Ekin Hazal DOĞRUYUSEVER/ Ankara’da Cebeci-Dörtyol-Bahçeli dolmuş hattında yıllarca direksiyon sallayan Savaş Şekerbay’ın hayatı, gramofon merakıyla değişti. Yıllar önce hobi olarak başladığı gramofon tamirini işe dönüştüren Savaş Şekerbay, şimdilerde antika pikap, saat, radyo gibi eşyaları tamir ederek, onlara yeniden hayat veriyor. 

IMG_2872

Ankara Tunalı Hilmi Caddesi’nde bulunan dükkanında antika eşya tamirciliği yapan Şekerbay, antika tutkusunu ve mesleki yolculuğunu Yeni Journal’a anlattı. 

IMG_2881

“Bu işi meslek edinebilmek kolay olmadı”

Şekerbay, " Dolmuş şoförlüğü yapıyordum ama antikaya genel olarak bir merakım vardı. Genelde koleksiyon amaçlı antika ürünlerin koleksiyonunu yapıyordum. Daha sonra, satın aldığım iki arızalı gramofonu tamir ettirecek birini bulamadım. Bunu kendim yapacağım, diye inat ettim. Usta bulsam bile, tamiri oldukça maliyetli oluyordu. Oturdum, çözdüm, tamir ettim ve iki gramofonum oldu.

IMG_2906

2010 yılında da dolmuşçuluğu bırakıp kendi dükkanımı açtım. Dükkâna oldukça talep oluyor, çünkü piyasada çok fazla bu işten anlayan usta yok. Bu iş için çok sayıda teçhizat gerekti. Bunları eve sığdırmak mümkün değildi. Bu işi meslek edinebilmek kolay olmadı. Çok çalıştım ve sonunda el alışkanlığı kazandım” dedi.

IMG_2905

“90’lara dönüş var”

Gençlerin bu tarz geleneksel işlere pek fazla ilgisinin olmadığını söyleyen Şekerbay, “Emek isteyen bir süreç. Gördüğünüz gibi ellerim ve üstüm yağ içerisinde, simsiyah. Yaptığım işi çok seviyorum. Antika tamamıyla bir tutku. Başkasının gözünde herhangi bir değeri olmayan çöp niteliğinde gördüğü bir şey, bir başkasının gözünde oldukça kıymetli olabilir. Özellikle pandemiyle birlikte eskiye dönüş olduğunu düşünüyorum. Kapanma döneminde insanlar dedelerinden, atalarından yadigâr kalan plaklara, pikaplara yöneldi. Dekor amaçlı bir köşede duran radyolar, pikaplar salgın sürecinde uygulanan yasaklardan dolayı insanların ilgisini çekmeye başladı. Şu anda plaklardan çok kasetçalarlara ve kasetlere oldukça rağbet var. İnsanlar, müziği genellikle cep telefonlarından dinliyor ama eskilerin verdiği o kaset kültürünü hissedemiyorlar. Bu yıl özellikle, kasetler çok sorulmaya başlandı. 1990’ların kültürüne dönüş var” ifadesini kullandı.

“Ben yaptığım işe uygun ismi buldum”

 Şekerbay, 1900'lü yıllarda gramofonla uğraşan kişilere "gramofonist" şeklinde hitap edildiğini, yaptığı işe uygun ismi bulduğunu ve bu ismi çok beğendiğini dile getirerek sözlerini şöyle tamamladı: Araştırırken 'gramofonist' kelimesini buldum. İnternette yazdım ve benim gibi bu işlerle uğraşan bir kişinin 1915 yılında kendisine 'gramofonist' dediğini gördüm. Belki şu an sözlüklerde yok ama bu, o yıllarda kullanılan bir kelimeymiş. Ben yaptığım işe uygun ismi buldum. Gramofoncu denmesi hoşuma gitmiyordu. Buna karşı çıktım, araştırdım inceledim. Neden ‘gramofonist’ diye bir isim olmasın dedim. Ekonomi uzmanı ekonomist, strateji uzmanı stratejist  gibi isimleri alıyor ben de gramofona böyle bir ek yaptım ve ‘gramofonist’ oldu.”