Volkan ESER/ Siyasi Parti liderleriyle röportaj turumuz devam ediyor. Türkiye’nin en köklü siyasi partilerinden biri olan, 2002 yılından buyana baraj altında varlığını sürdüren ve son seçimlerde de Cumhur İttifakını destekleyen Anavatan Partisi’nin Genel Başkanı İbrahim Çelebi, konuğumuz oldu.

Siyasette devam eden ‘Kürt sorunu’ tartışmaları başta olmak üzere gündemdeki meselelerle ilgili sorularımızı yanıtlayan Anavatan Partisi (ANAP) Genel Başkanı İbrahim Çelebi, önemli açıklamalarda bulundu.

İLK ADIMI ÖZAL ATTI

Türkiye’de ‘Kürt Sorununun’ olduğuna inanmadığını ifade eden Çelebi, ‘’ Bu sorun merhum liderimiz Turgut Özal ile başlayan ve Tayyip Erdoğan’la da, çözüme kavuşturulmuştur. Büyük uğraşlar ve büyük fedakârlıklarla nihayete erdirilmiştir. Türkiye'de Kürt sorunundan ziyade terör sorunu daha ağırlıklıdır. Terör sorunu da, bölge halkın müthiş özverisi devletin yanında durması sebebi ile devletimizin de, bu konuda üstün gayreti ile inşallah nihayete erdireceğiz. Terör sorunu özelliklede o bölgedeki Kürt vatandaşlarımıza büyük zararlar verdi. 10 kişi öldürülüyorsa 8 kişi Kürt kökenli vatandaşımız. Terör örgütünü, Kürt halkın temsilcisi olarak göstermek, Kürt halkına en büyük hakarettir’’ dedi.

KILIÇDAROĞLU NİFAK TOHUMU SERPİYOR

Kürt sorununu gündeme getirenlerin farklı amaç taşıdıklarını kaydeden İbrahim Çelebi sözlerini şöyle sürdürdü;

Kemal beyin düğün değil, bayram değil, babaannem neden beni öptü derler ya, gündemde hiçbir şey yokken, Kürt sorununu gündeme getirmesini ve onun akabinde ise düne kadar AK Parti’de Başbakan Yardımcılığı ve bakanlık yapmış ve şimdide yeni bir parti kurmuş Babacan da balıklama bir şekilde bu konu ya atlamasını son derece manidar buluyorum. Türkiye ileriye doğru giderken ve kardeşliği pekişirken bunlar ise ayrılık ve kardeşliği zedelemek için tohum nifaklarını ekmeye çalışıyorlar. Bunlar doğru bir yaklaşım değil. O bölgedeki halkın sorunları vardır ama çözüme ulaştığını düşünüyorum. Ufak tefek eksiklikler olabilir. Bunlarında üstesinden de gelinir. 85 milyon olarak devletine bağlı bir milletiz. Hiç kimse bizi ayırtamaz. Tarihte de hiç kimsenin gücü yetmedi ve yetmeyecek biz bunlara bakmayalım. Bunlar birilerinin sesi. Amaçları ayrımcılık üzerine nifak tohumları atmak. Güneydoğu’daki insanlarımızın iş, ekonomik sıkıntıları ve kültürel sıkıntıları ile uğraşalım. O bölgedeki insanların yaşama kalitesini artırmalıyız’’

CUMHUR İTTİFAKININ DEĞİL DEVLETİN YANINDA OLDUK

Muhalefetin erken seçim çağrılarına katılmadığını, Türkiye’de bir erken seçimin olma ihtimalini de görmediğini kaydeden Çelebi şöyle konuştu;

Türkiye’de başta covid olmak üzere bir takım ekonomik sıkıntılar var. Bu süreçte, erken seçimle uğraşılacağını düşünmüyorum. Tabi ki, Türkiye de seçim zaruri bir hal alırsa biz Anavatan Partisi olarak seçime hazırız. Biz son seçimlerde Cumhur ittifakından ziyade devletin yanında olduk. Konu devlet oldu mu hiç düşünmeden devletin çıkarlarına bakarak devletin yanında oluruz. Devlet olmasa millet olmuyor. Rahmetli Özal şöyle derdi; ‘ Türkiye halen kalkınamamış ise batılıların içimizden çok kolay adam satın almalarından kaynaklıdır’

Ülke olarak en büyük sıkıntımız deşifremeler ve kriptolardır. Bu 15 Temmuz’da ifşa ve deşifre oldu. Çok uyanık olmamız gerekir. Bizim siyaset çizgimiz rahmetli Özal siyasetidir. Özal ülkenin menfaati için farklı ideolojilere sahip olan insanları bir araya getirerek ülkeye çok büyük hizmetler yaptı. 12 Eylül’de çıkan kavgaları bile barıştırdı’’

