Çınar Ayser ÇINAR / Pazartesi Söyleşileri’ne bu hafta konuk olan Dr. İbrahim Uslu, ‘’Bugün partilerin oy oranlarına baktığımızda AK Parti’nin kurulduğu günden bu yana sahip olduğu en düşük destek seviyesine indiğini görüyoruz. MHP baraj seviyesinde yani yüzde 8-10 aralığında hareket ediyor. CHP son genel seçimlerin üzerinde yüzde 24-25 bandındayken, İYİ Parti en yüksek oy artışını sağlayan parti olarak dikkat çekiyor. Oy oranı yüzde 14-15 aralığında. Çok tartışılan HDP oyları da son genel seçimdeki seviyesini koruyor, yüzde 11-12 aralığında’’ bilgilerini aktardı.

CHP’nin geçen hafta Erbil’e yaptığı ziyareti de değerlendiren Dr. İbrahim Uslu, ‘’Bunu sadece bir partinin uluslararası ilişki geliştirme faaliyeti olarak görmek eksik olur. Bence bu adımın en önemli tarafı, CHP’nin Kürt meselesi konusundaki tutumunun değişmekte olduğunu göstermesidir’’ şeklinde konuştu.

Siyasi İletişimci ve Araştırmacı Dr. İbrahim Uslu, anketlerdeki son durumu, ittifakları, seçim barajını ve CHP’nin Erbil ziyaretini Yeni Journal’a değerlendirdi.

EN YÜKSEK OY ARTIŞI İYİ PARTİ’DE

Öncelikle anketlerde son durum nedir? Hangi parti düşüşte, hangi parti yükselişte?

Aslında 2018 genel seçimlerinden bu yana siyasette süregelen trend aynı yönde ilerlemeye devam ediyor. Yorumcuların birçoğu enstantane fotoğraflara bakarak değerlendirmede bulunduğu için bazı siyasi realiteleri gözden kaçırıyorlar. Son genel seçimlerde Cumhur İttifakı ile Millet İttifakı arasındaki makas çok açıktı. Cumhur İttifakı yüzde 53,7 oya ulaşırken, Millet İttifakı yüzde 34’te kaldı. Yani aralarında yaklaşık 20 puan fark vardı. Ancak seçimlerden bir ay sonra Rahip Brunson krizinin tetiklediği ve o günden beri hiç sona ermeyen ekonomik türbülans iki ittifak arasındaki güç dengesizliğini, iktidar bloku aleyhine sürekli aşındırdı.

Genel seçimden sadece 9 ay sonra yapılan yerel seçimlerde Cumhur İttifakı üç puan geriledi ve yüzde 50,8’e indi. Bugün tabloya baktığımızda ise aradaki makasın tamamen kapandığını ve yüzde 40 civarında birbirine eşitlendiğini görüyoruz. Bu arada başta Deva, Gelecek ve Memleket partileri olmak üzere 2018’de olmayan yeni aktörler de siyasal yaşamımıza katıldı. Bugün partilerin oy oranlarına baktığımızda, AK Parti’nin kurulduğu günden bu yana sahip olduğu en düşük destek seviyesine indiğini görüyoruz.

AK Parti katıldığı ilk seçim olan Kasım 2002’de yüzde 34,3 almıştı. O günden sonra her seçimde bu seviyenin üstünde oylar almayı başardı. Ağustos sonunda yapılan araştırmalarda yüzde 33’e indiğini gözlemledik. Borsacıların tabiriyle AK Parti kendisi açısından önemli bir direnç noktasını kaybetti. MHP baraj seviyesinde yani yüzde 8-10 aralığında hareket ediyor. CHP son genel seçimlerin üzerinde yüzde 24-25 bandındayken, İYİ Parti en yüksek oy artışını sağlayan parti olarak dikkat çekiyor. Oy oranı yüzde 14-15 aralığında. Çok tartışılan HDP oyları da son genel seçimdeki seviyesini koruyor, yüzde 11-12 aralığında.

‘YÜZDE 7 İTTİFAKI’ KURULABİLİR

Türkiye aylardır erken seçimi konuşuyor. Cumhur İttifakı’nın olası bir seçimde tarafı belli, doğal olarak gözler Millet İttifakı’na çevriliyor. Sizce hangi partiler Millet İttifakı’na dahil olur?

Bu sorunun yanıtını belirleyecek en önemli faktör seçim barajı konusunda yaşanacak gelişmeler olacak. Eğer baraj seviyesi yüzde 10’da kalırsa başta Deva ve Gelecek olmak üzere şu an bağımsız hareket eden bazı partilerin Millet İttifakı’na katılması en kuvvetli senaryodur. Ancak baraj seviyesi yüzde 7’ye inerse, benim daha önce bir köşe yazısında verdiğim isimle “yüzde 7” ittifakı da kurulabilir. Yani şu an hiçbir ittifak içinde yer almayan partiler yeni bir ittifak kurarak yüzde 7’yi birlikte aşmayı deneyebilirler. O yüzden Meclis açıldıktan sonra Seçim Kanunu konusunda ne gibi gelişmeler yaşanacağına bakmak lazım.

YENİ PARTİLER BARAJI AŞAMAYABİLİR

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, geçtiğimiz günlerde Cumhur İttifakı'nın seçim barajı kararının yüzde 7 olarak tescillendiğini, artık başka bir değerlendirmeye gerek kalmadığını açıkladı. Yüzde 7 seçim barajı hangi partiye yarar?

