Şentop, Antalya'da bir otelde düzenlenen APA 13. Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, Türkiye olarak her durum ve şartta mazlumun ve haklının yanında olduklarını söyledi.

Kıtayı ve bölgeleri sadece sorunlarıyla anmanın haksızlık olacağını anlatan Şentop, "Asya, kökü mazide olan bir atidir. Asya dünya tarihine, medeniyetlere beşiklik eden, yön veren kıtadır. Bugün güçlü ve hakim olduğu iddia edilen kültürler, kıtamızdan aldıkları maddi ve manevi farklılıklar ve zenginlikler üzerine kendilerini inşa edebilmişlerdir." diye konuştu.

Mustafa Şentop, Asya'nın da eskiden sahip olduğu değerler üzerinde kendini yeni bir inşa sürecine soktuğunu ve her anlamda yeniden yükselmeye başladığını hatırlattı.

Kıtayı ve ülkeleri yaşanabilir, daha sürdürülebilir, istikrarlı, barışçıl ve huzurlu bir hale getirme konusunda ortak bir iradeye sahip olduklarına inandığını vurgulayan Şentop, "Ortak bir iradeye sahip olmamız ve işbirliği içinde hareket etmemiz her zamankinden daha da önemli. Zira dünya siyasetinde, iktisadında ve sosyolojisinde köklü değişiklikleri ve çetin zamanları yaşıyoruz. Tarihin akışı, üst üste kırılmaların yaşadığı benzersiz bir dönemden geçiyor." görüşünü paylaştı.

Şentop, insanlık tarihinde ve uluslararası ilişkilerde daha önce karşı karşıya kalınan meselelerde yol gösterici olduğu varsayılan ön kabullerin ve dertlere çözüm üretmeye yarayacağı düşünülen tecrübelerin çok büyük bir bölümünün, bugün artık geçerliliğini yitirdiğini belirtti.

Ancak her ne olursa olsun geçerliliğini yitirmeyen ve yitirmeyecek ilkeler de olduğuna dikkati çeken Şentop, şunları kaydetti:

"İşte bunların en önde gelenlerinden biri dünyadaki adaletsizliklere ve haksızlıklara karşı ortak duruş sergilemek, ihtilafların şiddetle çözüleceği kaotik bir ortamın uluslararası ilişkiler camiasına hakim olmasını engellemek konusunda sorumluluk taşımamızdır. Yine böyle dönemlerde elimizi güçlendiren, bizleri rahatlatan ve geleceğe daha umutlu bakmamızı sağlayan anahtarlardan bir diğeri ise çok taraflılıktır. Küresel sorunların çözümü, işbirliğine ve etkin çok taraflılık temelindeki ortak çabalara bağlıdır. Değişen uluslararası dinamiklerde çok taraflılığın teşvik edilmesi tarihi bir sorumluluktur. Bu bizim için dini inancımızın da bir gereğidir."

TBMM Başkanı Şentop, Türkiye olarak bu düsturlara gönülden inandıklarını ve uluslararası sistemde denge arayışının yaşandığı bu dönemde diyalog, istişare ve diplomasiye daima öncelik verdiklerini anlattı.

- "'Dünya beşten büyüktür' ilkesini desteklemeniz önemli"

İnsani, vicdani, ilkeli ve şeffaf bir dış politika yaklaşımıyla tüm dünyada huzur, barış ve refah için çaba gösterdiklerini belirten Şentop, "Özellikle Sayın Cumhurbaşkanım Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde, 'yeni ve daha adil bir dünya mümkün' anlayışını şiar edinerek küresel sistemdeki eşitsizlik ve adaletsizliklerin ortadan kaldırılmasını, çok taraflılığın daha işlevsel bir biçimde tesis edilmesini dış politika hedefi olarak ele alıyoruz." ifadesini kullandı.

Şentop, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından ortaya konulan "dünya beşten büyüktür" ilkesiyle başta Güvenlik Konseyi olmak üzere Birleşmiş Milletler (BM) ve diğer çok taraflı kurumların, günün ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde reforma tabi tutulmasının, çok taraflılığın daha işlevsel bir biçimde tesis edilmesi noktasında en büyük adım olacağını aktardı.

