Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Kuzey Makedonya temaslarının ardından dün akşam saatlerinde Kovosa'ya ulaştı. Sabah saatlerinde temaslara başlayan Bakan Fidan, Kosova Kosova Başbakan Yardımcısı, Dışişleri ve Diaspora Bakanı Donika Gervalla-Schwarz ikili görüşme gerçekleştirdi. Bakan Fidan ve Kosovalı mevkidaşı Gervalla-Schwarz görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Priştine'de olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek açıklamasına başlayan Bakan Fidan, Kosova temaslarını anlattı. "Kosovalılar bizim sadece dostumuz değil aynı zamanda kardeşimizdir" diyen Bakan Fidan açıklamasını şu şekilde sürdürdü:
"Aramızdaki sarsılmaz bağları ikili ilişkilerimize de en iyi biçimde yansıtmak istiyoruz. Hedefimiz ilişkilerimize kapsamlı bir stratejik vizyon kazandırmak. Güvenlik, siyaset ve ekonomi işbirliğimizin üç sac ayağı olarak görüyoruz. Siyasi diyaloğumuz zaten mükemmel seviyede. Bundan faydalanarak güvenlik meselelerimizi uzun vadeli bir yaklaşımla ele almak, artık kurumsal bir çerçeveye oturtmak istiyoruz. Türkiye ile Kosova arasında Güvenlik İşbirliği Anlaşmasının imzalanması bunun ilk adımı olacaktır. Öte yandan ekonomik iş birliğimizi de güçlendireceğiz. Önümüzdeki dönemde ticaret hacmimizi 1 milyar euro seviyesine çıkarmayı hedefliyoruz. Türk şirketlerinin Kosova'da yatırımları 500 milyon euro düzeyine ulaşmış durumda. Şirketlerimiz yaklaşık 10 bin Kosovalı kardeşimize istihdam sağlamakta. Ancak bu rakamlar Cumhurbaşkanımız için biliyorsunuz hiçbir zaman için yeterli değil. Özellikle ekonomik ve ticari alanda, istihdam alanında, yatırım alanında bizlerin daha fazla yatırım yapmasını istiyor."
"Bölgesel sorunlar karşısında bölgesel sahiplenme anlayışıyla hareket etmeliyiz"
Türk şirketlerinin buradaki yatırımlarını artırmak istediğini kaydeden Bakan Fidan, Türk şirketlerimizin Kosova'da karşılaştığı sorunları mevkidaşına ilettiğini ifade etti. Balkanlar'da son dönemde meydana gelen önemli gelişmeleri de ele aldıklarını kaydeden Bakan Fidan, "Bölgede istikrarın kalıcı hale gelmesi için neler yapılabileceğini konuştuk. Dün, Kuzey Makedonya'da da söyledim. Bölgesel sorunlar karşısında bölgesel sahiplenme anlayışıyla hareket etmeliyiz. Türkiye olarak biz bağımsız ve egemen Kosova Cumhuriyeti'nin kendi ayakları üzerinde durmasına büyük önem veriyoruz. Kosova'nın uluslararası alanda hak ettiği konuma erişmesini başından beri destekliyoruz. Desteğimizin her zaman süreceğini bu vesileyle bir kez daha vurgulamak istiyorum. Kosova'da güvenlik ve istikrarın güvence altına alınması, Balkanların tamamında kalıcı barış ve istikrarın tesis edilmesi bakımından da büyük önem taşıyor. Komutasını üstlendiğimiz NATO Kosova Gücü KFOR, bölgede güvenliğin tesisi açısından son derece kritik ve önemli bir role sahip. KFOR komutanımızın görevini başarıyla sürdürdüğünü görmek bizim için bir gurur vesilesi. KFOR komutanımızın tüm kesimlerin takdirine mazhar olduğunu da görmekten ayrıca memnuniyet duyuyoruz. Güvenlik koşulları daha da iyiye gittikçe diyalog ve diplomasiye de daha fazla bir alan açılmakta. Sorunların ancak diyalog yoluyla çözümlenebileceğine inanıyoruz. İki ülke arasında normalleşmenin sağlanmasına yönelik çabaları sonuna kadar destekliyoruz. Priştine-Belgrad Diyalog Süreci bu açıdan fevkalade önemli. Eğer taraflardan bir talep gelirse, Türkiye olarak bu konuda sorumluluk üstlenmekten de çekinmeyeceğimizi burada ifade etmek istiyorum" açıklamasını yaptı.
