Ekin Hazal DOĞRUYUSEVER / Başkent Ankara’dan Türkiye’nin dört bir yanına kitap, kıyafet, tohumlu kalemler gönderen ve onlarca kütüphane kuran Okuyacak Çocuklar Derneği, ‘iyilik bulaşıcıdır’ anlayışıyla binlerce çocuğa ulaşmaya devam ediyor.

“Güçlü Kadın Güçlü Gelecek”
Kişisel bir hareket olarak başlayan ve ardından dernekleşen Okuyacak Çocuklar hareketinin, 2017 yılından bugüne kadar ihtiyacı olan bölgelere 32 bin kitap, 3 bin kıyafet, 2 bin kalem dağıttığını söyleyen eğitimci yazar Ali Murat Karabağ, çalışmaları hakkında Yeni Journal’a konuştu.

Karabağ, "Pandemi döneminde birçok projeye imza atan dernek üyeleri, şimdilerde hem yüz yüze eğitimlerle, hem de çevrim içi eğitimlerle velilere, öğretmenlere ve çocuklara ulaşmaya devam ediyor. Dijital dünyada ebeveyn- öğretmen-öğrenci olmak konulu seminerlerle geleceğe ışık tutuyorlar. Hayvan dostlarımız için dağıttıkları kulübeler, mamalar; “Güçlü Kadın Güçlü Gelecek” mottosuyla kız çocuklarımıza ilham olacak uzmanlarla sohbetlerin yanı sıra, şimdilerde yeni bir proje için hazırlıklara başladılar. Üniversitelerin gönüllülük çalışmaları dersi kapsamında, kız çocuklarımızın liderliğinde köy okullarını kitaplarla buluşturacaklar. Şu anda Gülhane Sağlık Bilimleri Üniversitesi ve Bayburt Üniversitesi’ndeki öğrencilerle 8 haftalık süreç boyunca birlikte hareket edecekler. Okuyacak Çocuklar Derneği, aydınlık bir gelecek için çalışmalarına devam ediyor" şeklinde konuştu.

“Kimi bir kitapla, kimi bir sözle destek oldu”

Pandemi döneminde kitap bulmakta zorlandıklarını ifade eden Karabağ, "Yılmadan devam ettik. Paylaşımın oldukça önemli olduğunu düşünüyorum. 2017 yılında, tek başıma çıktığım bu yolda binlerce güzel insanla tanışma fırsatım oldu. Kimi bir kitapla kimi bir sözle kimi sadece sosyal medyamıza üye ekleyerek binlerce kitaba ulaşma fırsatı verdi" dedi.
Tüm bu çalışmalarının yanı sıra, çocuklara farkındalık kazandırmak ve geleceği vicdanlı, bilinçli nesillere bırakmak için, farklı projeler de yürüttüklerini kaydeden Dernek Başkanı Ali Murat Karabağ, sözlerini şöyle sürdürdü: “Geçmiş dönem çalışmalarımızdan da örnek vermek isterim. Bir gün, hastanede yatan çocuklara umut olması amacıyla öğrencilerimin rengârenk resimler yapmasını istedim. Bunları hastanede yatan arkadaşlarının, hastane odalarına asarak,  odalarının daha sevimli ve sıcak olması ilk hedefimdi. Bu çalışmayla Sincan’da bir hastanenin çocuk bölümünün olduğu duvarlara onlarca resim asıldı. Resim yapan çocukların haklı gururu ve duvarları rengârenk olan çocukların mutluluğu görülmeye değerdi.’’ 

“Paylaş, oku, sorgula, geliştir”

‘İyiliği paylaşmak ve bunu görünür kılmak istiyorum’ diyen Karabağ, "Çocuk görsün ki, kendisi de iyilik yapsın. Ben, iyilik yapan insanların da olduğunu çocuklara göstermek istiyorum.
Gittiğim ücra köşelerde de gördüm ki insana, insanca muamele ettiğinde her şey çözülüyor, dil, ırk, din ayrımı değil, insan olma birlikteliği sayesinde mutlu olabiliriz. Asıl amacımız paylaşan insanlar olduğunu göstermek. Eylem alanımız kitap dağıtmak olabilir ama sosyal hedefimiz ‘paylaş, oku, sorgula, geliştir” şeklinde konuştu.