3.İTTİFAKI HAZIRLIYORUZ

Anavatan Partisi olarak, üçüncü bir ittifak çalışması yürüttüklerini kaydeden Çelebi, ‘’ Millet ittifakı veya Cumhur ittifakı diye diye ülkeyi iki kampa ayırıp karpuz gibi ortan ayrılmasını sindiremiyoruz. Anavatan Partisi olarak bayrağına, toprağına ve devletini seven insanlarla birlikte üçüncü bir ittifakın çalışmalarını yapıyoruz. İktidarın yaptığı her güzel çalışmayı hiç çekinmeden anlattık ve anlatmaya devam edeceğiz. Gerekirse destekleriz. Ama gerektiğinde adap ve ahlak çerçevesinde eleştirimizi de, yaparız. Türkiye güçlü bir ülkedir, her sıkıntın üstünden gelir. Ama Türkiye’nin hiçbir problemi yokmuş gibi davranmakta doğru değildir. Türkiye’nin önü ve ufku açıktır. Özal ile birlikte sağ ve sol kavramları ortadan kalktı. Bizi herkes merkez sağ olarak görür. Üçüncü ittifak çalışmalarımızda sosyal demokrat görüşlü arkadaşlarımız da var. Farklı şahsiyetlerle de görüşmelerimiz sürüyor. Seçime yakın bir zaman kala hemen bu yeni ittifakı, kamuoyuna açıklayacağız. Cumhuriyetin 100 yılında gelişmişliğin hüsrana uğramaması için ve dengeli bir şekilde siyasetteki kavganın kırılması için üçüncü yol bir can simidi olacaktır. Bir güvenli liman olacaktır ’’şeklinde konuştu.

ANKETLERE İNANMIYORUM: PARASINI VEREN DÜDÜĞÜ ÇALIYOR

Türkiye’de sağlıklı anketlerin yapılmadığını, kamuoyu ile paylaşılan anket sonuçlarının da inandırıcı olmadığını kaydeden İbrahim Çelebi, ‘’ Ben inanmıyorum. Bu anketçileri Hem televizyon programlarında izlediğim zaman tiksiniyorum. Maalesef ısmarlama, paralı siparişler. Şimdi iktidara yakın kanallara yandaş diye ifşa ediyorlar. Doğrudur olabilir ama belirli bir medya gruplarını yabancı küresel güçlerin fonladığı ve bunların hiç birinin beyninde zihninde millilik olmayan belirli bir medya çetesi de var maalesef. Bunların amaçları toplumu yönlendirmek için oluşturulan medya kuruluşlarıdır. Bu anketlerde biz hiç yokuz, Anavatan diye bir parti bile yok zihinlerinde, bazılarıyla görüştüğümüzde bizden çok yüklü miktarda paralar istiyorlar. İsterseniz sizleri şu oy oranında gösterebiliriz. Deme ki parayı veren düdüğü çalıyor.  Muhalefetsiz iktidar olmaz. Bunlar milli muhalif olsalar, hem medyayı, hem STK’ları, hem siyasi partileri fonlayan, Türkiye’nin istikrarına kasteden küresel bir yankı var. Bunlar da onların sahiplerinin sesi. Bu televizyonlardaki anket firmaları, tartışma programlarını da aynı kategoride değerlendiriyorum. Şimdi Türkiye bu bölgede çok ciddi bir oyun kurucu oldu. Küresel bir aktör oldu. Bu Türk milletinden tankla, topla zapt edemeyeceğini anlayan insanlar, Türkiye’nin istikrarına darbe vurmak için, gizli ekonomik saldırılar yapıyorlar’’

AVM VE HAL YASASI BİRAN ÖNCE ÇIKMALI

Türkiye’de özelikle de marketler üzerinden bir algı oluşturulmaya çalışıldığını ifade eden Çelebi konuşmasını şöyle sürdürdü;

Yerel seçimlerde hatırlarsınız. Çiftçimizin, esnafımızın, elindeki patatesleri, soğanları aldılar, algı yaratmak için çürümeye terk ettiler. Fiyatlarıyla oynadılar. Şimdi de marketler üzerinden bir algı var. Sayın Cumhurbaşkanına o zaman dedik. AVM ve Hal yasasını, biran evvel çıkarın. Sosyal medyayı bu kadar kontrolsüz bırakmayın. Özellikle televizyonlarda RTÜK işlevini yapsın diye. Şimdi Cumhurbaşkanımız bile şikayet etmeye başladı. Ama bunlarla ciddi bir mücadele etmek lazım. Aynı ürün A alışveriş merkezinde 50 lira ise, B alışveriş merkezinde 90 lira. Bu nasıl oluyor? Belki semt, belki ilçe olarak kira girdilerine çok az etki ediyor olabilir ama, hemen hemen yüzde 100’e yakın fiyat artışının bir izahı yok.

GENÇLERE UYARI

Özelikle genç kesimin Türkiye’de yaşamak istemiyormuş algısının her geçen gün yayıldığına dikkat çeken Çelebi, ‘’ Nasıl bir anket yaptılar, kimlere sordular? Hepsi yalan ve iftira. Böyle bir şey yok. Sanki Türkiye alev alev yanıyor. Dünya güllük gülistanlık. Öyle bir şey yok. Dünyanın en güzel ülkelerinden biriyiz. Tabi ki sorunlarımız, eksikliklerimiz var. Kabul ediyoruz. Ekonomi daraldıkça, insanlar tabi ki o bolluğa, refaha alıştıkça, sıkıntı insanları geriyor. Bunu, en kısa zamanda birlik ve beraberlikle atlatabiliriz. Sakın ha gençlerimiz bu tuzağa düşmesin. Gençlerimizin X-Y-Z diye sınıflandırılması, tuzaktır. Atatürk’ün dediği gibi, bu ülke, bu devlet gençlerimize emanettir’’