Ekin Hazal DOĞRUYUSEVER/Kadın girişimciliğine ve kadının medyada temsiline ilişkin konuşan 25 ve 26. Dönem Çorum Milletvekili, Uzman Eczacı ve AK Parti Çevre, Şehir ve Kültür Başkan Yardımcısı Lütfiye İlksen Ceritoğlu Kurt, “Kadının kadınla kavuşması yine medya aracılığıyla olacaktır” dedi.

Toplumsal cinsiyet algısının doğru yansıtılması adına medyaya oldukça önemli bir görev düştüğünü söyleyen Kurt, özellikle medyada, kadınların cinsel obje olarak gösterilmemesi gerektiğinin altını çizdi.

IMG_3117

“Kadınlarımız, dizilerde sadece tek bir tipe bağlı kalıp yansıtılmamalı”

AK Parti Çevre, Şehir ve Kültür Başkan Yardımcısı Kurt, “Medyada, her daim güzel ve bakımlı olmak zorunda olan ideal bir kadın imgesi var. Özellikle, son yıllarda Türk televizyon dizileri, Türkiye’de ve dünyada takip edilen ve yüksek oranda izlenen, medya ürünü arasında yer alıyor. Bu bağlamda, dizilerde yer alan karakterlerin temsil edilme biçimleri de önem kazanıyor. Dizilerde, kadınlarımız tek bir tipe bağlı kalıp yansıtılmamalı. Her daim bakımlı veya güzel olmak zorunda olan kadın imajı yerine, üreten, konuşan, çalışan, kendi ayakları üzerinde duran Anadolu kadınına da yer verilmeli.  Örneğin, denk geldiğim bazı dizilerde dikkatimi çeken bir şey var. Evin içinde bile herkes sanki baloya gidecekmiş gibi topuklu ayakkabıyla veya normal ayakkabıyla oturuyor, kahvaltıya ya da yemeğe iniyor.  Bana biraz,evin içinde ayakkabıyla dolaşmak saçma geliyor, Türk kültürüne ve hijyen anlayışımıza uymuyor.  Bu yüzden, medya metinlerinin ve alt mesajlarının gözden geçirilmesi gerekiyor. Yani, kısacası kadının kadınla kavuşması yine medya aracılığıyla olacağa benziyor” ifadesini kullandı.

IMG_3147

“Her şehrin bir kokusu, her şehrin kendine has bir rengi var”

Kadın kooperatiflerinin önemine de vurgu yapan Kurt, “Artık bireysel değil, çok paydaşlı çalışmalıyız” dedi.

Kurt, “Türkiye genelinde kadın kooperatifleri çok önemli. Kadınlar, birbirlerini istihdam eder hale geldiklerinde daha güçlü oluyor. Hepimizin yönetici olma ile ilgili içinde bir isteği vardır. Kooperatifin güzelliği de bu, yöneticiler dönüşümsel olarak başkanlık yapıyor, güven tazeliyor. Böylece, hem birlik oluyor hem de duygusal ihtiyaçlarınızı karşılıyorsunuz. Aynı zamanda cam tavan engeli de yaşanmıyor. Kooperatif işbirliği ve güç birliği demek. Biz, birlikte yaşama kültürünü yani kadını, erkeği, çocuğu birlikte üretme fikrini daha da yayabilirsek ekonomik olarak da daha çok kalkınırız. Anadolu her daim hareketli, durağan değil.  Anadolu insanı, ürettiği en ufak şeyden mutlu oluyor, ona sevgisini katıyor. Samimi ve içten. Ürettiği üründe sahteciliğe gitmiyor. Örneğin, lezzetini beğenmediği bir mantıyı üretmiyor. Lezzetini alamadığı bir ürünü satmıyor. Ben de o ürüne para harcıyorum, başka bir sektörden aldım kazandığım parayı o ürünlere veriyorum. Ben çocuğumun sağlıklı yoğurt yemesini, sağlıklı süt içmesini, sağlıklı tarhana çorbası içmesini istiyorum. O üründe de bir anneanne babaanne tadı olsun istiyorum.  Bu herkesin hakkı. Geçenlerde Tunceli ‘ye gittim inanın oradaki nane kokusu hiçbir yerde yok. Her şehrin bir kokusu ve kendine has ayrı bir rengi var sanki… Bizim yöneticiler ve toplum olarak bunu ön plana çıkarmamız gerek. Burada medyaya da önemli bir görev düşüyor” diye konuştu.

“İşinin ehli olmayanlar, her konuda söz sahibi olmamalı”

Son olarak, bazı yayın organlarında tıbbi aromatik bitkilerin önerilmesine ve yanlış yönlendirmesine ilişkin de konuşan Kurt, şunları söyledi: “Bazen televizyonlarda hiçbir bilgisi ve yetkinliği olmadan bitkilerin kullanımlarına yönelik açıklama yapan insanları görüyorum. Gördüğüm anda da notlarımı alıp gerekli mecralara şikâyette bulunuyorum. Bu anlamda RTÜK’ten de söz aldım. Alanında uzman olmayan kişiler, televizyona çıkıp aromatik bitkilerle ilgili bilgi alışverişinde bulunmamalı.  Bunun sonucu olarak toplumda yanlış uygulamalarla karşılaşabiliyoruz. Tıbbi aromatik bitkileri alanında uzman eczacı ve doktorlar anlatmalıdır. Benim aynı zamanda sosyoloji doktoram da bulunmakta ama bu beni bir sosyolog yapmaz. Herkes işinin ehli olan konularda söz sahibi olmalı. Tıbbi aromatik bitkilerinde ehil ellerden yürütülmesi lazım.”