Sancar, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, HDP İstanbul İl Eş Başkanı Ferhat Encü'ye bir polisin tokat attığını söyledi.

Encü'ye yapılanı protesto etmek için partisinin Kadıköy ilçe binasının önünde bir araya gelmeye karar verdiklerini aktaran Sancar, polis ablukası nedeniyle ilçe binası önüne gidemediklerini belirtti.

İktidarın, abluka siyaseti ile ayakta kalmayı düşündüğünü savunan Sancar, "İktidar, bizlerin kararlılığından korkuyor, demokratik siyasette ısrarımızın yarattığı büyük güçten korkuyor, bu rejimin inşasını durduracak olma irademizden korkuyor. Korkuyla sesimizi kısabileceklerini sanıyorlar ama yanılıyorlar." diye konuştu.

İktidarın İstanbul'u bir üs haline getirmek istediğini ileri süren Sancar, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Seçilmiş belediye başkanına, yargıyı kullanarak ceza veriyorlar. Daha önce sayısız örneğini üzerimizde uyguladıkları bu politikayı şimdi İstanbul'a taşıyorlar. İstanbul'da bu tasfiye operasyonunun amacı da belli, bizler üzerinde denedikleri ve pişirdiklerine inandıkları politikaları bütün Türkiye'ye yayıyorlar. Yeni bir vesayet sistemi ve otoriter rejim inşasını sona götürmek istiyorlar.

İktidarın yeni rejim inşasını durdurmanın yolu, en geniş demokratik ortak mücadeleden geçiyor. İstanbul'u faşizmin üssü yaptırmayacağız. İktidar savaş politikaları, nefret ve ayrıştırma yöntemleri ile varlığını sürdürmek istiyor. İktidarı oluşturan güçler, ortaklığını savaş, şiddet, nefret sütunları üzerine kurdular. Bu sütunların harcını daha Kürt düşmanlığıyla örüyorlar, örmeye çalışıyorlar. Kürt düşmanlığı üzerine kurulan bütün iktidarlar kaybetti, bu iktidar da kaybedecek."

- "Öcalan'ın avukatlarıyla ve ailesi ile görüşmesine izin verilmeli"

İmralı'da terörist elebaşı Abdullah Öcalan'ın üzerinde ağır bir tecrit uygulandığını savunan Sancar, bu tecridin Kürt sorununda izlenen politikalarla doğrudan alakalı olduğunu iddia etti.

Sancar, 21 aydır Öcalan'dan haber alınamadığını ifade ederek, Öcalan'ın avukatlarıyla ve ailesi ile görüşmesine izin verilmesi gerektiğini dile getirdi.

İktidarın, toplumu şiddet toplumu haline getirdiğini öne süren Sancar, "Çocukların istismarının neredeyse olağanlaştığı bir düzen kurdular. Bizler 2022 yılında daha da ağırlaşarak karşımıza çıkan bu tabloyu değiştirmeye kararlıyız." görüşünü paylaştı.

Bütçenin sömürü, talan ve savaş bütçesi olduğunu iddia eden Sancar, şunları kaydetti:

"Milletvekillerimiz, komisyonda ve Genel Kurulda hem bu savaş, talan ve sömürü bütçesini teşhir ettiler hem de geleceğe nasıl bir vaatle yürüdüğümüzü her alanda örneklerle, somut önerilerle ortaya koydular. Bizler Türkiye'de en güçlü programa, fikriyata, faaliyete ve mücadeleye sahip olan partiyiz. O nedenle de gelecek dönemi kuracak olan asıl merkez biziz. 2023, mücadeleyi en üst noktaya çıkaracağımız yıl olacak, final yılını geçtik şimdi sonuç yılına geliyoruz. 2023, sonuç alma yılı olacak."