İttifak sistemine geçildikten sonra aslında fiilen seçim barajı partiler açısından kalkmıştı. Baraj tabiri caizse partilere değil, ittifaklara uygulanan bir seçim bariyeri haline geldi. Eğer yapılacak değişiklikle ikili baraj sistemine geçilmezse yani hem ittifaklar için hem de ittifaka katılacak partiler için iki ayrı baraj tanımlanmazsa, barajın yüzde 7’ye inmesinden hiçbir parti doğrudan olumlu veya olumsuz etkilenmez. Öncelikle halihazırda iki ittifaktan birinde yer alan partiler açısından, ittifakların toplam oyları yüzde 40 seviyesinde olduğundan, baraj sıkıntısı zaten yok.

İttifak dışı partilerden HDP 7 Haziran 2015 genel seçiminden bu yana toplam 3 ayrı genel seçimde zaten yüzde 10 barajını aşmayı başardı. Biraz önce söylediğim gibi halihazırda da baraj endişesi yok. Seçime katılması muhtemel diğer partilerin ise şu an yüzde 7’ye bile düşse barajı tek başlarına aşmaları pek mümkün görünmüyor. Dolayısıyla seçim barajının yüzde 7’ye inmesi partileri tek tek etkilemeyecek ama yeni bir ittifak kurulmasını tetikleyebilir. Bence en önemli etkisi ittifak sayısı konusunda olacaktır.

İLK TURDA İKİ ADAY YARIŞMAYACAK

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, katıldığı bir televizyon programında, ‘’HDP ortak aday çıkarılması fikrine açıktır’’ dedi. Ortak aday sizce kim olur? HDP kimi ortak aday olarak destekler?

Ben tüm muhalefetin tek bir aday üzerinde anlaşabilmesini çok düşük bir olasılık olarak değerlendiriyorum. En muhtemel senaryo Sayın Erdoğan’ın karşısına Millet İttifakı’nın ortak adayla çıkması, bunun yanı sıra HDP ve şu an ittifakta olmayan mesela Memleket Partisi gibi bazı partilerin de kendi adaylarını göstermesidir. Dolayısıyla ilk turda iki aday yarışmayacak. Ama şu anki göstergeler yarışın ilk turda bitmeyeceğini gösteriyor. Dolayısıyla burada esas soru işareti ikinci tura hangi adayların kalacağıdır. Tabi bunu şu an için bilmemize gerçekten olanak yok. Bu konuda yapılacak tüm değerlendirmeler aslında bir tahminden çok kehanet olur.

Ancak en azından elimizdeki veriler, HDP seçmeninin Sayın Erdoğan’a oy vermeyeceğini gösteriyor. Çözüm sürecinin sona ermesinden bu yana yaşananlar ve AK Parti’nin Kürtlere karşı kullandığı dil, HDP seçmenini duygusal olarak Sayın Erdoğan’dan çok uzaklaştırdı. HDP seçmeni uzun zamandır hem Sayın Erdoğan hem de AK Parti’ye karşı çok negatif tutumlara sahip. O yüzden HDP seçmeninin ikinci turda muhalif adayı desteklemesi beklenebilir. İkinci tura kalan muhalif adayın HDP seçmeninin sempati duymadığı biri olması durumunda bazı HDP seçmenlerinin sandığa gitmemesi de yine beklenen bir tutum olur.

CHP KÜRT SEÇMENLE BARIŞMA POLİTİKASI YÜRÜTÜYOR

CHP resmi bir heyet ile ilk kez Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’ni ziyaret etti. CHP'nin bu sürpriz ziyaretini nasıl yorumluyorsunuz?

Bunu sadece bir partinin uluslararası ilişki geliştirme faaliyeti olarak görmek eksik olur. Bence bu adımın en önemli tarafı, CHP’nin Kürt meselesi konusundaki tutumunun değişmekte olduğunu göstermesidir. Kürt seçmenler de ziyareti bu şekilde anlayacaktır. CHP’nin Kürtler tarafından yönetilen bir siyasi coğrafyayı ziyaret etmesi, orada yaptıkları açıklamalarda “Kürdistan” ifadesini kullanmaları önemli bir yaklaşım değişikliğinin işaretidir. CHP uzun zamandır sürdürdüğü Kürt seçmenle barışma politikasına yeni ve önemli bir halka daha ekledi.

SEÇİM EN ERKEN 2022 İKBAHARINDA YAPILABİLİR

Son olarak, birçok siyasetçi seçim tarihi olarak 2022 sonbaharı işaret ediyor. Sizce seçim en erken ne zaman olur? Bir tarih verebiliyor musunuz?

Sadece senaryo olarak söylüyorum. Diyelim ki Ekim ayında Meclis açıldıktan sonra bir erken seçim kararı alınsa bile zaten en erken 2022 ilkbaharında yapılabilir. Şu an için Meclis açılır açılmaz bir erken seçim kararı alınması için herhangi bir gerekçe zaten söz konusu değil. Dolayısıyla 2022’nin sonbaharından önce bir erken seçim beklentisi şu an için çok olası görünmüyor. Ama zaten 2022’nin sonbaharında yapılacak bir seçim de erken sayılmaz. Çünkü resmi seçim takvimine bir yıldan daha az varken yapılacak bir seçimden bahsediyoruz.