Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Pazar günü Erdoğan evladınıza sahip çıktığınız anda Cumhur İttifakı'nın parlamentodaki 323 milletvekiliyle inşallah önümüz apaçık. 21 yılı inşallah farklı bir şekilde devam ettireceğiz, farklı bir şekilde geleceğin Türkiye'sini kuracağız." dedi.

Erdoğan, Taha Akgül Spor Salonu'nda düzenlenen Keçiören Sivil Toplum Kuruluşları (STK) ve Muhtarlar Buluşması'nda yaptığı konuşmada, Keçiörenlilerle beraber olmaktan, hasret gidermekten büyük bir memnuniyet duyduğunu belirtti.

Keçiören'de misafir değil ev sahibi olduğunu, Subayevleri'nde 12 yıl boyunca Keçiörenliler ile iç içe, yan yana yaşadığını anımsatan Erdoğan, acıyı paylaştıklarını, zorluklara göğüs gerdiklerini, başarıları, zaferleri birlikte kutladıklarını, aynı hizada saf tuttuklarını, aynı cenazeye omuz verdiklerini ifade etti.

AW897932_01

Acısıyla tatlısıyla güzel günler geçirdiklerini, Keçiören ve Keçiörenlilerle, komşularıyla bağlarını hiç koparmadığını anlatan Erdoğan, şunları söyledi: "Fırsat buldukça Keçiören'e geldik, sizlerle hemhal olduk, hasret giderdik. Keçiören'in tüm meseleleriyle, sıkıntılarıyla, işleriyle yakından ilgilenmeyi sürdürdük. Keçiören de bizi asla yalnız bırakmadı. Keçiörenli kardeşlerimiz dualarıyla zaten hep yanımızdaydı. Seçimlerde özellikle Keçiörenli kardeşlerimiz yanımızda hep dik durdu. Keçiörenli kardeşlerimden her zaman o dik duruşu gördüm. Keçiören'in inşallah pazar günü de aynen dik duruşuyla hazırlandığını görüyorum. Keçiören pazara hazır mı? Kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Çalmadık kapı bırakmıyoruz değil mi? Gençler, tüm muhataplarınıza el ele yol yürümeye var mısınız? Gümbür gümbür pazara var mıyız? Ben size inanıyorum, sizi seviyorum. İnanıyorum ki pazar günü Bay Bay Kemal'e gereken dersi vereceksiniz."

Keçiören'in 14 Mayıs'ta şahsı ve Cumhur İttifakı'na yönelik muhabbetini bir kez daha ortaya koyduğunu söyleyen Erdoğan, yüzde 52,5 oy oranıyla Türkiye ortalamasının üzerinde kendilerine destek veren Keçiörenlilere teşekkür etti.

"Yasama organı olarak Cumhuriyet İttifakı’nda biz varız"

Erdoğan, dün Malatya’da deprem konteynerlerinin yanında 50 bin kişiye hitap ettiğini hatırlattı. 

Bugün yağmur nedeniyle toplantıyı kapalı salonda yapmak durumunda kaldıklarını ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti: "İnanıyorum ki açık havada yapsaydık en az bir 50-60 bin orada toplardık. Keçiören şimdi bunu sandıklarda toplayacaksın. Malatya'dan Sivas'a geçtim Sivas bir başkaydı, bambaşkaydı. Sivas'ta şimdi rakam vereceğim, 100 bin. Yiğidolar coştu, caddelere doldu. İnşallah pazar günü Ankara, birinci ve ikinci bölgesi ile sandıklarda olacak, hesapları alt üst edecek. Bu hesapları alt üst etmeye var mıyız? Buna hazır mıyız? Cumhur İttifakı diyen Keçiören olarak, Bay Bay Kemal'in bütün hesabını alt üst ettiniz. Parlamentoda çoğunluğun 323 milletvekili ile Cumhur İttifakı'na verilmesi hem güvenim göstergesi hem de irade beyanıdır. Çok önemli. Şu anda 323 milletvekili ile Cumhur İttifakı parlamentoda bir zemin oluşturdu. Bu ne demektir? Yani, yasama organı olarak Cumhuriyet İttifakı’nda biz varız. Milletimiz 'güçlendirilmiş parlamenter demokrasi laflarını' filan ayaklarının altına aldı, Cumhur İttifakı ile yola devam dedi."

