Volkan ESER / “Makam peşinde değilim. Yapacak bir şey bulamazsam, babamın fırınına gider ekmek satarım.” Bu sözler rahmetli Gaffar Okkan’a ait.

Bu sözlerle amacının ne olduğunu herkese açıkça ifade ediyordu. Yani ‘benim için makam değil, halk ve halka hizmet etmek önemli’ diyordu merhum Gaffar Okan. Ölümünün üzerinden 21 yıl geçti. Onun için çok şeyler yazıldı, çizildi, belgeseller yapıldı, hayatı anlatıldı. Ondan sonra doğan çocuklara Gaffar Okkan ismi verildi. Caddelere, sokaklara, araçlara ve evlere resmi asıldı. Aradan 21 yıl geçti ama Diyarbakır onu unutmadı, ona duyduğu sevgiyi ve özlemi her geçen gün kat ve kat artırdı. Ruhun şad olsun mekânın cennet olsun. Gaffar Okkan.

Diyarbakır adeta hayalet şehre dönmüştü. Türkiye’nin en karanlık dönemlerinin yaşandığı o terk edilmişlikte, başta JİTEM olmak üzere karanlık güçler sokaklarda istediği gibi at koşturuyordu. Devlet otoritesi birkaç itirafçı ve JİTEM’cinin insafına terk edilmiş, insanlar adeta boğulur hale gelmişti. Kırmızı ve beyaz Toros marka araçlara bindirilenlerin bir gün sonra cesetleri bulunuyordu. Sokaklarda tek kurşunla infaz edilenlerin sayısı küçümsenmeyecek kadar artmıştı.

İşte tam o dönemlerde Diyarbakır’a bir polis şefi atandı. Takvimler 18 Kasım 1997’yi gösteriyordu. Hendekli fırıncı Fikri’nin oğlu Ali Gaffar Okkan, henüz 40’lı yaşlarında Diyarbakır gibi bir alev alev yanan bir şehirde polisin başına atanmıştı.

Diyarbakır’a ilk geldiği günlerde gördüğü manzara dehşete düşürmüştü Okkanı. Ama o hırslıydı, kararlıydı, hukuk adamıydı, halk adamıydı ve kendine güveniyordu. Diyarbakır’da yaptığı ilk iş Emniyet Müdürlüğü önündeki kum torbaları ve bariyerleri kaldırtarak, yolu trafiğe yani asıl sahiplerine, yani Diyarbakırlılara açmak olmuştu. O dönem yardımcıları buna itiraz etti. Aslında yaptığı birçok işe itiraz ediyorlardı. Aynı kadroyla devam edemeyeceğini anlayan Gaffar Okkan, Diyarbakır’a iyi şeyler yapabilmek için öncelikli olarak kendi kadrosunu kurması gerektiğini anlamıştı. Hemen tanıdığı, güvendiği ve yapacağı hizmetlerde ayak bağı olmayacak polis müdürlerinden oluşan bir kadro kurdu. Bu kadro Diyarbakır’da çok başarılı işler yaptı. O kadrodan bahsetmişken o kadronun önemli bir ismi de, Nihat İşlek’ti. Rahmetli döneminde Asayiş Şube ona teslimdi. Elazığ eski Emniyet Müdürü sevgili Nihat ağabeyi de kaybettik. Onun da Mekanı cennet olsun.!

Rahmetli Gaffar Okan’ın kadrosu yaklaşık 4 yıl boyunca Diyarbakır’ı adeta karanlık günlerden çıkarıp, aydınlık günlere kavuşturdu. Artık sokaklar caddeler ışıl ışıldı. Halkın devlete olan güveni artmış, polis artık sokaklarda gezer hale gelmişti.

Öyle ki; halk Gaffar Okkan ve ekibini evlatları gibi bağrına basmıştı.

Ve o karanlık gün geldiği zaman hain eller efsane müdürü elimizden alıp götürdü. Yani 24 Ocak 2001 akşamı… Karanlık eller bir kez daha halkın devletle barışmasına engel oldu. Gaffar Okkan ve 5 koruması düzenlenen bir saldırı ile şehit edildi. Acıları o günkü kadar taze olan Gaffar Okkan halen Diyarbakır’da hayırla, sevgiyle ve saygıyla yad edilir.

Evet. Karanlık ellerin aramızdan alıp götürdüğü rahmetli Gaffar Müdürü, katledilişinin 21. yılında saygıyla, rahmetle ve özlemle anıyoruz. Ruhun şad olsun, mekânın cennet olsun.

Diyarbakır seni çok özledi.