Mehmet Barlas, 7 Kasım 2022 tarihli ve 'Kılıçdaroğlu Londra’da fon yöneticileriyle mi yoksa tefecilerle mi görüştü?' başlıklı yazısında şu CHP Genel Başkanı'nın İngiltere ziyaretine ilişkin şu ifadeleri kullandı:

''CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, ABD seyahatinde olduğu gibi İngiltere seyahatinde de gerçek ötesi hayallerin peşinde koştu. Aynı masada oturduğu insanların kredibilitesini 15 milyar dolar olarak hesaplayıp bunu Türkiye'ye getirebileceğini iddia etti. Bu paranın Türkiye'ye nasıl geleceği konusunda detaylı bir bilgi vermedi. Gazeteciler bu soruyu sorsaydı eminim bir cevabı da yoktur. Ne de olsa bu kadar algılar üzerinde konuştuğumuz bir dönemde gerçeklerin bir anlamı yok.

Cumhurbaşkanlığı için icazet arayan Kılıçdaroğlu'nun İngiltere'de görüşme yaptığı kişilerin gerçek fon yöneticileri mi yoksa tefeciler mı olduğu da ayrı bir tartışma konusu oldu. Peki Kılıçdaroğlu kimlerle görüştü? Bunu bilemiyoruz. Çünkü toplantıların tamamı basına kapalı yapıldı. Görüşme programında yeralan isimler hakkında kimseye bilgi verilmedi. Sadece iptal olan bazı görüşmeler hakkında bilgi sahibi olabildik. Bir de FETÖ ve PKK ile kolkola giren Amberin Zaman isimli gazeteci ile Kılıçdaroğlu'nun bir fotoğrafı yansıdı sosyal medyaya...

Anlayacağınız Kılıçdaroğlu'nun İngiltere gezisi, ABD gezisi gibi tam bir muammaya dönüştü. Kılıçdaroğlu'nun para aramaya gittiği İngiltere'de pahalılık ve parasızlık yüzünden sokak ayaklanmaları had safhaya ulaşmış durumda. Tüm meslek grupları sırayla greve hazırlanıyor. Halk, 15 günlük Başbakan'larını istifaya davet etti. 300 bin hemşirenin grevi ise sağlık sistemini kilitleyeceği belirtiliyor.

Aslında Kılıçdaroğlu bir partinin lideri olmasa veya Cumhurbaşkanlığı adaylığına heveslenmese bu tür hayaller hoş görülebilir. Ekonomik yeteneğini bize yılar önce SSK bu kurumunu borç batağına sürükleyerek kanıtlayan Kılıçdaroğlu şimdi de gözüne Türkiye'yi kestirmiş durumda. Oysa Kılıçdaroğlu biraz gerçekçi ve samimi olsa, Türkiye'nin son 20 yıldaki yatırımlarını çapını anlasa, Türkiye'ye yapılan yurtdışı yatırımların boyutlarını bilse, yabancı fonların Türkiye'ye ilgisi hakkında biraz bilgi sahibi olsa, Londra'daki tefecilerle vakit kaybetmezdi.''