AW897932_02

"Bu nasıl hesap uzmanıymış?"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin 3 ayda, 5 ayda, 8 ayda bir hükümetlerin değiştiği o eski Türkiye günlerine geri dönme tekliflerini reddettiğini dile getirdi.

Muhalefetin koltuk paylaşımı yaptığını belirten Erdoğan, şunları kaydetti: "Bu koltuk paylaşımında düşünün toplamı 1 puan eden malum partiler, hesap uzmanı ya, onlar yaklaşık 40 milletvekili aldılar. Bir puanla. Bu ne iştir, bu nasıl hesap uzmanıymış. Bununla bu CHP ayakta kalabilir mi? İşte şimdi Keçiören'den Tüm Türkiye'ye sesleniyorum. Pazar günü Erdoğan evladınıza sahip çıktığınız anda Cumhur İttifakı’nın parlamentodaki 323 milletvekiliyle inşallah önümüz apaçık. 21 yılı inşallah farklı bir şekilde devam ettireceğiz, farklı bir şekilde geleceğin Türkiye'sini kuracağız. Türkiye Yüzyılı diyoruz ya işte Türkiye Yüzyılı'nı biz sizlerle beraber kuracağız."

Türkiye Yüzyılı'nı vatandaşlarla birlikte kuracaklarını söyleyen Erdoğan, "Milletimiz iktidara giden yolu, milli irade yerine Kandil'de ve Pensilvanya'da arayanlara kırmızı kart göstermiştir. Bunlar talimatı nereden alıyor? Kandil'den alıyor, Kandil'in sokaktaki eşkıyalarından, teröristlerden alıyorlar. Biz nereden alıyoruz? Biz Allah'tan alıyoruz, milletimizden alıyoruz. Farkımız bu, bugüne kadar böyle geldik, bundan sonra da böyle gideceğiz." diye konuştu.

AW897932_03

Milletin, ekonomiyi Londra'daki tefecilere, IMF komiserlerine teslim etmek isteyenlere, "Hadi oradan" dediğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: "Ne diyor bay bay Kemal? Londra'dan 300 milyar dolar getirecekmiş. Senin her yerin hesap uzmanı olsa ne yazar? Yanındakiler hesap uzmanı olsa ne yazar? Sen ne hesap biliyorsun ne kitabın var. Hiç. Biz sizin bildiğiniz hesapları unuttuk, unuttuk. Bunlar otellerin lobilerinde, sözcüsü ve bir de İYİ Parti'nin malum Merkez Bankasında bir zamanlar görev yapan kişisiyle otellerin lobilerinde IMF komiserleriyle görüştüler. IMF komiserleriyle yaptıkları görüşmelerde bize tavsiyede bulundular. 'IMF'ten borç alın.' dediler. Biz ne dedik? Hayır. Biz IMF'le ilişkimizi 2013'te kestik. 23,5 milyar dolar borcumuz vardı. Bu borcu sıfırladık 2013'te. O zaman Merkez Bankamızın rezervi 27,5 milyar dolardı. Gümbür gümbür yürüdük. Başbakanlığım döneminde bir ara 135 milyar dolara biz rezervi çıkardık. Yine inşallah bu rezervi yakalayacağız. Çünkü bu konuda kararlıyız, bizim sıkıntımız yok. Aynı kararlılıkla yola devam edeceğiz. Siz bu spekülatörlerin yaptığı oyunlara bakmayın. Bay bay Kemal'in ve avanesinin yaptığı oyunlara bakmayın. Bunların hepsi gelip geçici işlemlerdir. Türkiye ayakta mı ona bakın. Milletimiz yabancı dergi kapakları üzerinden kendisine parmak sallayan güçlere teslim olmayacağını defalarca ilan etmiştir."

"Hizmetlerde bir aksaklık yaşanmaması için çok önemli"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 14 Mayıs'ta "İstikrar sürsün, Türkiye büyüsün." diyen tüm vatandaşlara teşekkür ederek, Türkiye Büyük Millet Meclisinde oluşan tablonun daha da güçlendirilerek 28 Mayıs'a taşınması gerektiğini söyledi.

