Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 3 Kasım 2002'de başlayan hizmet yolculuğunda 20 yıllık kesintisiz iktidarla bir rekora daha imza attıklarını belirterek, "Milletimizin 85 milyon ferdinin tamamının hayatına dokunan, hayat kalitesini yükselten, umudunu besleyen hizmetlerimiz var. Sadece sınırlarımız içinde değil, Balkanlar'dan Afrika'ya, Orta Asya'dan Latin Amerika'ya dünyanın dört bir yanında da iz bırakan çalışmalar gerçekleştirdik." dedi.

Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, sözlerine AK Parti Grubu ve yönetiminde gerçekleştirdikleri değişiklikleri anlatarak başladı.

Mahir Ünal'ın görevinden affı ile boşalan AK Parti Grup Başkanvekilliğine, daha önce de bu görevi yapan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Özlem Zengin'i teklif ettiklerini bildiren Erdoğan, Mahir Ünal'a görev süresi boyunca Türkiye, TBMM ve AK Parti'ye katkıları için şahsı, arkadaşları ve milleti adına teşekkür etti.

Ünal ile farklı alanlarda ve farklı platformlarda yakın bir şekilde çalışmayı sürdüreceklerini kaydeden Erdoğan, "Sizlerin de takdiri ile bu görevi üstlenecek Özlem Zengin kardeşimize muvaffakiyetler diliyorum." diye konuştu.

AK Parti Genel Merkezi'nde boşalan Sivil Toplum ve Halkla İlişkiler Başkanlığına ise Merkez Karar ve Yönetim Kurulu üyelerinden Balıkesir Milletvekili Belgin Uygur'u görevlendirdiklerini bildiren Erdoğan, Uygur'a da yeni görevinde başarılar diledi.

 "(Mevlüde Genç) Mücadelemizi ondan aldığımız ilhamla sürdüreceğiz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya Solingen'den 1993 yılı Mayıs ayında milletin yüreğini yakan acı bir haber alındığını; Alman ırkçıları tarafından kundaklanan bir evde 5 vatandaşın yanarak hayatını kaybettiğini anımsattı.

Bu saldırıda kızlarını ve torunlarını şehit veren Mevlüde Genç'in, Avrupa'daki Türk ve Müslüman düşmanlığıyla mücadelenin adeta sembolü haline geldiğine işaret eden Erdoğan, "Kendisi geçtiğimiz günlerde vefat etti. Bugün de Amasya'da ebedi yolculuğuna uğurlanıyor. Mevlüde Genç Hanımefendi'ye Allah'tan rahmet dilerken, Avrupa'daki Türk ve Müslüman topluma karşı giderek artan düşmanlık dalgası ile mücadelemizi ondan aldığımız ilhamla sürdüreceğiz." ifadesini kullandı.

Erdoğan, salondakileri ve ekranlardan kendisini izleyenleri, Genç'in ruhu için Fatiha okumaya çağırdı ve Fatiha okudu.

"80 senede yapılan hizmetlerin katbekat fazlasını kazandırdık"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yarın AK Parti'nin iktidara gelişinin müjdecisi olan 3 Kasım 2002 seçimlerinin 20. yıl dönümü olduğunu hatırlatarak, "Aziz milletimizin takdir ve teveccühüyle 3 Kasım 2002 tarihinde başlayan hizmet yolculuğumuzda 20 yıllık kesintisiz iktidarla bir rekora daha imza atmış oluyoruz. Rabb'imize, bizlere her karışı mübarek şehit kanlarıyla sulanmış bu vatana hizmet etme, milletimize hizmetkar olma şerefi verdiği için hamdediyoruz. Girdiğimiz 15 seçimin tamamında, demokrasi ve kalkınma yolculuğumuzun her adımında, bizlerden desteğini, hayır duasını esirgemeyen necip milletimize, tüm fertleriyle ayrı ayrı teşekkür ediyorum." dedi.

