Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Öğretim Görevlisi Uçar, saat, mücevher, tespih ve kalem gibi çeşitli objelerin üzerine resim, heykel ve rölyef çalışmalarını mikro sanat tekniğiyle yapıyor.

Siyasi liderlere, ünlü sporcu ve iş adamlarına özel objeler tasarlayan Uçar, üniversitede ders verdiği atölyede AA muhabirine yaptığı açıklamada, 20 yıldır mikro art sanatıyla ilgilendiğini söyledi.

AA-20230611-31399260-31399252-TURK_SANATCI_USTALIK_ESERI_OLARAK_PAPAYA_OZEL_SAAT_TASARLADI

Murat Uçar, "mikro art" kavramını "giyilebilir sanat" olarak nitelendirerek, "Bir saatin içindeki bir tabloyu, bir eseri, örneğin 77 santimetrelik bir Mona Lisa tablosunu 3 santimetrelik bir kadranın içinde gördüğünüzde çok daha büyük bir anlam ifade ettiğini düşünüyorum. Aslında küçük mikro sanat eserleri diyebiliriz. Çok küçük tablolar da yapabiliyorum." dedi.

AA-20230611-31399260-31399255-TURK_SANATCI_USTALIK_ESERI_OLARAK_PAPAYA_OZEL_SAAT_TASARLADI

Batman’da silah operasyonu: 11 gözaltı Batman’da silah operasyonu: 11 gözaltı

Mikro art tekniğiyle ünlü siyasilere diplomatik hediyeler hazırladığını dile getiren öğretim görevlisi Uçar, Katoliklerin ruhani lideri Papa Franciscus'a sunulacak eseri hakkında ise şunları belirtti:

"Diplomatik hediye denildiği zaman yurt dışından, özellikle Amerika'dan benimle direkt bağlantıya geçiyorlar. İtalya'dan bana ulaşıldı, Papa için bir özel hediye yapılması istendi. Ben de Leonardo Da Vinci'nin 'Son Akşam Yemeği' tablosunu yaklaşık 3 santimetrelik bir kadran içinde kendi yorumum ile tamamen bana özgün bir tasarımla yaptım. Üretimi Türkiye'de yapıldı. Kutusuna kadar tamamen yerli üretim ve tasarımdır. Kadranın tam ortasında duran Hazreti İsa portresinin yüzünü 11 defa yapmıştım. Günde 8 saat çalıştığım 1-1,5 aylık gibi bir süreçti. Saatin toplam üretimi yaklaşık 3,5 ay sürdü. Bu zamana kadar yaptığım en kıymetli eserlerden bir tanesi, Papa için yapmış olduğum 'Son Akşam Yemeği' tablosudur. Çünkü orada figürlerin birinin yüzü yaklaşık 1,5 milimetre. Bu 1,5 milimetrede hiçbir eskiz çalışması olmadan, direkt fırçayla yaptığımdan, tamamen ustalık eserim diyebileceğim çok özel bir çalışmaydı. Bu çalışmaya, 23 yıllık hocalık sanat yaşantısından sonra ulaşabileceğim en üst zirve diyebilirim."