreç. Çünkü provokasyonlara açık bir alandayız. Bu anlamda özellikle İsrail’in bölgede başlattığı, adeta bir Haçlı-Siyonist-emperyalist işgale dönük yaklaşımları bütün ülkeleri tehdit ediyor.”
“Silahla Bir Yere Varılamayacağını Artık PKK da Biliyor”
Kurt, PKK’nın silahlı mücadele ile bir hedefe ulaşamayacağını artık kendisinin de gördüğünü belirtti. Türkiye’deki Kürtlerin taleplerinin kopuş değil, demokratik eşitlik ekseninde olduğunu vurguladı:
Kurt sözlerini şöyle sürdürdü;
“Zaten hepimizin bildiği gibi Kürtlerin Türkiye’den ayrılmak gibi bir niyeti yok. Sadece demokratik bir yapılanmada kendi hak ettikleri şeyleri konuşmak istiyorlar. PKK’nın da bunun dışında silahla gideceği bir yer olmadığı gibi, bugüne kadar en zor dönemlerde bile silahla bir noktaya ulaşılamadığını onlar da fark etmiş durumdalar.”
Kürt Meselesi Artık Bir Eşitlik ve Demokrasi Meselesidir
Türkiye’nin Kürt meselesinde yeni bir döneme girdiğini belirten Kurt, meselenin artık bir “varlık sorunu” olmaktan çıktığını, demokratik haklar ve eşit yurttaşlık temelinde ele alınması gerektiğini söyledi:
“Kürt meselesi artık bir varlık meselesi olmaktan çıkmış, bir eşitlik ve demokratikleşme meselesine dönüşmüştür. Bunun da silahla zarardan başka hiçbir etkisinin olmadığını herkes kabul ediyor. Bizi bekleyen aşama sivil toplumun ve siyasetin daha güçlü olmasıdır.”
Toplumun İradesi, Terörden Yana Değil
Abdurrahman Kurt’un açıklamaları, terörsüz bir Türkiye hedefinin artık sadece devletin değil, toplumun da geniş kesimlerinin ortak arzusu haline geldiğini ortaya koyuyor. Sürecin başarısı için toplumun her kesiminin kararlılıkla katkı sunması gerektiği, provokasyonlara karşı dikkatli olunması gerektiği mesajı da açıkça veriliyor.
Terörün Sonu, Demokrasi ve Birliktelikle Geliyor
PKK’nın silah bırakması ile başlayan süreçte, Abdurrahman Kurt’un vurguladığı gibi en önemli unsur, bu adımın hızla ve yasal çerçevede kurumsallaştırılması. Türkiye, Kürt meselesini demokratik yöntemlerle çözme iradesini korudukça, terör örgütlerinin silahları sustukça, daha eşit, huzurlu ve güçlü bir toplum inşa etme yolunda ilerliyor.