Akşener'in açıklamalarından satır başları:

İktidar kapalı kapılar ardından emeğimizi rehin ediyor.

Ağacını suyunu rehin ediyor. Günün Duyuni Umumiye görevleri Varlık Fonu'nda görev alıyor. Kime şirin görünmek istiyorlarsa hiçbir ar duygusu hissetmeden her şeyi satıyorlar.

En son Kaşıkçı davasında gördüğümüz gibi hukuk yetkimizi, yargı yetkimizi satıyorlar.

Müflis tüccar gibi nereden 3 kuruş alacaklarsa ona satıyorlar.

Büyük Türk milleti büyük bir devlet krizi içindedir. 

Umutlarımızı, geleceğimizi yeniden tesis etmek için her şeyi kullanmak mecburiyetindeyiz.

Nitekim bugün önümüzdeki imtihan budur.

6 siyasi parti olarak buluşmamızın ortak noktası da budur.

Vaatler, söylemlerimiz, geçmişimiz farklı ama tüm farklılığımıza rağmen Türkiye ile ilgili ortaklıklarımız var.

Güçlendirilmiş parlamenter sistem hakkında fikir birliğine sahibiz. Mesela Merkez Bankası'nın bağımsızlığı konusunda fikir birliğine sahibiz.

Mesela demokrasinin işletilmesi Türkyenin bir hukuk devleti olması konusunda fikir birliğine sahibiz.

Ev sahipliği yapan Gültekin Uysal'a teşekkür ediyorum. Allah bizleri utandırmasın.

Biz İYİ Parti olarak egemenliğimize sahip çıkacağız.

Büyük vizyonunj bayraktarları olan bizler hâlâ buradayız. Bizlere Cumhuriyeti armağan eden şehitlerimizin ruhları şad olsun.

23 Nisan'ın Çocuk Bayramı olarak kutlanması Atatürk'ün çocuklara değer vermesinden kaynaklanıyor.

Milletçe çocuklarımıza değer vermekle bir yerlere varabiliriz.

5 ile 11 yaş arasındaki çalışan çocuk sayısı 700 binin üzerinde. İnanılır gibi değil.

Doktor ihraç edip çoban ithal ediyorlar. Mühendis ihraç edip maraba ithal ediyorlar.

Milyonların elektriği kesik, Enerji Bakanı göğsünü gere gere çıkıp diyor ki; 278 bin hanenin elektriği kesik diyor. Söylediği rakamla övünüyor.

Görevi her yere elektrik götürmek olan Bakan utanmadan bu sayıyı söylüyor. O da söyledikleri rakamlara inanırsanız.

Asgari ücretliler emekliler açlık sınırının altında hayatta kalmaya çalışıyor. Ama ışıltılı gözleri, hiçbir zaman tutmayan ekonomik planlarıyla, şimdiden tarihe geçen Nebati Bakan gemileri karadan yürüteceğini söylüyor. Artık yürütemeyeceğiz demiyor da gemileri yürüteceğiz diyor.

İktidarın pek de umursamadıkları annelerin, evlerden tarlalardan taşan dertleri devam ediyor. Biz de çözümler üretmeye devam ediyoruz. 

Girdiğim hiçbir dükkanda ışıklar açık değildi. Artık müşteri geldiğinde ışıkların açıldığı bir durumdayız. Girdiğim bir berber diyor ki; son 10 yılın en kötü dönemini yaşıyoruz. Akşama kadar çalışıp zeytinyağı alamıyorsak neye yarar.

60 TL'lik yağ 200 TL olmuş. 

Bir vatandaş diyor ki; bayram gelecek çoluk çocuğa toruna nasıl harçlık vereceğim bilemiyorum.

İşte size hayal satarak gün geçirmeye çalışanların ülkemizi getirdikleri son nokta. Yazıklar olsun.

Bay krizin sözüm ona ustalık döneminin yarattığı baş tablo neyi yaratıyor anlatayım.

Gençlerimizi bir camın önünde düşünün. Avrupa'daki akranlarının güzel hayatlarını izliyorlar, izlerken gitmek istiyorlar am cama çarpıyorlar, hayattan beziyorlar.

Bugün AKP Türkiye'sinde yaşamak demek hayata camın arkasından bakmak demek. Gençlerimizin hayallerinin önünde camdan duvarlar var. Biliyorsunuz uzun bir süredir gençlerimizi dinliyoruz.

Bu hafta dördüncü tersine mentörlük programını gerçekleştirdik.

Bu vesileyle vakit ayırıp oturuma katılan tüm gençlerimize bir kez daha teşekkür ediyorum.

Henüz 19 yaşında Sağlık Meslek Lisesindeki bir kız sağlık sektöründe ilerleyemiyorum, kardeşim var annemi kaybettik, evde her şeyi ben yapıyorum, vaktim olmuyor ama her şeyi yapıp kendimi kurtarmaya çalışıyorum. Anahtar kelime 'kurtarmak' burada.

Bu ülkeden kaçmak istiyor insanlar, çünkü saygı görmüyorlar. Hangi işi yaparlarsa yapsınlar saygı görmüyorlar. Kaçmak istiyorlar. Türkiye'den 20 yaşındaki genç ile Avrupa'lı 20 yaşındaki gence bakın. Biz 20 yaşında kırklandık.

Gençlerin ne kadar yalnızlaştığını gösteren şeylerle karşılaştık.

Sizlere akıl verilmesini değil kulak verilmesini istediğinizi biliyoruz.

Saygı ve kıymet görmeyi talep ettiğinizi biliyoruz.

Sizi hor gören bu zihniyetle mücadele ederken yalnız hissettiğinizi biliyoruz.

Artık yalnız ve değersiz değilsiniz. Siz Atamızın emanetisiniz. Artık İYİ Parti var. İktidara geldiğimizde sizi hor gören bu iktidardan kurtaracağız.

Hiç merak etmeyin çok az kaldı.

Devlet vatandaşlarının insan onuruna yakışacak şekilde yaşamasını sağlamakla görevlidir. Devlet konut hakkını korumak zorundadır.

1984 yılında kurulan TOKİ bunu sağlamak için vardır. Türkiye'nin sosyal devlet anlayışını yansıtan TOKİ şimdilerde iktidarın arpalığı haline gelmiştir.

Bunun iktidar sayesinde konut hakkı, yerini konut krizine bırakmıştır.

İktidar bu krize çözüm olması beklenirken sorunları daha da derinleşmiştir.

Bugün TBMM'ye TOKİ'nin bütçesi, bilgileri gelmiyor. Ne iş yapıyor, ne kadar kaynak kullanıyor belli değil. 

Kupon arazileri iktidar firmalarına peşkeş çekiliyor.

Kamu kaynakları çar çur ediliyor.

Gezi sadece protesto değildir. Aynı zamanda milli şuurun ayağa kalkmasıdır.

Gezi direnişi, Türk Gençliği için, yalnızca bir protesto değildir. Aynı zamanda, millî şuurun da, ayağa kalkmasıdır.

Türk gençliği her zaman söylemiştir: Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet!

Dün, “Saray Tiyatroları” eliyle galası yapılan, Osman Kavala davası, toplum vicdanına ve millet varlığına hançer vuran, binlerce yargı trajedisinden, sadece bir tanesidir