"FETÖ, Kosova için de bir tehdittir"
Eğitim ve savunma sanayi ürünleri konularında da Kosova güvenlik gücüne destek sağladığını sözlerine ekleyen Bakan Fidan, "Askeri ve savunma sanayii iş birliğimiz önümüzdeki dönemde de güçlü şekilde devam edecek. Değerli mevkidaşımla terörle mücadele konusunu da ele aldık. FETÖ terör örgütüne karşı atılması gereken adımlar konuşuldu. Maalesef Kosova'daki FETÖ varlığı bizi endişelendirmeye devam ediyor. Şunu hatırlatmak isterim. FETÖ, Kosova için de bir tehdittir. Kosova'nın güvenliği ve refahı için FETÖ ile kararlı biçimde mücadele edilmesi gerekmektedir. Aynı zamanda dostumuz ve kardeşliğimiz de bunu gerektirmektedir" ifadelerini kullandı.
"Ukrayna'da da Filistin'de de barış için masaya oturulmalı"
Görüşmede uluslararası konuların da ele alındığını vurgulayan Dışişleri Bakanı Fidan, "Ukrayna'daki savaşı yakından takip ediyoruz. Savaşın tırmanma riski her geçen gün daha da artıyor. Şunu unutmayalım maalesef savaşın kazananı olmaz. Silahlar susmalı, diplomasiye alan açılmalı. Ukrayna'da da Filistin'de de barış için masaya oturulmalı. Gazze'deki soykırım maalesef devam ediyor. Baş sorumlu Netanyahu her geçen gün daha da kontrolden çıkıyor, vahşetini Batı Şeria'ya da yayıyor. Uluslararası toplum bu kural ve hukuk tanımazlığı artık son vermelidir" dedi.
Kosova Polis Teşkilatının kuruluşunun 25'inci yıl dönümünü kutlayan Bakan Fidan, "Bu vesileyle Kosovalı polislere tebriklerimi iletiyor, kendilerine hayırlı vazifeler diliyorum" dedi.
"Mısır ve Türkiye, Akdeniz'in iki yakasında gerçekten tarihsel bağlara sahip"
Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Bakan Fidan, Sisi'nin Ankara ziyaretine yönelik soruyu şu şekilde yanıtladı:
"Mısır Cumhurbaşkanı Sisi evvelsi gün bildiğiniz gibi Ankara'daydı. Bu ziyaret fevkalade önemliydi. Biliyorsunuz Cumhurbaşkanımız Şubat ayında Mısır'a bir ziyarette bulunmuşlardı. Gerçekten tarihi bir ziyaretti. Müteakiben Sisi ülkemizi ziyaret etti. Tabii bu ziyaret esnasında hazırlığı önceden yapılmış 18 anlaşmanın imzalanması fevkalade önemliydi. Çünkü biz ilişkilerimizi gerçekten kurumsal bir zemine oturtmak istiyoruz. Özellikle ekonomi, ticaret, ulaştırma, yatırım konuları başta olmak üzere. İki ülke arasında ikili ilişkilerle ilgili fevkalade önemli ve geniş alanlar var. Liderlerimizin vizyonu çerçevesinde bu anlaşmalar hayata geçirildi. 17 Anlaşma ve liderler tarafından imzalanan ortak stratejik belgede taçlandırıcı bir nitelik taşıyor. Mısır ve Türkiye, Akdeniz'in iki yakasında gerçekten tarihsel bağlara sahip, güçlü kardeşlik ilişkileri olan halkları ayrılmaz derecede birbirine yakın iki ülke. Bizim aramızdaki işbirliği hem bölgesel sorunların giderilmesinde hem de ikili ilişkilerin iki ülke için daha fazla fayda üretmesinde fevkalade önemli. İkili ilişkilerin yanı sıra iki ülke olarak