Mısır Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan yazılı açıklamada, Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ile ABD Başkanı Donald Trump'ın eş başkanlığında ve 20'den fazla ülkeden liderlerin katılımıyla ‘Şarm eş-Şeyh Barış Zirvesi’ adlı uluslararası zirve düzenleneceği açıklandı.

Zirvenin, Gazze’deki savaşı sona erdirmeyi, Orta Doğu'da barış ve istikrarın sağlanması yönündeki çabaları pekiştirmeyi, bölgesel güvenlik ile istikrar için yeni bir sayfa açmayı hedeflediği belirtildi.

Yarın gerçekleşecek zirveye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katılacağı kaydedildi.

Trump açıklama yapmıştı

Donald Trump, Gazze'de ateşkesin ilk aşaması için anlaşmaya varılmasının ardından pazartesi günü önce İsrail'e ve ardından Mısır'a gideceğini duyurmuştu .

ABD basını Trump'ın Mısır ziyaretini, Gazze Barış Planı'nın görüşülmesi için bir liderler zirvesine dönüştürmeyi planladığını ve 11 ülke liderinin zirveye katılmasının beklendiğini yazmıştı. Trump ise konuya ilişkin, "Ortadoğu ziyaretim sırasında pek çok lider de orada olacak" ifadelerini kullanmıştı.

Starmer ve Macron da gidiyor

Fransa, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un pazartesi günü Mısır'a giderek Gazze'de Barış Planı'nda atılacak sonraki adımlara yönelik bölge liderleriyle görüşeceğini açıkladı.

Başakşehir'de korkunç kaza: Ölüler var
Başakşehir'de korkunç kaza: Ölüler var
İçeriği Görüntüle

İngiltere Başbakanlığı da bir açıklama yaptı. Açıklamada Başbakan Keir Starmer'in Gazze Barış Planı imza törenine katılmak için pazartesi Mısır'a gideceği kaydedildi.

Daha önce ABD basınının gündeme getirdiği zirveye, Türkiye, Almanya, Fransa, İngiltere, İtalya, Katar, BAE, Ürdün, Suudi Arabistan, Pakistan ve Endonezya dahil pek çok ülkenin davet edildiği belirtilmişti.

Kalıcı barışın önündeki engeller

İsrail, Hamas’ın silahlı varlığının tamamen sona ermesini ve esirlerin serbest bırakılmasını şart koşarken Hamas, İsrail’in Gazze’den tamamen çekilmesini, ablukayı kaldırmasını ve yerinden edilen Filistinlilerin dönüşünü talep ediyor. Tarafların bu temel konularda uzlaşamaması ve müzakerelerde sürekli yeni şartların gündeme gelmesi süreci tıkıyor.

İsrail kamuoyunda “zafer” beklentisi, Hamas tarafında ise “direnişin sürmesi” söylemi uzlaşma ihtimalini zayıflatıyor. Son olarak, Gazze’nin yeniden inşası ve insani yardımların sürekliliği konusundaki belirsizlikler, kalıcı bir barış ortamının oluşmasını engelliyor.