AW897932_04

Vatandaşların parlamento için gösterdiği iradeyi ikinci turda da cumhurbaşkanlığında sergilenmesi gerektiğini belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yasama ile yürütmenin uyum içinde çalışması, hizmetlerde bir aksaklık yaşanmaması için çok önemli. Türkiye, eskiden devlet organları arasındaki çatışmalardan çok çekti. Başbakanın önüne fırlatılan bir anayasa kitapçığının ülkemize milyarlarca dolar maliyeti oldu. Anayasa kitapçığını o zamanki Başbakan Sayın Ecevit ve ortaklarının önüne fırlatan kimdi? Biliyorsunuz değil mi? Sayın Kılıçdaroğlu'yla şu anda kol kola dolaşan kişi. Bunlar bu ülkeye çok çektirdiler."

İstikrarsızlığın bedelini sadece siyaset kurumu değil tüm Türkiye'nin ödediğini belirten Erdoğan, şunları kaydetti: "Gencimiz iş bulamadı, esnafımız siftah yapamadı, turizmcimiz turist yolu gözledi. Tüccarımız, ihracatçımız, sanayicimiz ürün satamadı. Bir avuç elit dışında sanayicisiyle işçisiyle çiftçisiyle memuruyla emeklisiyle ev hanımıyla milletimizin tüm fertleri sıkıntı çekti. Bunları yaşadık mı? Yaşadık. Son 21 yılda tesis ettiğimiz güven iklimiyle biz işte bunu tersine çevirdik. Vesayet güçlerinin, milletin iradesini gasbetmesine yol vermedik. Yasama, yürütme, yargı arasında güç çekişmesinin yaşanmasına müsaade etmedik. Her organın kendi yetki alanı içinde kalmasını sağlayarak ülkemizin siyasi istikrarsızlığa sürüklenmesine engel olduk, yol vermedik. Elbette bunu da aziz milletimizin yardımıyla başardık. Siz bize sahip çıktınız, biz de sizin hakkınızı, hukukunuzu koruduk. Siz bize itimat ettiniz, biz de sizin emanetinize asla halel getirmedik. Siz bize destek verdiniz, biz de her yerde diklenmeden dik durduk. Bundan sonra bu şekilde yolumuza devam edeceğiz."

"Pazar günü için oy verme dışında hiçbir plan yapmayacağız"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, salondaki gençlerden bütün arkadaşlarına pazar günü sandığa gitmelerini tavsiye etmelerini ve rehavete kapılmadan çalışmalarını istedi.

Yasama, yürütme ve yargının uyum içinde çalışarak millete hizmet etmesini temin edeceklerini belirten Erdoğan, şunları aktardı: "İnşallah bunu da siz Keçiörenli kardeşlerimin güçlü desteğiyle yapacağız. Önümüzde sayılı günler var, 4 gün. 4 gün sonra yeniden seçim var. Pazar günü için oy verme dışında hiçbir plan yapmayacağız. Sabah erkenden sandıklara giderek oyumuzu kullanacak, irademizi göstereceğiz. Bizimle birlikte eşimizin, dostumuzun, komşumuzun da muhakkak sandığa gitmelerini sağlayacağız. Rehavete kapılmak yok, zafer sarhoşluğuna girmek yok. Olmazsa olmaz sandık ve sandıkta da Allah'ın izniyle zafere yürüyeceğiz. Unutmayın 28 Mayıs'ta bizim rakibimiz asla CHP Genel Başkanı değildir. Bizim en büyük rakibimiz rehavettir, savsamaktır, boş vermektir, 'Zaten öndeyiz, nasıl olsa kazanırız.' duygusuna kendimizi kaptırmaktır."

AW897932_05

Cumhurbaşkanı Erdoğan, zafer sarhoşluğu zehrinin yayılmasına kesinlikle izin vermeyeceklerini vurgulayarak, konuşmasına şöyle devam etti: "Keçiörenli komşularımdan bu sefer rekor beklediğimi, altını çizerek ifade etmek istiyorum. Sizlere güveniyorum, inanıyorum. Beni mahcup etmeyeceğinizi çok iyi biliyorum. Rabb'im dayanışmamızı, muhabbetimizi daim eylesin diyorum. Gerek Ankara gerek Türkiye olarak 14 Mayıs günü demokrasimiz adına çok başarılı bir sınav verdik. Tüm provokasyonlara rağmen milletimiz adeta sandığa akın etti. Muhalefetin gerilim siyasetine rağmen hiçbir insanımızın burnu kanamadı. Farklı mecralarda yürütülen haysiyet cellatlarına rağmen millet tercihini sandığa özgürce yansıttı. Tüm siyasi partilerden vatandaşlarımız, olgunluk içinde, suhulet içinde, huzur ve barış içinde oylarını kullandı, kararlarını beyan etti."