bölgesel konularda neler yapabiliriz onu ayrıntısıyla görüştük gerçekten. Başta Sayın Sisi olmak üzere Mısırlı kardeşlerimizin özellikle bölgesel sorunlara bölgesel çözümler bulma konusunda bizimle aynı hassasiyeti paylaştıklarını gördük. Biliyorsunuz Filistin meselesinde, Gazze sorununda Mısır bir ön cephe ülkesidir. Bu konuda hem mağdurdur hem de taraftarlar. Gazze'ye insani yardım, Gazze'deki savaşın durması gibi konularda çok büyük rol oynamakta. Mısır özellikle Refah sınır kapısında ki açık olduğu dönemde yardımların ulaştırılmasında Mısır'ın ne kadar büyük bir rol oynadığını kendim bizzat gittim. Hem El Ariş limanındaki faaliyetler, oradaki Mısır Kızılay'ın bizim Kızılay'ımızla ve AFAD'la nasıl çalıştığını gördüm. Oradaki arkadaşlarımızdan ve yerinde brifing alma imkanımız oldu. Ama şunu söylemek gerekiyor tabii ki Mısır'a özellikle Filistin meselesinde çok fazla destek ve yardım etmemiz gerekiyor, tek başına bırakmamalıyız."
“Mısır'la beraber uluslararası arenada Afrika'daki istikrarın sağlanması konusunda da görüş alışverişlerimiz var”
Bakan Fidan, “Mısır'la beraber uluslararası arenada Afrika'daki istikrarın sağlanması konusunda da görüş alışverişlerimiz var. Özellikle Libya'da, Somali'de, Sudan'da çatışmaların durması, istikrarsız ortamın giderilmesi için neler yapılabilir, bu konuda onlarla iş birliğimiz fevkalade önemli. Afrika'nın geri kalanında özellikle beraber yatırım ve ticaret konuları nasıl yapılabilir, bu konudaki görüşmelerimiz oldukça verimliydi. Benim kısaca söylemek istediğim şu ikili gerçekten Mısır ve Türkiye, Cumhurbaşkanımızın vizyonu doğrultusunda bu iki ülkenin sahip olduğu bütün kapasiteyi hem ikili ilişkilerde hem bölgesel ilişkilerde gerçekleştirme ve hayata geçirme konusunda tam bir iradeye sahipler. Ayrıca şuna da inanıyorum; çok yakın zamanda aramızdaki ilişkinin daha sistematik bir çerçeveye oturmasının bölge için de bir örneklik teşkil edeceğini düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
Bakan Fidan, güvenlik alanında Kosova ile Türkiye arasında güvenlik anlaşmasına ilişkin soruyu şu şekilde yanıtladı:
"İfade ettiğim gibi biz Kosova'yı her alanda desteklemek konusunda bir iradeye sahibiz. Bağımsız olduğu ilk günden itibaren özellikle Kosova'daki devlet kurumlarının güçlenmesi konusunda büyük bir hassasiyetimiz bulunmakta. Kosova devletinin kendi vatandaşına temel hizmetleri götürmesi fevkalade önemli. Bunlardan biri de güvenliktir. Güvenlikle ilgili Kosova'nın ihtiyacının sağlanmasında Türkiye olarak ne türden katkılarımız olabilirse, tıpkı diğer kardeş ve müttefik ülkelerle yaptığımız gibi uygun anlaşmalar çerçevesinde uluslararası kurallara uygun şekilde, bölgesel barışı da gözeterek bizim tabii ki Kosova'ya destek olmaktan daha normal. Bizim için başka bir şey yok. Bu birçok alanda devam edecek olan bir süreç."