Ekin Hazal DOĞRUYUSEVER/Mobbingin bir insan hakkı ihlali olduğunun altını çizen İlhan İşman, “Genellikle, 29 ile 31 yaş en çok mobbinge uğranılan yaş dilimi olarak biliniyor. Yine bir istatistiki bilgi olarak baktığımızda, her 10 kişiden 4'ü mutlaka çalışma hayatı boyunca, mobbinge uğruyor” şeklinde konuştu.

Mobbing ile Mücadele Derneği Genel Başkanı İlhan İşman, sorularımızı yanıtladı…

”Mobbing iş yeri kanseridir”

-Öncelikle, mobbing kavramını biraz açabilir misiniz? Tanımının içerisine hangi hal ve hareketler girmekte?

-Mobbingin mutlaka doğru tanımlanması gerekir. İş yerlerindeki anlık tartışmalar ve çatışmalar aslında mobbing değildir. Bir şeye mobbing diyebilmek için bireyi iş yerinden yıldırıp kaçırmaya dönük hareketler bütünün var olması lazım. Bu herhangi bir eylem, işlem ya da ihmalkarlık davranışları olabilir. Bunların hepsi bir arada gerçekleştiğinde mobbing kavramının varlığından söz edebiliriz. Genellikle, özel sektörde mobbing, kıdem ve ihbar tazminatını ödememek için kişiyi yıldırıp kaçırmaya dönük baskılar şeklinde görülebiliyor.

KAMU-MOBBİNG-700x400

“İşi değil, insanları kontrol etmeye çalışırlar”

-Kimler mobbing yapar?

-Aşırı kontrolcü, korkak ve nevrotik, iktidar açlığı çeken kişilerdir. Davranışlarının çoğu güvensizlik ve kıskançlıktan kaynaklanır. Aslında zorbalar bu davranışa kendilerindeki eksikliklerden dolayı başvurur. İşi değil, insanları kontrol etmeye çalışırlar. Rakiplerini takip ederler ve temkinlidirler. Fırsat kollayıp, çalışma arkadaşlarına veya amirlerine rakiplerini eleştirirler. Yanıltmak için mağdurlara samimi davranırlar. Görünüşe önem verirler. Yanında çalışanlara karşı resmi, gergin ve kaba davranarak, araya mesafe koyabilirler. Zorbaların en belirgin özelliklerinden biri, aşırı ölçüde bencilce hareket etmeleridir. Genel olarak psikolojik tacizi alışkanlık haline getirmiş kişiler, kendi yetersizlik duygularını mağdurla eğlenerek yenmeye çalışan, farklılıklara karşı hoşgörüsüz, empati duygusundan yoksun, önyargılı, kıskanç, aşırı derecede denetleyici kimselerdir. Daima güçlü olma isteği içinde, korku ve güvensizliklerini bir başkasını suçlayarak yenmeye çalışırlar. Başkalarına eziyet etmekten, sadistçe zevk alırlar. Zorbalar, genel olarak ilgi açlığı çeken, zayıf kişilikleri nedeniyle övgüye aşırı gereksinim duyan, genellikle toplumsal çevreleri tarafından dışlanmış insanlardır.

IMG_2532

ALO 170, mobbinge uğrayanlara hizmet veriyor!

-Korona virüs süreciyle birlikte, mobbinge uğrayan insan sayısında gözle görülür bir artış var… Buna dair neler söyleyebilirsiniz? Elinizde herhangi bir veri var mıdır?

