Geçtiğimiz pazar günü milletvekilliği seçimleri için İyi Parti teşkilatında temayül yoklaması yapıldı. Söz konusu seçimler, parti üyelerinin partiye sevgi ve bağlılığının sağlanmasına yönelik, sembolik bir seçimden ibaretti bana göre. Teşkilat yapılanmasında tanınan bildik isimler, delegelerin ve ilçe başkanlarının da yönlendirmesiyle yüksek oy alırken, sisteme yeni dahil olmaya çalışan adaylar içinse söz konusu temayül yoklaması bir hayal kırıklığından ibaret kaldı.

Guruplaşmalar ve herkesin kendi adayına çalışması da parti içi demokrasi adına üzücüydü. Ankara 1. Bölge A.adayı olarak, siyasete girmeye karar verdiğimiz bu dar zamanda sadece ilçe başkanlıklarını gezip tanışma imkanımız olabildi. Elbetteki üyeler nezdinde tanınmıyor olmamız, gerekli oy oranını elde etme ihtimalimizi de ortadan kaldırdı.

Parti teşkilatında çalışan, yıllarca emek veren insanların çabası her zaman kıymetli olup yadsınamaz. Emeklerini her zaman takdir ediyoruz. Lakin; bu şekilde aday belirlenmesine önce bir yurttaş daha sonra da milletvekili aday adayı olarak itirazlarım var.

Partinize gönül vermiş, üye olmuş ve milletvekili olmak için başvurmuş adaylar çağırılarak, kurulacak bir komisyon ile bir öngörüşme, mülakat yapılması gerekmez miydi? Ben sayın genel başkan ile görüşmeyi, kendimi ifade edebilmeyi çok isterdim şahsen.Lakin bunun bir imkanı bir çok kez denememe rağmen henüz bulamadım. Bir keresinde asistanımdan randevu almasını istedim ve beni genel merkezden bir avukat hanım aradı. Ne için görüşmek istediğimi sorunca, tanışmak istediğimi söyledim.

Bunun mümkün olmadığını ve ancak araya tanıdık birilerini koyarsam görüşebileceğim söylendi. Ben her şeyden önce bir hukuk insanıyım ve tıklatıp açamadığım kapı olmadı bugüne dek ve siyasete girene kadar. Gözlemim şu ki parti yapılanmalarında sisteme yeni insan girmesi neredeyse imkansıza yakın. Zamanında çok iyi muhabbetimiz olan bir başkan yardımcısı arkadaşımıza kahve için attığımız mesaja bile cevap verme gereği duyulmadı. Aday olduğumu öğrendiğinde ise bana sende mi girdin dedi yüzünü ekşiterek.

Ona göre ben ya da parti dışından herhangi birinin aday olması çok büyük bir hadsizlikti çünkü. Biz kimdik ki?Bunu o insanın çiğliğine verip geçeriz lakin mevzu siyaset, mevzu memleket olunca siyasi partiler adına makam işgal edenlerin hadsizlikleri daha bir acı ve kırıcı oluyor ne yazık ki!

Bir ilçe teşkilatında ise oyları kendisi için organize eden adayın beni rakip görmediği için, bana da göstermelik 50 oy ayarlamış olduğunu dahi duydu bu kulaklarım. Şimdi bu yazdıklarım muhalif kesimde hoş karşılanıp İyi Parti aleyhine eleştiri konusu yapılabilecekken, iyi parti tarafında da hoş karşılanmayacak biliyorum. Doğruları sadece işimize geldiği zaman telaffuz edip, işimize gelmeyen durumlarda susup oturmayı onursuzluk sayanlardanım.

Hak için doğru bildiğimi savunmaktan da hiçbir zaman geri durmadım .Mesele benim gibi insanların şahsi ikbal meselesi de değil bunun da bilinçli bir yurttaş olarak ayırdımındayım. Mesele demokrasi meselesiyse, bunun öncelikle ülke yönetiminde söz sahibi olmaya aday siyasi partilerde kanıksanmasını ve buna uygun davranılması gerektiğini düşünenlerdenim.

İyi Parti Genel Başkanı’nın “ya tarih yazacağız, ya da tarih olacağız” sözünden sonra ülkeme borcumu ödemek için  yüreği kuş gibi çarpanlardanım. Evet benim ülkeme büyük bir borcum var ve bunu ödemem gerekiyor. Ne ikbal, ne de makam derdindeyim, bu yüzden bu kadar net ve açıkça düşüncelerimi ifade edebiliyorum. Özelde partimize, genelde ülkemize lazım olan yeni yüzler, donanımlı, aydınlık, Atatürkçü kadrolar biliyorum. Sussam gönül razı gelmezdi, söyledim ve bişeylerin memleket yararına değişmesini umut ediyorum.

Demokrasinin, adaletin ve hukukun toplumun tüm kurumlarında egemen olduğu, insanların yaşamaktan ve yurttaşı olmaktan gurur duyduğu aydınlık, bir Türkiye için bu seçimlerin hayırlı olmasını ve İyi Partinin muhteşem kadrolarla mecliste birinci parti çıkmasını diliyorum. Başka Türkiye yok, bu ülke bizim, bu ülke hepimizin!Gelecek  güzel günler aydınlık ve çok iyi olsun! Demokrasi tüm partilerde, STK’larda ve ülkemizde vazgeçilmezimiz olsun!Ancak  o zaman işte biz, her birimiz ve hepimiz ihya olacağız!