TBMM Başkanı Şentop, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Mevcut BM sistemi işlevsizdir, köhnedir ve her şeyden önemlisi adaletsizdir. BM'ye sözde öncülük edenler ve onun kurallarını inşa edenler, bu kurallardan kendilerini muaf tutuyorlar. Böylesi bir durum çok taraflılık değil, olsa olsa Batı taraflılığı olarak adlandırılabilir. Siz kıymetli misafirlerimizden arzum 'dünya beşten büyüktür' ilkesini desteklemeniz, gittiğiniz her yere mesaj olarak iletmeniz ve daha adil bir çok taraflılığın inşasının mümkün olduğunu anlatmanızdır. Çok taraflılık konusunda biz Türkiye olarak, bölgesel sorunlarda özellikle bölgesel sahiplenme ve çözümleri savunuyoruz. Asya ülkelerinin dahil olduğu sorunların çözümü, yine bizlerin gayretiyle Asya ülkelerinin ortaya koydukları iradeyle çözülebilecektir. Batı dünyasının benmerkezci, üstenci ve çifte standartlı bakış açısıyla bizlerin sorunlarına dahil olmaya çalışması, sömürgeci geçmişiyle yüzleşmeden diğer uluslara tarih ve medeniyet dersi vermeye kalkışması, beyhude bir çabadan öteye gidemez. Asya Asya'dır, Batı ise Batı. Yine de bu konuda kendimize de bir pay çıkarmak, samimi bir özeleştiri yapmak yararımıza olacaktır. Bölgesel sahiplenmeye ve çözümlere inanıyoruz ama Asya'daki uluslararası girişimlerin kurumsallaşma konusunda cılız kaldığını da itiraf etmeliyiz. Sınırlı sayıda ülkenin dahil olduğu ASEAN haricinde etkin bir mekanizma olmadığı gibi tüm Asya ülkelerinin dahil olduğu bir girişim de başlatamamış durumdayız. Bu bağlamda, Asya Parlamenter Asamblesinin kurumsallaşması ve kurumsal kapasitesinin arttırılması, Asya'daki girişimlerin önünü açabilecek bir adım olacaktır."

Mevcut dönem başkanı olarak APA'nın kurumsallaştırılmasına yönelik tüm somut önerilere açık olduklarının altını çizen Şentop, Türkiye olarak son kez APA dönem başkanlığını üstlendiklerini, son 4 genel kurulunu düzenlemekten ve dönem başkanlığını yürütmekten gurur duyduklarını vurgulayarak, APA'nın yeni dönem başkanı olmayı arzulayanları da destekleyeceklerini ifade etti.

Mustafa Şentop, APA'nın daha etkin bir hale dönüşmesi için gerekli tüm kurumsal adımların atılması ve başta iç tüzüğü olmak üzere temel dokümanların yenilenmesi gerektiğini dile getirdi.

Bu konuda bir uzlaşının sağlanmasının elzem olduğuna işaret eden Şentop, "Bu konuda tüm üyelerin gerekli hassasiyeti göstereceğinden şüphem yoktur. En önemli meselelerimizden birinin katkı paylarının ödenmesi ve ev sahibi ülkelere APA faaliyetleriyle ilgili yüklenen ekonomik yükün hafifletilmesidir. APA sadece dönem başkanlarının değil tüm Asya ülkelerinin ortak kuruluşudur." değerlendirmesinde bulundu.

- Şentop, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a "Nobel Barış Ödülü" için destek istedi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, başından bu yana Rusya-Ukrayna savaşının sona erdirilmesi, öncelikle bir ateşkes olmakla birlikte adil bir barışın diplomasi yoluyla sağlanması, savaşın olumsuz etkilerinin giderilmesi için çalıştığını ve çağrılarda bulunduğunu anlatan Şentop, konuşmasına şöyle devam etti:

"Bu bağlamda örneğin Ukrayna tahılının Karadeniz üzerinden ihracına yönelik İstanbul Anlaşmasının hayata geçirilmesi Sayın Cumhurbaşkanımızın gayretleriyle sağlanmıştır. Bu anlaşma dünya genelinde karşı karşıya kalınabilecek bir gıda güvensizliğine karşı bu dönemde atılmış en somut ve güçlü adım olmuştur. Sayın Cumhurbaşkanımız, enerji güvenliği konusunda da önemli inisiyatifler alıyor, bu alanda da ortaya çıkan krizlerin derinleşmesinin önüne geçmeye çalışıyor. Sizlerin de malumunuz olduğu gibi olumlu sonuçlara ulaşılıyor. Ben şahsen bu çabaların uluslararası camia tarafından da somut biçimde kayıt altına alınması gerektiğini düşünerek Sayın Cumhurbaşkanımızı Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterdim. Sevgili Dostum Pakistan Senato Başkanı Sayın Muhammed Sadık Sanjrani de geçtiğimiz hafta Norveç Nobel Komitesi'ne yazdığı mektupla Ukrayna krizinin çözümüne yönelik çabalarından dolayı Sayın Cumhurbaşkanımızı 'Nobel Barış Ödülü' için aday gösterdi. Kendisine bir kez daha teşekkür ediyorum. Bu vesileyle siz kıymetli misafirlerimiz ve dostlarımızın da bu konuda desteklerini beklediğimi ifade etmek istiyorum. Sizlerin vereceği destek Sayın Cumhurbaşkanımızın ve hepimizin arzuladığı daha adil düzen ve çok taraflılığın inşasına koyulacak bir tuğla ve kimin doğru tarafta olduğunu gelecek nesillere gösteren bir vesika olarak hafızalarda yerini alacaktır. Bu tarihi vesikada imzasının olmasını arzu eden parlamenterler sekretaryamızla irtibata geçebilirler."

Şentop, genel kurul toplantısında geliştirilecek fikirlerin ve ortaya konulacak hedeflerin, ülkeler ve halklar arasındaki bağlar ile ortak ideallerin pekiştirilmesine katkı sağlayacağını vurguladı.