AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, İzmir gündemi ile ilgili basın toplantısı düzenledi. AK Parti İl Başkan Yardımcısı Dilaver Kişili ve İsmail Çiftçioğlu, İzmir Büyükşehir Belediyesi AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, İzmir Büyükşehir Belediyesi AK Parti Grup Sözcüsü Hakan Yıldız’ın da katıldığı toplantıda, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer tarafından yapılan basın açıklaması ile ilgili konuşan Saygılı, “Çığırından çıktılar, sorumlu arıyorlar. Bizi, yine, yeni, yeniden böyle bir açıklamaya mecbur bırakan; CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in son zamanlarda haksız, asılsız bilgi ve ithamlarla vitesi artırarak kalan zamanını lehine çevirme çabasıdır” dedi.

Kabine toplanıyor! Gündem öğretmen atamaları Kabine toplanıyor! Gündem öğretmen atamaları

İzmir Büyükşehir Belediyesi yönetiminin İzmirlileri kendi beceriksizliğine kurban ettiğini savunan Saygılı, “İzmir; tarihinin en basiretsiz yerel idaresi ile karşı karşıya olduğu gibi, tüm yük ve sorumluluğu kendisine atan bir yaklaşıma maruz kalmaktadır. Soyer’e göre; körfez sorunu ve kötü kokunun müsebbibi İzmirlilerdir. Birçok sorunda olduğu gibi aynı yöntemi uygulamıştır. Tunç Soyer, bin 580 gündür bu kentin belediye başkanıdır. Karne gününe sayılı günler kalmıştır ve telaşa kapılmıştır. Çünkü, bakanlıkların pek çoğunun 5 katı büyüklüğünde bir bütçeyi yönetmiştir ama taş üstünde taşı yoktur. 2019’da 5 milyar 995 milyon TL olan belediye bütçesi, bugün 25 milyar 900 milyon TL’ye yükseldi. Bu bütçenin yüzde 95’i, sizin eleştirdiğiniz hükümetten yani İller Bankasından geliyor. 4.5 yıllık Tunç Soyer döneminde, 70 milyar TL kullanmıştır. İnsanın nutku tutuluyor. Böyle bir bütçenin buhar olması, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve siyasi arka bahçe yaptıkları iştiraklerinin bütün şirketlerin iflasın eşiğine gelmesi; memuruna yapılan seyyanen zammı, çalışanlarına geçen dönem hak edişlerini ödeyememelerinin sorumlusu bizzat kendileridir. Merkezi hükümetin İzmir’e yatırımları konusuna başlık açmak gerekirse, 21 yıllık iktidarımız döneminde İzmir’imize, yaklaşık 300 milyar TL yatırım yaptık. Çöp, sayelerinde İzmir’in travmasıdır. Körfezden yayılan kötü koku; Harmandalı’dan sızan zehir ve heyelan tehlikesi; kentsel dönüşümde Örnekköy alamet-i farikaları; ellerini ayaklarını birbirine karıştırmıştır. Sayelerinde çöp ve heyelan bu kentin travması olmuş; Örnekköy’deki kooperatif projelerinden çıkan kötü kokular, resmen belgelenince telaşları daha da artmıştır” diye konuştu.

AW947887_02

“Harmandalı’ya bir kez gitmedi”

Harmandalı Çöp Tesisi hakkında da değerlendirme yapan Saygılı, “Sormak istiyoruz; Soyer bir kez bile gitmediği, bürokratlarının mağdur vatandaşla kavga ettiği Harmandalı’da, kazanılan bir dava olmasa, sahneye çıkacak mıydı? Çöp gibi temel bir meseleyi dahi çözememişlerdir. Yalan rüzgarı gibi senaryolar yazarak, başrolde oldukları bu konuyu da hükümete yıkmaya çalışmaktadırlar. Harmandalı patlamak üzeredir. 4 yıl boyunca dilimizde tüy bitmiştir, Harmandalı’ya çöp dökmemek hayati bir önem arz etmektedir. Bergama ve Ödemiş’teki çöp tesisleri tam kapasiteyle çalışmamaktadır. Yıllar önce kendilerinin hazırlattıkları ve kamuoyundan sakladıkları raporlara göre Harmandalı, 4 yıl önce kapatılmalıydı. Menderes Çöp Bertaraf Tesisinde takılıp kaldılar. Ama başta çöpün alana ulaşımı dahil projedeki hiçbir eksiği tamamlamaya çabalamadılar. Burada, binlerce çöp kamyonunu koruma havzasındaki Tahtalı’dan geçireceksin. Çevreci olduğunu iddia eden Tunç Soyer, alternatif bir yol yapmak için bir girişimde bulundu mu? Bu zamana kadar yol ile ilgili ne planlama yaptınız? ‘Vermeden almak’, sorunlara ‘kör, sağır ve dilsiz’ olmak, hatta sırt dönmek; zurnanın zırt dediği yere gelindiğinde kendileri dışında suçlu aramak konusunda inanılmaz mahirler” dedi.

“Ellerini kollarını bağlayan yok”

Geçtiğimiz günlerde gündeme gelen sinek sorunu hakkında da konuşan Saygılı, “Sinekler, İzmirlileri hastane kapılarına dayadı; tepki gösteren vatandaşlara ‘trol’ dediler; ‘İlaçlayamazdık çevre zarar görürdü’ dediler. Evlere sağlıklı içme suyu veremediler; isyan eden vatandaşa “Bir bardak suda fırtına koparıyor’ dediler. Düşünün; mağdur ettikleri kentsel dönüşüm mağdurlarına, ‘Devlete git’ bile dediler. Opera binasını bitirememeleri, Buca-Otogar Tünelinde yol alamamalarının nedeni ne? Ellerini kollarını bağlayan yok. Allah rızası için bitirdikleri, başardıkları, en azından büsbütün tamamlayıp hayata geçirdikleri tek muşahhas yatırım göstersinler. Altında kaldıkları her işte; sütten çıkmış ak kaşık edasıyla merkezi idareyi ve İzmirlileri suçlayarak, en kısa tabiriyle ‘acizlik’ içinde bir dönemin sonuna geldiler” şeklinde konuştu.

