AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, Habertürk canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Anayasa değişikliği konusunda mecliste bulunan partilerle görüşmelerinin son derece doğal olduğunu dile getiren Kurtulmuş, "Burada bir daha hiçbir iktidarın inisiyatifine bırakmaksızın en üst hukuk normu olan anayasal düzenleme ile bunu çözelim. Son derece iyi niyetle ortaya konuşmuş bir tavır var. Bunun için iyi niyetle başlamış bir süreçte partilerin kapsısı da iyi niyetle çalınmıştır. Ne pragmatik gerekçe ne de yeni bir açılım olsun diye. Milletvekilleri de bu kararın parçası olsunlar. Başörtüsü ile ilgili hakla özgürlüklerin genişletilmesiyle ilgili partilerle temasa geçilmesi normal ve demokratik olandır. Oturup konuşabilmeyi başarabilmeleri demokrasinin gelişmesinin gereğidir. Bir görüşme zeminin açık tutulması fevkalade normaldir" dedi.

MHP lideri Devlet Bahçeli'nin zaman içerisinde Türkiye'nin hayrına olan, geniş kesimlerin bütünleşmesinden yana bir tavır içerisinde olduğunu belirten Kurutulmuş, "Sayın Bahçeli devlet adamı vasfına yakışır şekilde son derece yakışan bir şeyi ortaya koydu. Bu konu parlamentoya geldiğinde grubu bulunan partiler görüşlerini paylaşacak. Keşke olabilecek en yüksek ittifakla, milletvekillerin hele hele tamamının oy verdiği bir gelişmeyi yaşayabilsek, bu Türkiye demokrasisi için hakikaten devrim niteliğinde bir tavır olur. Parlamentoda AK Parti, CHP, MHP, HDP zaten sürekli temas içinde. Oturumlar oluyor, grup başkanları görüşüyor. Israrla söylediğimiz, HDP'nin içerisinde terör örgütüne yakın duran bazı unsurların varlığına şunu söylüyoruz; HDP'nin dağla, terörle arasına mesafe koyması gerek. HDP bu mesafeyi başarırsa Türkiye siyasetinde sorun kalmaz. Keşke dağla, terörle, silahla, bombayla arasına mesafe koyabilse" diye konuştu.

"HDP'nin desteğini çantada keklik olarak görüyorlar, hem de HDP ile görünmemek istiyorlar"

HDP'ye yönelik masanın yedinci ayağı olduğu şeklinde beyanlarının bir suçlama olmadığını belirten Kurtulmuş, "6 artı 1 masa bir ortak aday çıkaracaksa bu aday HDP'den oy almayacaksa yarışa dahil olması mümkün değil. HDP'nin desteğini çantada keklik olarak görüyorlar, hem de HDP ile görünmemek istiyorlar. Biz oradaki tavra bunu söylüyoruz. HDP bu masanın bileşeni mi, değil mi?" ifadelerini kullandı.

 "Konu referanduma giderse halkın çok büyük kısmı 'evet bu yasağı kaldıralım' diyecektir"

Başörtüsünü yasaklayan herhangi yasa olmamasına rağmen yıllarca başörtüsü yasağının uygulandığını aktaran Kurtulmuş, şöyle devam etti:

''Bu konunun Türkiye'nin gündeminden kalkması, iktidara gelen partinin tavrına göre hareket edilmesinden çıkarılması lazım. Madem CHP iyi niyetlidir, gelin en üst hukuk normu olan anayasa düzenlemesi ile gerçekleştirelim. Bizim tavrımız budur. Gelin bu düzenlemeyi beraber yapalım, gerçekten eğer bir kazanç olacaksa bu parlamentonun kazancı, destekleyen partilerin kazancı olsun. Teklifi ilk gündeme getiren CHP'dir. Konu referanduma giderse, çok büyük çoğunlukla, kahir ekseriyetle halkın çok büyük kısmı 'evet bu yasağı kaldıralım, bu ayıp Türkiye'nin gündeminden çıksın' diyecektir. Ola ki referandum kararı ortaya çıkarsa bunun tarihine karar verecek olan Yüksek Seçim Kurulu'dur.''

"İsteyen istediği hayatı yaşıyor"

Ailenin korunmasına yönelik planlanan düzenlemeye de değinen Kurtulmuş, şöyle konuştu:

''Türkiye Yüzyılı'ndan bahsediyoruz. Türkiye'nin güçlü büyük ülkesi demek topu tüfeği olan, ekonomisi güçlü olan Türkiye'den ibaret olmamalıdır. Türk toplumunun yapısı güçlü olmalıdır. Ailenin çeşitli tehditler karşısında korunması için anayasal güvence altına alınması lazım. Önümüzdeki dönemde, şu anda Türkiye'yi ölümcül şekilde ilgilendiren konu gibi görünmüyor aileye karşı saldırılar ama bunun bir sürü yansımalarını görüyoruz. Bunları özendirici tavırları görüyoruz. Birtakım içeriden ve dışarıdan kişilere fırsat vermemek için iki teklifi birden getiriyoruz. Birisi özgürlük birisi ailenin korunması bakımından. Teklif bu şekilde gündeme gelecek.''

"Aileyi korumaya yönelik düzenleme LGBT bireylerine yönelik ayrımlara dönüşür mü?" şeklindeki soru üzerine Kurtulmuş, "İsteyen istediği hayatı yaşıyor. Herhangi şekilde baskı altına alınması gibi konu fiilen söz konusu değildir. Batı ülkelerinde 1960'lardan beri devam eden süreç. Burada aileyle ilgili tehditler 3'lü bir durum ortaya çıkıyor. İlki bu durumun yasalaşması, meşru kabul edilmesi. İkinci adım da hemcins evliliklerinin meşrulaştırılması. Hemcins evlilikleriyle oluşan ailelerin çocuk edinme hakkına sahip olması. ABD'de bazı eyaletlerde Batı'da bazı yerlerde gerçekleşmiş vaziyette. Buna karşı tedbir almak, Türk aile yapısını korumak için zaruri. Kimsenin kendi bireysel hayatlarına karşı tehdit değildir. Aile bütün toplumlar için anne ve babadan oluşur. Türk aile yapısını korumak zorundayız. Bunun için aileyi güçlendirecek tedbirleri anayasaya koymamız lazım" ifadelerini kullandı.