HaberTürk'ün haberine göre; Adana  11 binanın çöktmesine sebep olan 6 Şubat depremlerinde yıkılan yapıların biri Alpargün Apartmanı'nın müteahhidi Hasan Alpargün, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde yakalanmış ve Alpargün, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. 

UNOCHA: Gazze Şeridi’nde 1 günlük yakıt kaldı UNOCHA: Gazze Şeridi’nde 1 günlük yakıt kaldı

"DEPREM SUÇLARI SORUŞTURMA BÜROSU" KURULDU

Adana Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından depremde yıkılan binaların araştırılması ve sorumluların tespiti için "Deprem Suçları Soruşturma Bürosu" kurdu. Savcılık, 5 ay boyunca yapılan araştırmalar ve bilirkişi raporları ışığında 96 kişiye mezar olan Alpargün Apartmanı'na ilişkin iddianamesini tamamladı.

3604732_810x458

"1975 DEPREM YÖNETMELİĞİNE UYGUN OLARAK YAPILMADI"

Alpargün Apartmanı'na ilişkin hazırlanan iddianamenin detaylarına Habertürk'ten Berfin Adıcan ulaştı.

1996 yılında yapı ruhsatı verilen Alpargün Apartmanı'ndan, yıkımın hemen ardından alınan karot örnekleri, Çukurova Üniversitesi’nde görevli, alanında uzman bilirkişiler tarafından incelendi. İnceleme sonucunda, betonun bir milimetrekaresinin 14 Newton yük taşıması gerekirken, Alpargün Apartmanı'ndan alınan örneklerin yalnızca 8.4 Newton yük taşıyabildiği ortaya çıktı.

Bilirkişi raporunda, yıkılan binadan alınan beton ve çelik numunelerin, binanın yapıldığı yılda yürürlükte olan 1975 Deprem Yönetmeliği hükümlerini karşılamadığı ifade edildi.

HASAN ALPARGÜN'ÜN "ZEMİN DERE YATAĞINDAYDI" İDDİASI ÇÖKTÜ

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Adana Şubesi Zemin Araştırma Laboratuvarı’nın, apartmanın yapıldığı zemin inceleme sonuçları da bilirkişi raporuna eklendi. Rapora göre, müteahhit Hasan Alpargün’ün ilk ifadesindeki, "Zemin dere yatağındaydı ve sorunluydu" iddiası çöktü. İnşaat mühendisleri, apartmanın yıkılmasında zeminden kaynaklı bir neden bulunamadığını tespit etti.

"YALNIZCA HASAN ALPARGÜN DEĞİL BELEDİYE PERSONELLERİ DE SORUMLU"

Bilirkişi raporunda ayrıca; yapılan kusurlu imalattan yalnızca binanın müteahhidi ve fenni mesulü Hasan Alpargün'ün değil, dönemin belediye personellerinin de denetim eksikliği nedeniyle sorumlu olduğu belirtildi.

3604732_c7a2fa93c53dfaf638c581da21c45d2e

SAVCILIK BELEDİYE PERSONELLERİNİ İDDİANAMEYE DAHİL ETMEDİ

Savcılık; bilirkişi raporunun aksine, apartmanı denetleyen dönemin belediye personellerine ilişkin, kamu davası açılmasına yeter şüphe bulunmadığından dolayı "kovuşturmaya yer olmadığı" kararı verdi.

HASAN ALPARGÜN'ÜN "BİLİNÇLİ TAKSİRLE" YARGILANMASI İSTENDİ

Adana Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianameye şüpheli olarak yalnızca binanın müteahhidi ve fenni mesulü Hasan Alpargün dahil edildi. Hasan Alpargün’ün, "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına sebep olma" suçuyla yargılanması talep edildi.

HAYATINI KAYBEDEN AİLELERİN AVUKATLARI İDDİANAMEYE İTİRAZ ETTİ

Yıkılan binada hayatını kaybeden ailelerin avukatları, Hasan Alpargün'ün, "olası kastla birden fazla kişinin ölümüne neden olma" suçuyla yargılanması için iddianameye itiraz etti. Avukatlar ayrıca, hakkında kamu davası açılmayan belediye personellerinin de soruşturmaya yeniden dahil edilmesi için itirazlarını gerçekleştirdi.

"İDDİANAME YALNIZCA BİR, ÖLENLERİN İSİMLERİ 4 SAYFA"

Alpargün Apartmanı'nda ağabeyi, yengesi ve 2 yeğenini kaybeden Avukat Beşir Ekinci de iddianameye itiraz etti. Av. Ekinci, iddianameye ilişkin şunları söyledi:

"96 kişinin yaşamını yitirdiği bir binada savcılık yalnızca müteahhidi suçlu gördü. Biz bu karara karşı itiraz edeceğiz. Yapımda izin veren belediye çalışanları, denetleyenler, konuyla ilgili mimarlar ve çeşitli hükümlülüğü yerine getirmesi gereken kişiler bu yükümlülükleri yerine getirmediği için zaten bu haldeyiz.

Savcılığın hazırladığı iddianame sadece 1 sayfa, ama ölenlerin yer aldığı isimler 4 sayfa. Hasan Alpargün hem inşaat mühendisi, hem teknik uygulama sorumlusu, hem de yapı müteahhidi. Yaptığı binanın ne kadar dayanabileceğini, kaç şiddetindeki depremlere dayanıklı olabileceğini, ne kadar süre ayakta kalabileceğini öngörebilen bir isim. Buna rağmen bu sonucu meydana getirebilecek bir bina yapıyor.

Biz suçun tamamen kasten öldürmenin ihmali davranışıyla işlendiğini düşünüyoruz. Taksirle ölüme sebebiyet vermenin cezası 2 ila 15 yılken, kasten öldürmenin ihmali davranışıyla işlenmesi 20 ila 25 yıla kadardır. Bu iddianame, adalet arayan bizleri derinden sarstı."