Türkiye'nin büyümesi, gelişmesi, güçlenmesi, milletin hak ettiği hizmetlere kavuşması için partisinin çatısı altında farklı kademelerde görev yapmış tüm yol ve dava arkadaşlarına "Allah razı olsun" diyen Erdoğan, geride hayırla, güzellikle, takdirle anılacak eserler bırakarak ebediyete irtihal eden tüm arkadaşlarını, özellikle partisinin saflarında mücadele ederken bölücü terör örgütü tarafından şehit edilen dava erlerini rahmetle yad ettiğini kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kuruluşunun üzerinden 1,5 yıl gibi kısa bir süre geçmesine rağmen, milletin güvenine mazhar olmuş bir kadro olarak tam 20 yıldır Türkiye'ye aşkla hizmet ediyoruz. Allah'a hamdolsun 81 vilayetimizin her ilçesinde, her mahallesinde, her köyünde velhasıl vatan topraklarının her karışında eserlerimiz var. Milletimizin 85 milyon ferdinin tamamının hayatına dokunan, hayat kalitesini yükselten, umudunu besleyen hizmetlerimiz var. Sadece sınırlarımız içinde değil, Balkanlar'dan Afrika'ya, Orta Asya'dan Latin Amerika'ya dünyanın dört bir yanında da iz bırakan çalışmalar gerçekleştirdik.

AA-20221102-29324384-29324382-AK_PARTI_TBMM_GRUP_TOPLANTISI

Geride bıraktığımız 20 yılda, bizden önceki 80 senede yapılan hizmetlerin katbekat fazlasını ülkemize kazandırmayı başardık. Birileri, sürekli engellemenin, engel çıkarmanın, takoz olmanın peşinde koşarken, biz eğitim, sağlık, adalet, emniyet, ulaşım, enerji, spor tesisleri, bütün bu alanları güçlendirdik. Yollar, konutlar, havalimanları inşa ettik. Fakir fukaraya, garip gurebaya biz sahip çıktık. Savunma sanayimizi dışa bağımlılıktan kurtardık. Ülkemizi pek çok yenilikle tanıştırdık. Asrın projeleri olan nice eserlerle tarihe adımızı yazdırdık. Yatırımlarla birlikte hak ve özgürlüklerde de Türkiye'yi dünyanın parmakla gösterilen ülkelerinden birisi haline getirdik. Milli iradenin üzerinde yıllardır Demokles'in kılıcı misali duran ne varsa, gerektiğinde canımız pahasına verdiğimiz mücadeleyle, hepsini de tehdit olmaktan çıkardık."

AK Parti iktidarlarının, birçok saldırıya, hainliğe ve sayısız hukuksuzluğa maruz kaldığını aktaran Erdoğan, partisinin iradesini kırmak, hedeflerinden vazgeçirmek, milletle aralarına nifak sokmak için tüm piyonların üzerlerine salındığını söyledi. Erdoğan, şöyle devam etti:

"Cumhuriyet mitinglerinde ordumuzu kışkırtarak, Gezi olaylarında sokaklarımızı ateşe vererek, 17-25 Aralık girişiminde yargı ve emniyet birimlerimizi kullanarak, çukur eylemlerinde vatan topraklarının bütünlüğünü hedef alarak, 15 Temmuz gecesi doğrudan canımıza ve demokrasimize kast ederek, her yol ve yöntemi kullanarak bizi yıldırmaya, korkutmaya, yolumuzdan çevirmeye çalıştılar. Bunların hiçbirine eyvallah etmedik. Kefenimizi giyerek çıktığımız bu kutlu yolculukta zorluklar karşısında geri adım atmadık. Baskılara, tehditlere, saldırılara boyun eğmedik. Rabbimizin yardımı, sizlerin gayretleri, milletimizin sarsılmaz desteği sayesinde hamdolsun tüm badirelerin üzerinden geldik."

