DEVA, Gelecek ve Saadet partilerinin kurduğu Yeni Yol Partisinin TBMM Grup Toplantısı gerçekleştirildi.

Toplantıda Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde şehit olanları rahmetle yad eden Arıkan, darbeleri önlemek için darbelerden ders çıkarılması gerektiğini söyledi.

İktidarın köylülerle, maden ve turizm işçileriyle, emekliyle savaştığını, polisin sesini duymadığını iddia eden Arıkan, iktidarın, faiz lobileri, İsrail ve ABD ile barışık olduğunu ileri sürdü.

"Terörsüz Türkiye" çalışmaları kapsamında terör örgütü PKK üyesi bir grubun, silahlarını imha etmesine değinen Arıkan, "11 Temmuz’da örgüt, sembolik bir törenle silah bırakma sürecini başlattı. Açıklamalara bakarsak bu sembolik törenle, bundan 41 yıl önce başlayan bir sürecin sonuna gelinmiş, Terörsüz Türkiye yolunda önemli bir adım atılmış oldu. Bütün samimiyetimle söylüyorum; bunun böyle olmasını herkesten çok bizler istiyoruz." diye konuştu.

Yürütülen sürece ilişkin iktidara uyarılarda bulunan Arıkan, "Bu coğrafyada derenin taşı ile derenin kuşu vurulmasın, insanlarımız yitip gitmesin, ocaklara şehit ateşi düşmesin, analar ağlamasın. Bir daha bu ülkede faili meçhuller olmasın, bir daha beyaz toroslar karanlık işlerle anılmasın, bir daha Diyarbakır 5 no'lu dan işkence gören insanların feryatları yükselmesin." ifadelerini kullandı.

İnsanların umut bağladığı önemli bir sürecin sadece DEM Parti ile değil, tüm siyasi partilerle şeffaf bir şekilde yürütülmesini isteyen Arıkan, şunları söyledi: "Kürt, Türk, Arap, Farisi, bölgenin tüm halklarıyla ittifak yapmak gerekirken, muhalefeti bölmeye yönelik dönemsel ittifaklarla tarihi bir fırsatı heba etmeyin. ABD ve İsrail'in direktiflerine göre değil, bölge ülkelerinin ve halklarının umut ve beklentilerine göre hareket edin. En başından bu yana, karşısında duruyormuş gibi yaptığınız İsrail'in, Gazze'de giriştiği katliamın faturasını Türklerin, Kürtlerin, Arapların birlikte hareket etmemesi gibi kurnazca bir gerekçeyle örtbas etmeye çalışmayın. İsrail'in güvenliği için Lübnan'ın, Yemen'in, Suriye'nin, İran'ın dizayn edilmesi sürecine ortak olmayın. En başından beri desteklediğiniz mevcut Suriye yönetimini İsrail'in müttefiki ve Abraham Anlaşması'nın imzacısı haline getirmeyin. Siz bu yönde adım atarsanız, siz samimi olursanız biz üzerimize düşeni fazlasıyla yaparız. Sürecin başından beri biz ne dedik? 'Yaşanabilir bir Türkiye için elimizi değil gövdemizi taşın altına koymakta tereddüt etmeyiz.' Kaygılarımızı da katkılarımızı da paylaştık. Bu süreçle alakalı bir katkımızı daha paylaşmak istiyorum. Malumunuz, bir haftadır; çok yoğun bir telefonlaşma, çok yoğun bir tebrikleşme mesaisi yaşanıyor. Ülkemizde diyalog kapılarının bu denli açık olmasını biz memnuniyetle karşılıyoruz. Ancak biz, bu tebrik telefonlarıyla birlikte en azından helalleşme telefonlarının açılmasını bekliyoruz. Seçim meydanlarında, montaj videolar üzerinden iftira attıklarınızla helalleşmelisiniz."

"Silah bırakma töreni bir son değil, başlangıçtır"

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu da "Terörsüz Türkiye" çalışmaları doğrultusunda terör örgütü PKK'nın silah bırakmasını "doğru yönde atılmış bir adım" olarak niteleyerek, çalışmalarda emeği geçenleri tebrik etti.

Sürece dair uyarılarda bulunan Davutoğlu, "Silah bırakma töreni bir son değil sadece bir başlangıçtır. Örgütün tasfiye süreci sembolik görüntülerle değil, sistematik ve takvimlendirilmiş bir eylem planı ile ortaya konmalı, her aşaması Milli İstihbarat Teşkilatı ve Türk Silahlı Kuvvetleri yetkililerimizin mutlak takip ve denetiminde yürütülmeli, Milli Güvenlik Kurulu ve TBMM nezdinde raporlandırılmalıdır." diye konuştu.

Daha katedilmesi gereken çok önemli aşamalar bulunduğunu aktaran Davutoğlu, son terör örgütü üyesi silahını bırakmadan ve sadece "Terörsüz Türkiye" değil "Terörsüz Bölge" hedefine ulaşmadan rehavete kapılmamak gerektiğine işaret etti.

Davutoğlu, iktidar ve muhalefete, "Bu süreçte gerekirse sert ama samimi tartışalım ancak süreci küçük siyasi hesaplara ya da ideolojik bağnazlıklara asla kurban etmeyelim." çağrısında bulundu.

İçişleri Bakanlığı'ndan 'Yeşil' açıklaması
İçişleri Bakanlığı'ndan 'Yeşil' açıklaması
İçeriği Görüntüle

Bu sürece hiçbir şekilde üçüncü tarafların dahil edilmemesi gerektiğini vurgulayan Davutoğlu, "Tepedeki 30-40 kişilik yönetim kadrosunun ne olacağı, suça bulaşmamış olanların hayata tekrar nasıl kazandırılacağı, PKK'nın elinde ne kadar silah olduğu, bunların hangi takvimde, hangi bölgelerde, kimlere teslim edileceği ivedilikle belirlenmelidir." dedi.

Muhalefete de seslenen Davutoğlu, "Şunu herkes kavramalıdır ki ümmet vurgusu, bu coğrafyada, mayasında İslam'ın olduğu mezhep, etnisite ve dini inanç ayrımını gözetmeyen çoğulcu bir birlikteliği temsil eder. Milletin saygı duyduğu kavramlara ve değerlere yabancı olanların millet nezdinde itibar görmesi mümkün değildir." ifadelerini kullandı.