AW897932_07

Mamak'ta konuştu

Akşener seçime 2 gün kala CHP'yi yerden yere vurdu Akşener seçime 2 gün kala CHP'yi yerden yere vurdu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mamak Hidayet Türkoğlu Spor Salonu'nda düzenlenen Hemşehri Buluşması'nda vatandaşlara hitap etti.

Ankaralılarla birlikte olmaktan duyduğu mutluluğu dile getiren Erdoğan, Ankara'nın Milli Mücadele'nin merkezi olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) ev sahipliği yaptığını, Cumhuriyet'in başkenti olduktan sonra da Anadolu ve dünyanın cazibe merkezi olmayı sürdürdüğünü söyledi.

Ankara'nın 15 Temmuz gecesi gösterdiği kahramanlığın ise nesillerden nesillere aktarılacak bir destan olarak tarihteki şanlı yerini aldığını vurgulayan Erdoğan, şimdi de Türkiye Yüzyılı'nın sembol şehri olmaya hazırlandığını belirtti.

Erdoğan, şöyle devam etti: "Sizler, Ankara’nın tüm ilçelerinden gelerek bu şehri inşa ettiniz. Sizler Çorum’dan, Yozgat’tan, Çankırı’dan, Kayseri’den, Kırşehir’den, Kırıkkale’den, Sivas’tan, Samsun’dan Tokat’tan ve dahi Türkiye’nin 81 vilayetinin neredeyse tamamından gelerek, geleceğinizi bu şehirde kurdunuz. Bu şehre emeğinizi, gençliğinizi verdiniz, hayatınızı adadınız. Bu şehir de sizlere barınacak yuva verdi, sofranıza koyacak ekmek verdi. Çocuklarınızı yetiştirecek imkan sağladı. Huzurla hayatını sürdüreceğiniz bir iklim sundu. Ankara'yı sadece Mamak'la Sincan, Gölbaşı'yla Pursaklar arasında bir şehir görenler, kalp gözüyle bakmayanlardır. Şayet öyle baksalardı burada bütün Türkiye'yi göreceklerdi. Şayet öyle baksalardı Türküyle Kürdüyle Sünnisiyle Alevisiyle bu milletin tüm evlatlarını göreceklerdi."

Bu vatan topraklarını parçalamak, bu milleti bölmek dışında gayeleri olmayanların kalp gözlerinin zaten mühürlü olduğunu, onların hakikatleri zaten göremeyeceklerini vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu: "Bizim sözümüz, ülkesinin huzuru, devletinin bekası, milletinin birliği için çarpan yürekleredir. Bizim sözümüz, Malazgirt'ten bu yana Anadolu coğrafyasını ebedi vatan bilen Selçuklu'dan Osmanlı'ya oradan Cumhuriyet'e devrolan ecdat mirasına dört elle sarılanlaradır. Bizim sözümüz, Cumhuriyet'in ilk asrındaki eksiklerini tamamlayarak başlattığımız Türkiye Yüzyılı'nın hızla inşası için sabırsızlananlaradır. Bizim sözümüz PKK'sından FETÖ'süne tüm terör örgütlerinin ülkesi üzerindeki hain emellerine karşı tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet şiarında buluşanlaradır. Bizim sözümüz, emperyalistlerin asırlardır üzerimizde oynadığı oyunları boşa çıkarmak için bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız diyerek, kenetlenenleredir. Bizim sözümüz ipinin bir ucu terör örgütlerinin bir ucu tefecilerin bir ucu küresel şarlatanların elinde olan tek parti faşizmi artıklarını karşımıza 1001 suratla çıkaranların riyakarlıklarına dur diyenlerindir. Velhasıl bizim sözümüz milletimizedir."

Erdoğan, siyasi hayatlarının her döneminde, başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı görevlerinin her safhasında bugün de sözlerinin yine millete olduğunu, yarın da öyle olacağını belirterek, "Cumhur İttifakı da sözünü millete söyleyenlerin ittifakıdır. Rabbimize dünyaya böyle asil bir milletin evladı olarak gelme şerefi bahşettiği için ne kadar hamd etsek azdır. Biz de hamdimizi eser ve hizmetle göstermenin gayreti içindeyiz." ifadelerini kullandı.