Partisinin 20 yıllık tecrübe, ilk günkü aşk, heyecan ve azimle Türkiye'ye hizmet mücadelesini sürdürdüğüne dikkati çeken Erdoğan, "Nasıl 20 senedir milletimizle aramıza kimsenin girmesine müsaade etmediysek, bugün de mesajlarımızı doğrudan milletimize veriyor, istişarelerimizi milletimizle yapıyor, istikametimizi yine milletimizle birlikte belirliyoruz." diye konuştu.

"Türkiye Yüzyılı" vizyonu

Erdoğan, son iki haftada şehir ziyaretleri gerçekleştirdiğini, toplu konut, arsa ve iş yeri projesinin temel atma törenine katıldığını, çeşitli programlar, kabuller ile bu süreyi dolu dolu geçirdiğini anlattı.

Hafta sonu da "Türkiye Yüzyılı" programının tanıtımını yaparak gelecek vizyonlarını milletle paylaştıklarını dile getiren Erdoğan, "Türkiye Yüzyılı'nın tanıtımını yaparken bu vizyonu milletimizle birlikte oluşturacağımızın ve inşa edeceğimizin altını özellikle çizmiştim. Bu amaçla 81 ilimizde ve ilçelerinde milletimizin her bir ferdinin Türkiye Yüzyılı'na ilişkin düşüncelerini, beklentilerini, tekliflerini ifade edebilecekleri bir seferberlik başlatıyoruz. Bugüne kadar her işimizi nasıl milletimizle istişare içinde yürüttüysek Türkiye Yüzyılı'nı da aynı şekilde tekemmül ettireceğiz." diye konuştu.

"Projeyi çökertmeye yönelik kirli propagandalar"

Türkiye'nin ilk yerli ve milli otomobil markası Togg'un, Cumhuriyet'in 99. kuruluş yıl dönümünün anlamına yaraşır bir şekilde 29 Ekim'de banttan indirildiğini anımsatan Erdoğan, "İnşallah şubatta satışı, mart sonunda teslimi başlayacak Togg, vatandaşlarımıza verdiği umut ve heyecan yanında Türkiye'nin yeni prestij markası olarak ülkemizi dünyada başarıyla temsil edecektir." bilgisini verdi.

İlk günden itibaren projeyi çökertmeye yönelik kirli propagandalar yapıldığını belirten Erdoğan, "Kirli propagandalara aldırmadan, bizlere, milletimizin 60 yıllık bir hayalini de gerçeğe dönüştürmenin bahtiyarlığını ve gururunu yaşatan tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyorum." dedi.

Türkiye'nin vizyon projeleri arasında yer alan Togg'un seri üretiminin yapılacağı Gemlik Kampüsü'nde gerçekleşen açılış töreninin videosunu izlettiren Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli başta olmak üzere, programa katılan siyasi parti genel başkanlarına, misafirlere ve tüm dava arkadaşlarına teşekkür etti.

"İngiltere'nin hamburgeri Amerika'dan daha mı iyi?"

Erdoğan, cumartesi günü Gaziantep'e gideceklerini, yapımı tamamlanan eserleri hizmete açacaklarını dile getirerek sözlerini şöyle sürdürdü:

"Aşk ile çalışan yorulmaz. Bu inançla, ülkemiz, milletimiz ve aydınlık yarınlarımız için koşturmaya, ter dökmeye devam ediyoruz. Durmak yok, yola devam. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak Türkiye Yüzyılı'nı planlarken CHP ve yoldaşlarının nelerle uğraştığını sizler de takip ediyorsunuz. Her biri ayrı bir mutfak kültürü olan illerimizi ziyaret etmek, vatandaşın sofrasına oturmak varken utanmadan, sıkılmadan 10 bin kilometre öteye, sırayla hamburger turları düzenliyorlar. Bilmiyorum, İngiltere'nin hamburgeri Amerika'dan daha mı iyi? Şimdi oraya gidecek galiba, ardından Almanya'ya gidecek. Almanya'da hamburgeri bırak da orada döner var, döner yersin. Şimdi de geçmişte renkleri ayırarak, son dönemde 'çete' diye itham ederek, şevklerini kırdığı, önlerini kestiği kendi yatırımcılarımızdan özür dilemeden güya Londra'ya temiz yatırımcı aramaya gidiyormuş. Daha düne kadar 4 farklı dilde uluslararası yatırımcıları açıkça tehdit eden sanki kendisi değilmiş gibi çıkmış bugün yatırımdan bahsediyor. Yatırım kim sen kim. Ülkenin gerçeklerinden kopuklukları, Türkiye'de ne olduğunu, ülkemizin nereye geldiğini, hangi meseleleri aştığını dahi bilmeyecek seviyedeler."