Merkezi hükümetin İzmir Büyükşehir Belediyesine yaptığı yardımları anlatan Saygılı, “Çiğli Arıtma Tesisi’nin 4. ünitesi için; kötü kokunun sebebi olan arıtma yetersizliğine bahane olarak ileri sürdükleri kaynak için İZSU’nun hazine garantisiz dış kredi kullanma yetkisi talebi de karşılandı. Bakanlık; İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin garantörlüğünde 415 milyon TL krediyi kullanma yetkisini onayladı. Yine Hamza Dağ, 4. faz, 2. ikmal inşaatında kullanmayı planladıkları bu kredinin onayını bizzat kendisi açıkladı. Buca metrosunda 529 milyon TL fazladan, İzmirlilerin parasını birilerine peşkeş çektiler. Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi 4. fazda, 6 ayda 170 milyon TL daha fazlaya verdiler. Yine burada da İzmirlilerin paraları peşkeş çekildi. Sonuç; iş yok, şikayet var. Birkaç örnek daha verelim. Tren yolu nedeniyle kent içi trafik sıkışıklığını gidermek için Mürselpaşa Karayolu Alt Geçidi Yapım Projesine destek istediler. Ulaştırma ve Alt Yapı Bakanlığı onayladı. Sonuç; kazma vurulmadı. Tünel ve Yeşildere kavşağı Ulaştırma Bakanlığımız tarafından yapılan Konak Tünelini 1 Ocak 2020’de kendilerine devrettik. Karabağlar Yeşillik Caddesini yine trafiği rahatlatmak üzere 3 adet battı çıktı yapmak için tahsis talebinde bulundular, tahsis gerçekleşti. Sonuç; iş yok. Dikili’de; Atatürk, Şehit Sami Akbulut, Yakomoz Caddelerinin devrini istediler, devrettik. Sonuç, iş yok, şikayet var, çamur atma var. Yıllarca halkı mağdur eden ve krize dönüşen Özkanlar Pazaryeri sorunlarını da bakanlığımızın çözdüğünü artık cümle alem biliyor. Yamanlar’da sanatoryum, mesire alanı tahsis ettik; ne yaptılar? Hiç” ifadelerini kullandı.

“Bu tablonun İzmir’i yönetmesi mümkün değildir”

Kültürpark planlarının oy birliği ile geçirildiğini ifade eden Saygılı, “Tarihi bu muazzam alan halen harabe. İzmir depremi sonrasında K bölgelerinin belirlenmesi konusunda hem bakanlık düzeyinde hem de mecliste AK Parti grubu olarak destek verdik. Buna rağmen 3 yıldır muşahhas adım atmadılar. Planlar çıkmasına rağmen kendi içlerindeki bürokratik engelleri aşamadılar. Bürokratları artık imza atmaktan korkar hale geldi. Tutundukları bir tarım hikayeleri var. O da tam bir vaka. Yüzlerce milyon TL’yi, başkanı eşi olan KÖY-KOOP’a aktaran Soyer de çok iyi biliyor ki, başkanlığı sona erince tek kaynağı belediye olan ve üreticiye tek satır getirisi olmayan KÖY-KOOP da çökecek. Ayrıca, biz Neptün hanımı, Köy-Koop’un başkanı oluyor sanıyorduk, dün yaptığı sosyal medya paylaşımından sonra İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olduğunu da gördük. Balık kavağa çıkar ama onlar İzmir’i yönetemez. Vaatlerinin yüzde 97’sini hayata geçiremeyen Tunç Soyer; Aziz Kocaoğlu döneminden devraldığı işleri bile eline yüzüne bulaştıran Tunç Soyer; 22 bin personelle devraldığı belediyeyi, siyasi rüşvetlerle, şirinliğini artırmak için, İzmir halkı yerine devşirmeleri istihdam ederek 33 bin personele çıkaran Tunç Soyer; milyonları konserlere harcayıp kasasında beş kuruş bırakmayan; kapı kapı borç arayan Tunç Soyer; çalışanının hak edişini ödeyemeyen Tunç Soyer için yolun sonu görünmüştür. Balık bile kavağa çıkar ama bu zihniyetin, bu tablonun İzmir’i yönetmesi mümkün değildir” dedi.

“Ölü taklidi yaptılar”

Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu ile aralarında geçen canlı yayın konusunda son durumun ne olduğunun sorulmasına yanıt veren Saygılı, “Kendisinin teklifi olmuştu. Biz tabi dedik. Körfezi körfezde, problem nerdeyse orda görüşelim dedik. Ancak topu taca attılar. Biz Örnekköy projesi ile ilgili net açıklamalar yaptık. Gelin konuşalım dedik, konunun içeriğini bilmediğimizi düşündükleri için gidelim dedik. Ancak biz kendilerinin neler yaptığını, kurucularının içinde kendilerinin de olduğuna dair beyanatta bulunduğumuzda yağmur gören sincap misali ölü taklidi yaptılar. Biz haber bekliyoruz ancak sonuç alamadık. Biz buradayız her şartta konuşmaya hazırız” şeklinde konuştu.