Kendilerinin sözlerini millete söylerken seçimdeki rakibi olan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ne yaptığını soran Erdoğan, şunları kaydetti: "Her gün bir başka maskeyle sahnede arzı endam eyleyen bu zatın sözünün kimlere olduğunu en iyi sizler biliyorsunuz. CHP Genel Başkanı 'özerklik' diyerek, 'Selahattin Demirtaş özgür kalacak' diyerek, 'YPG'yi terör örgütü olarak görmüyoruz' diyerek, 'cezaevlerindekileri serbest bırakacağız' diyerek, sözünü Kandil'e söylüyor. Kandil'dekiler de her gün bir başka elebaşı ağzıyla kendisini desteklediklerini açıklayarak, CHP Genel Başkanına mukabele ediyor. CHP Genel Başkanı, uğruna Ankara'dan İstanbul'a yürüdüğü FETÖ'cülere de cezaevlerini boşaltma, kamudan atılanları geri alma, yurt dışındakilere kapıları açma taahhüdü vererek, sözünü söylüyor. Onlar da içerideki ve dışarıdaki tüm mecralarını kendisinin emrine tahsis ederek, CHP Genel Başkanı'na verdikleri desteği sürdürüyor."

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun seslendiği bir diğer yerin de "Avrupa'sından Amerika'sına Türkiye'nin büyümesinden ve güçlenmesinden rahatsız olan tüm odaklar" olduğunu dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu: "Bunlar da Kılıçdaroğlu'na cevaplarını aleyhimizde yaptıkları dergi kapaklarıyla, televizyon programlarıyla, sosyal medya kampanyalarıyla, kaynattıkları fitne kazanlarıyla veriyorlar. Tablo işte bu kadar nettir. Bay bay Kemal Selo'ya ne diyor? Kim bu Selo? Diyarbakır'da 51 Kürt kardeşimizin ölümüne neden olan değil mi? Bunların içerisinde Yasin Börü yavrumuzun ölümüne neden olan bu Selo değil mi? Şimdi ne diyor? 'Eğer Selo'yu çıkarmak istiyorsanız oyu bize vereceksiniz' diyor. Bizim üzüntümüz ne biliyor musunuz? Ülkesine ve milletine sevgilerinden şüphe duymadığımız CHP seçmeninin onlarla birlikte hareket eden diğer partilere gönül verenlerin içine düşürüldükleri durumdur. Buradan hangi partiye, hangi adaya oy vermiş olursa olsun 85 milyon vatandaşımın, Ankaralı kardeşlerimin tamamına sesleniyorum, 14 Mayıs'ta partinizin de size telkin ettiği tercihinizi sandığa yansıtarak vazifenizi yerine getirdiniz. Artık yeni bir seçim olan 28 Mayıs'ta hepiniz tercihinizde serbestsiniz. CHP Genel Başkanı, kendisine açılan krediyi yanlış ittifaklara, yanlış yollara, yanlış hayallere saparak heba etti. Ne diyordu? Ben hesap uzmanıyım. Sen nasıl hesap uzmanısın ki toplam oyları bir puan eden, bu civarda dolaşan partilere kalktın 40'a yakın milletvekili verdin? Bu nasıl hesap uzmanlığı? Şu anda Cumhur İttifakı, 323 parlamenterle parlamentoda yerini aldı."

AW897932_06

2014'te ülkenin eski sistemine göre seçimle gelen ilk Cumhurbaşkanı olduktan sonra verdiği herkesi kucaklama sözünü tuttuğunu dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti: "Esenboğa Havalimanı'nı kim yaptı? Bay bay Kemal mi yaptı? Biz yaptık, biz. Havalimanından şehre bu gördüğünüz yolları kim yaptı? Melih Bey'in Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemde birlikte yine biz yaptık. Bir de bu belediye başkanına bir sorun, 'Sen ne yaptın?' Ne yaptı? 4 yıl oldu. 4 yılda ne yaptın? Bunları bir sorun. İstanbul'a sorun, 'Sen İstanbul'da 4 yılda ne yaptın?' Hiç. İzmir'e sorun, 'Sen ne yaptın?' İzmir'in havalimanını, Menderes Havalimanı'nı da bu kardeşiniz yaptı. Bundan sonra da biz yaparız."