"Kabuk bağlamış yaraları deşme pahasına gündeme taşıdılar"

CHP'nin başörtüsüne yönelik kanun teklifini eleştiren Erdoğan, şu değerlendirmede bulundu:

"Başörtüsü konusunu, kabuk bağlamış yaraları deşme pahasına bir gece yarısı gündeme taşıdılar. Bunu da içerisinde türlü sinsiliklerin, tuzakların, sapkınlıkları meşrulaştıran belirsiz ifadelerin olduğu bir yasa teklifiyle yaptılar. Biz de CHP ve şürekasının bu oyununa, başörtülü ve başı açık tüm kadınlarımızın kılık kıyafet özgürlükleri ile birlikte ailenin korunmasını esas alan anayasa değişikliği teklifimizle karşılık verdik. Bu aralar başörtülü hanım kardeşlerimize rozet takma yarışına girdi. Önümüzdeki seçimlerde başörtülü aday da çıkarırlarsa şaşmayın. Buna yönelik adımlar atacaklar. Bugüne kadar niye yoktular? Çünkü onların cibilliyetinde bu yok, ruhlarında böyle bir şey yok.

Daha düne kadar Genel Başkan Yardımcısı sıfatıyla partinizde olan hanımefendinin, ikna odalarında kızlarımıza neler çektirdiğini siz nerelere kaçıracaksınız? Bunları nasıl yok farz edeceksiniz? Üniversitelerimizin kapılarında, kızlarımızın başörtülerini açtıran siz değil miydiniz? İşte o hanım, ikna odalarının kurucusu kızlarımıza az mı çektirdi? Bizim polis kardeşlerimizi de acımasız bir şekilde kullandılar ve kızlarımızın başlarından başörtülerini çekip alarak onlara zulmettiler. Bunları sen bize nasıl unutturacaksın? Bay Kemal, biz bunları unutmayız. Bütün bunlara rağmen sıkıysa önümüzdeki seçimde hadi bakalım başörtülü adayları koy. Koy, seni de görelim. Bak HDP, öyle veya böyle bir tane koydu. Hadi sen de koy, görelim. Sizin geçmişteki ağa babalarınız Meclis'ten başörtülü kızlarımızı dışarı atmanın gayreti içindeydi. Hani demokrasi, hani hak ve özgürlükler? Siz onları yaptınız ama biz de Meclisimize elhamdülillah başörtülü kızlarımızı koymak suretiyle size ders verdik."

AA-20221102-29324590-29324589-AK_PARTI_TBMM_GRUP_TOPLANTISI

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hak verilmez alınır" sözüne inandıklarını ve başörtüsü hakkını kadınlara iade ettiklerini kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anayasa değişikliği teklifine ilişkin, "Tablo oluşmazsa, halk oylaması dahil diğer adımları atmaya biz hazırız." dedi.

