Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, başörtüsüne anayasal güvence çalışmalarına ilişkin, "Aslında anayasa konusu yapılması bile doğru değil, çünkü zaten temel insan hakkı ama bu temel insan hakları anayasada vurgulanmasına rağmen öyle acılar yaşatıldı ki, açık şekilde bunu tanımlamadan bu meseleyi çözmek zorlaştı." dedi.

Davutoğlu, Amasya'da bir otelde düzenlenen programda partililer ve sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle bir araya geldi.

Burada bir konuşma yapan Davutoğlu, başörtüsü meselesinin bir neslin büyük bir yarası olduğunu söyledi.

Genç kızların okumasının 12 Eylül ile başlayan dönemde neredeyse imkansızlaştığını belirten Davutoğlu, "Öylesine ağır travmalar yaşandı ki Sayın Cumhurbaşkanı kendi ailesinden bilir bunu, her aile yaşadı bunu ama en çok da zaten zor şartlarda okuyan fakir Anadolu kızları etkilendi." diye konuştu.

Cumhuriyetin 100. yılına girerken bir de seçim olacağına işaret eden Davutoğlu, "Cumhuriyetin 100 yılının içinde üç kritik farazi var. Birisi terör tehdidi, ikincisi Sünni ve Alevi bağlamında tahrik edilmek istenen sorunlar, üçüncüsü de laik, muhafazakar veya din ve vicdan özgürlüğü ile darbeci zihniyet arasındaki gerilim. Bunların hepsini birer birer çözmemiz lazım. Bunlardan artık geriye bir şey kalmaması lazım." ifadesini kullandı.

Davutoğlu, din ve vicdan özgürlüğünün evrensel insan haklarının bir parçası olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti: "Aslında anayasa konusu yapılması bile doğru değil, çünkü zaten temel insan hakkı ama bu temel insan hakları anayasada vurgulanmasına rağmen öyle acılar yaşatıldı ki, açık şekilde bunu tanımlamadan bu meseleyi çözmek zorlaştı. Başörtü yasağının kanuni, anayasal bir temeli yok. Emrivaki ve fiili olarak uygulandı başörtüsü yasağı 28 Şubat'ta ve 12 Eylül'de. Hiçbir kanunda, 'başörtü yasaktır' diye bir ifade olmamasına rağmen sonradan benim de içinde bulunduğum hükümetler döneminde fiili olarak kaldırıldı."

Davutoğlu, buradaki programın ardından kent merkezinde esnaf ziyaretinde bulundu.