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun İzmir milletvekili olduğunu anımsatan Erdoğan, "İzmir-İstanbul arası 7,5 saatti. 3 saate kim indirdi? Biz, biz. Manisa-İzmir arası Sabuncubeli Tüneli... Dağları deldik. Kim deldi? Biz, biz. Bir sorun, 'Arkadaş sen İzmir milletvekilisin, İzmir Belediyesi sizde. Ne yaptınız şu İzmir'e bir söyleyin.' Bir yağmur yağdığı zaman her tarafı sel alıp götürüyor. Ne yaptınız, bir söyleyin. Yok. Bu ülkenin 85 milyon vatandaşının her birinin hayatına katkılarda bulunan hizmetlerimizle, 81 vilayetimizin her karışına dokunan eserlerimizle sözümüzün eri olduğumuzu ispatladık. Ankara'da eğitime bakın, AK Parti var, sağlığa bakın, AK Parti var. Bilkent'i kim yaptı? En son yeni, muhteşem yine aynı büyüklükteki hastanemizi yaptık, şehir hastanesi. Kim yaptı? Yine biz yaptık. Niye? Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi." şeklinde konuştu.

"28 Mayıs'ı acılarımızdan ders aldığımız şölene çevirelim"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, durmadan, usanmadan yaptıkları eserlerle, hizmetlerle yola devam ettiklerini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Şimdi yine bir söz veriyoruz, cumartesi günü yani 27 Mayıs, ülkemizin demokrasi tarihinin en önemli yol ayrımlarından biri. Pazartesi 29 Mayıs. İstanbul'un Fethi'nin yıl dönümü olması hasebiyle şanlı tarihimizin en önemli zaferlerinden biri. Mamak, Mamak 28 Mayıs'ta sandıkları patlatıyor muyuz? Gümbür gümbür sandıklara gidiyor muyuz? Ben Mamak'a inanıyorum. Mamak 'Evet' derse yapar. İşte 27, 29. Bu iki önemli günün arasında ne var? 28 Mayıs var. 28 Mayıs'ı inşallah acılarımızdan ders aldığımız ve zaferlerimizle gurur duyduğumuz bir şölene gelin, pazar gününü çevirelim diyorum. Hazır mıyız buna? Maşallah. Gümbür gümbür geliyoruz. Onu görüyorum. Kökenine, inancına, mezhebine, meşrebine, siyasi tercihine bakmaksızın her bir insanımızın da bu kutlu yürüyüşte yer almasını arzu ediyoruz. Hazreti Mevlana'dan ilhamla, 28 Mayıs gecesini dünü dünde bırakıp yeni şeyler söyleyeceğimiz taze bir başlangıç haline dönüştürmek için bizimle olmanızı bekliyoruz. Siz yapar mısınız? Yapar mısınız? Gönlümüz de, kollarımız da sonuna kadar açıktır. Çünkü biz 85 milyonun cumhurbaşkanıyız, 85 milyonun tamamının hizmetkarıyız, 85 milyonun her birinin geleceğine ışık tutuyoruz. Ankara'nın bize işaret ettiği yol budur."

Her zaman olduğu gibi bugün de gençlerin gösterdiği istikamette yürüdüklerini dile getiren Erdoğan, salonda kendisini dinleyen partililerden komşu, eş, dost ve akrabalarını 28 Mayıs Pazar günü mutlaka sandığa gitmeye ve tercihlerini doğrudan yana kullanmaya teşvik etmelerini beklediğini söyledi.

Erdoğan, şunları kaydetti: "Gençler unutmayın, en büyük düşmanımız rehavettir, zafer sarhoşluğudur. Biz sandığı boş bırakırsak gelir birileri orayı doldurur. Yurt dışındaki kardeşlerimizi telefonlarınızla muhakkak arayın. Bugün son gün. Neredeyse yurt dışında 2 milyona yaklaştı kullanılan oy. İstiyoruz ki yurt dışından da inşallah gümbür gümbür oylar gelsin. Yurt dışında çok güzel bir tablo sergilediler. Aynı kararlı tutumu pazar günü ülkemizin tüm şehirlerindeki sandıklarda da göreceğimize inanıyorum. Bunu Malatya'da gördüm, 50 bin insan katıldı. Sonra Sivas'a gittim, Sivas'ta 100 bin kişiyle mitingimizi yaptık."