Erdoğan,  "Arkadaşlarımız, hazırlıklarını tamamladığımız Anayasa değişikliği teklifimizi, Cumhur İttifakı ortağımız Milliyetçi Hareket Partisi ve Meclis'te grubu bulunan diğer siyasi partilerle görüşmeye başlıyorlar. Cumhur İttifakı olarak Milliyetçi Hareket Partisiyle arkadaşlarımız şu anda görüşmelerini yapacaklar ve bu görüşmelerden sonra inşallah bugün tamamlanacak görüşmelerin akabinde teklifimize nihai halini verip Meclis'e sunacağız." diye konuştu.

Bu teklifin, başörtüsü meselesini bir daha açılmamak üzere milletin gündeminden çıkarma yanında muhalefet için de bir turnusol kağıdı olacağına inandığını söyleyen Erdoğan, "Teklif görüşmeleri başlayınca; kimin demokrasiden, özgürlüklerden ve aileden, kimin de faşizmden ve sapkınlıktan yana olduğu görülecektir. Bizim beklentimiz; siyasi görüşü ve partisi ne olursa olsun milletimizin iradesini temsilen Meclis'te bulunan her milletvekilinin ben inanıyorum ki bu teklifi destekleyeceğidir." değerlendirmesinde bulundu.

"Başörtüsünü 'Bir metrelik bez parçası diyerek' aşağılayan sen değil miydin?"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bay Kemal sana sesleniyorum: Başörtüsünü 'Bir metrelik bez parçası diyerek' aşağılayan sen değil miydin? Sen bunları unutturmaya çalışıyorsun ama televizyonların arşivleri bunları unutturmuyor." ifadesini kullandı.

Salondaki partililerin "Yuh" demesi üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yok, yok sakın. O, onlara kalsın. Bize yakışmaz. Biraz sonra geleceğim daha farklı şeyler var. Oralarla, bunlara biz, hem hukuk dersi hem ahlak dersi vereceğiz hem de şimdi kurulacak bu aile kurumunun dersini vereceğiz." sözlerini sarf etti.

Erdoğan, 2008'deki düzenlemeyi iptal için koşa koşa Anayasa Mahkemesine götüren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kendi kirli ve yasakçı geçmişiyle yüzleşme imkanını kaçırmaması gerektiği kanaatinde olduklarını belirterek, "Bu süreç, CHP Genel Başkanı yanında 28 Şubat dönemi ve sonrasında gazete köşeleri ile Meclis kürsülerinden başörtülü kızlarımızı hedef gösterenler için de bir özeleştiri fırsatıdır." görüşünü paylaştı.

"Biz şimdiye kadar milletimizin hakemliğinden asla korkmadık, kaçmadık"

Anayasa değişikliği teklifinin, milletin de taleplerine uygun şekilde çok geniş bir mutabakatla hayata geçmesini ümit ettiklerini kaydeden Erdoğan, şöyle devam etti:

"Şayet böyle bir tablo oluşmazsa, bir teklifim var; halk oylaması dahil diğer adımları atmaya da biz AK Parti olarak hazırız. Biz şimdiye kadar milletimizin hakemliğinden asla korkmadık, kaçmadık. Meclis'te gereken çoğunluk oluşmazsa hiç şüphesiz son söz milletimize ait olacaktır. 'Sandık' sözünü duyar duymaz CHP Genel Başkanı'nın alelacele yaptığı açıklamaları ise bu şahsın ve partisinin milli irade korkusunun yeni bir emaresi olarak görüyoruz. 2023 seçimlerine sayılı aylar kalmışken, daha cumhurbaşkanı adaylarını dahi belirleyemeyenlerin şimdiden telaşa kapıldıkları anlaşılıyor. Esasen bunların her işleri gibi helalleşme çağrıları da sadece yalan dolan ve göz boyamadan ibarettir."

"Linç girişimi, helalleşme maskesinin ardındaki CHP'nin asıl yüzünü ortaya sermiştir"

Tuzla Belediye Başkanı Şadi Yazıcı'yı tebrik eden Erdoğan, "Orada yapılan linç girişimi, helalleşme maskesinin ardındaki CHP'nin asıl yüzünü ortaya sermiştir." dedi.

