İddialara göre, Karayolları’nın bölgede yaptığı yol çalışmaları sırasında artan kum, moloz ve hafriyat yığınları, hiçbir önlem alınmadan sitenin hemen yanındaki boş araziye döküldü. Sonuç mu? Her rüzgar estiğinde evlerin içine kadar giren toz, solunum yollarını etkileyen kirlilik ve çocukların oynayabileceği hiçbir sağlıklı alanın kalmaması.
“Bir Ev Aldık, Toz Deryasında Yaşıyoruz”
Azel Konakları sakinlerinden biri yaşadıkları durumu şöyle ifade etti:
“Yeni bir hayat kurmak, daha düzenli ve sağlıklı bir çevrede yaşamak için büyük umutlarla buraya taşındık. Ancak ne elektrik problemi bitti, ne de altyapı sorunları. Şimdi de Karayolları’nın vicdansızlığıyla boğuşuyoruz. Evimizin camını açamıyoruz, balkona çıkamıyoruz. Çocuklarımız bu tozun içinde hasta olacak. Bu reva mı?”
Karayolları Bölge Müdürlüğü’ne Tepki: Bu Vurdumduymazlık Kabul Edilemez!
Site sakinleri, bu durumu açık bir çevre ihlali ve halk sağlığına karşı bir tehdit olarak nitelendiriyor. Karayolları Bölge Müdürlüğü’nün bu kadar büyük bir çalışmada çevreye duyarsız kalması, şehircilik anlayışına da büyük zarar veriyor.
Vatandaşlar, kurumdan ivedilikle şu adımları bekliyor:
• Molozların ve kum yığınlarının derhal kaldırılması
• Toz oluşumunu engelleyecek tedbirlerin alınması
• Siteye yakın bölgelerdeki çalışmaların düzenli denetlenmesi
• Mahalle sakinlerine resmi bir açıklama yapılması ve özür dilenmesi
Yetkililere Çağrı: Bu İhmal Cezasız Kalmasın!
Diyarbakır gibi tarihi ve gelişen bir şehirde, özellikle yeni yerleşim alanlarında böylesi ihmaller, yalnızca yaşam kalitesini değil, kamu kurumlarına olan güveni de zedeliyor. Bölge halkı artık sabrının tükendiğini ve haklarını aramak için gerekirse hukuki yolları zorlayacaklarını belirtiyor.
İlgili kurumları bu sorumsuzluğun hesabını vermeye, yetkilileri ise vatandaşın sesine kulak vermeye davet ediyoruz.