Tuzla İleri Biyolojik Atık Su Arıtma Tesisi'nin, kendi belediye başkanlığı döneminde, Veysel Eroğlu'nun da İSKİ'nin başında bulunduğu dönemde yapılmış bir tesis olduğunu hatırlatan Erdoğan, "Şimdi bunlar, bunları tekrar yeniden açma gayretlerine girerek hava yapıyorlar. Ama bunda nezaket falan diye de bir şey yok. Hiç böyle bir şey görmemiş. Bunlar hazıra da konamazlar. Bunların öyle bir dertleri de yok. Siyasi rekabeti, siyasi husumet olarak gören, şiddete meyilli bu faşist güruhu, İstanbullu kardeşlerimle birlikte milletimizin vicdanına havale ediyoruz." açıklamasında bulundu.

"TBMM'nin, yargıya yönelik tavır karşısında üzerine düşeni yapacağına inanıyorum"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"Yalova'da yargıya yapılan saygısızlık, mahkeme heyetine savrulan hakaretler ve teşebbüs edilen zorbalık da bunların karakterini ortaya seren bir diğer örnektir. Bu ne haldir, sen nasıl milletvekilisin veya milletvekillerisiniz? Ya yargının temsilcilerine bu şekilde hakaret mi olur? Anayasada bunlarla ilgili yasal düzenlemeler belli. Bunların takipçisi olacağız. Bunların hesabını yargıyla beraber soracağız, sorduracağız. Yargının kararlarını beğenmeyip, eleştirmek başka şeydir, doğrudan yargı kurumuna ve oradaki temsilcilerine hakaret etmek, saldırı teşebbüsünde bulunmak başka şeydir. İlkinin demokraside yeri vardır, ikincisi ise düpedüz faşizmdir. Yasama organı Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin, yargıya yönelik bu kabul edilemez tavır karşısında üzerine düşeni yapacağına inanıyorum. Bu kişilerin, yürütme organına, onun temsilcisi olan şahsımıza ve kabinemizdeki bakanlarımıza yönelik yalan, iftira, hakaret üzerine kurulu hezeyanlarını saymıyorum bile. Şayet Yalova'daki utanç tablosunun müsebbipleri konusunda gerekenler yapılmazsa yine söylüyorum; demokrasinin temel kurallarından olan güçler ayrılığı ilkesi derin bir yara almış olacaktır. Meclisimizin, tüm grupları ve mensuplarıyla bu hususta üzerine düşeni süratle yerine getirmesini bekliyoruz."

"Bu iftiranın hesabını elbette hukuk önünde soracağız"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun sosyal medya hesabından yaptığı açıklamalarındaki iddialara işaret eden Erdoğan, "Bu zatın, önceki gün bizi, bakanımızı ve Emniyet Teşkilatımızın tamamını uyuşturucu satıcılarıyla aynı cümle içinde kullanarak sergilediği kepazelik, artık tüm sınırların aşılması anlamına gelmektedir. Kendisinin siyasetin değil, tıp ilminin konusu olduğu tespitimi doğrulayan bu iftiranın hesabını elbette hukuk önünde soracağız. Canlarını dişlerine takarak, ülkemizin güvenliği, şehirlerimizin huzuru, her bir insanımızın hayatından ve geleceğinden emin olması için çalışan kolluk güçlerimizin kahraman mensuplarının haklarını korumak da boynumuzun borcudur." diye konuştu.

Tüm güvenlik teşkilatlarını izam eden bu tür akıl ve insaf dışı ithamların, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası yoğunlaştığına dikkati çeken Erdoğan, "Hele bugünlerde tabii çılgına döndü. Kamuoyu araştırmaları, bütün bunlar bu masanın etrafındakileri çıldırtıyor. Daha çok çıldıracaksınız. Yeter ki biz arazide, sahada, dağ, taş, köy demeden Cumhur İttifakı olarak çalışmaya devam edelim." ifadesini kullandı.