 -Pandemi sürecinde, piyasanın daralması, işsizliğin artması nedeniyle de iş yerlerinde çalışan devir hızı çok hızlı bir biçimde değişmekte. Bazı kötü niyetli iş verenler, bu süreçte mobbing yaparak, çalışanı işten uzaklaştırabiliyor. Sistematik kurgu yaparak ve sistematik davranışlarla kişileri yıldırıp kaçırtmaya yönelik davranışlarda bulunabiliyorlar. Dediğim gibi mobbingin varlığından söz etmek için sürekli ve istikrarlı bir biçimde olması önemlidir. ALO 170, mobbing ile ilgili özel ve kamu sektörünün başvuru yapabileceği bir çağrı merkezi… Japonya örneğinde olduğu gibi, çağrı merkezi mobbing ile ilgili şikayetleri alıp bunu takip etmeli ve insanlara psikolojik destek sağlamalı deyip bu hattı devreye sokmuştuk. Şu anda ALO 170'de 7 psikolog görev almakta.  Hatta, mobbing ile ilgili şikayetler geliyor. Tabii ilgili şikayetler alındıktan sonra iş müfettişleri tarafından takip edilmesi gerekiyor ancak henüz hukuk sistemimizde direk olarak mobbingi tanımlayan, ceza ve yaptırımlarını ortaya koyan müstakil bir Mobbing İle Mücadele kanunu bulunmamaktadır. Bence, Türkiye'nin en büyük problemlerinden birisi  de mobbing yasasının olmaması. Kesinlikle, en kısa zamanda bir mobbing yasası çıkarılmalı ve mobbing bir suç, bir insan hakkı ihlali olarak tanımlanmalıdır. Ve bu suçu işleyenlerle ilgili yaptırımlar ortaya konmalı iyi uygulama örnekleri özendirilmeli kötü uygulama örnekleri ifşa edilmelidir. Özellikle özel sektörde, sanayi hizmet - bankacılık ve perakende sektöründe mobbing yoğun olarak yaşanmakta. Aynı şekilde sağlık çalışanlarını da eklemek gerek. Bu konuda göze çarpan bir diğer veri ise yaş aralığı… Genellikle, 29 ile 31 yaş en çok mobbinge uğranılan yaş dilimi olarak biliniyor. Yine bir istatistiki bilgi olarak baktığımızda her 10 kişiden 4'ü mutlaka çalışma hayatı boyunca, mobbinge uğruyor.  Yani, yaşamının herhangi bir döneminde mutlaka mobbing ile mücadele ediyor. Bu yüzden, farkındalığın mutlaka artırılması gerekiyor. Özellikle mobbinge uğrayan insanlar, bir süre bunun mobbing olduğunun farkına varamıyor. Çok sonrasında farkına vardıklarında ise, kendilerinde psikolojik ve fizyolojik rahatsızlıklar bırakabiliyor. Kişide, birtakım sıkıntılar baş göstermiş oluyor. Nedir bu sıkıntılar? Bir defa psikosomatik hastalıklar, deri döküntüsü, aşırı kilo kaybı ya da tam tersi kilo alma gibi, kalp çarpıntısı, anksiyete gibi rahatsızlıklar baş gösterebiliyor. Kısaca, kişinin stres seviyesi o kadar yükseliyor ki bedensel birtakım rahatsızlıklar görülüyor.

-Peki mobbinge uğrayan kişi bunu nasıl kanıtlayabilir?

 -Mobbinge uğrayan kişi, mobbinge uğradığını anladığı andan itibaren, bir mobing ajandası tutmalı. Bu ajandasında çatışma ne zaman başladı, neler söylendi tarihi ile yazılabilir. Mobbing ile ilgili müstakil bir kanun yok… Mobbing yapıldığını kanıtlamak için, tanık beyanları, kamera kayıtları, ses kayıtları, e-mailler, doktor raporu, kullanılan ilaç faturaları, yapılan işlemlerle ilgili belgeleri delil olarak sunabilirsiniz. Yargıya intikal eden davalarda delil mahkemede, etkin bir yargılama ve kanaat oluşturmak için önemlidir. Her ne kadar ses ve görüntü kaydı, delil olarak sayılmasa da mahkemede kanaat oluşmasına  sebep olduğundan, başka şekilde ispatı mümkün olmayan durumlarda ve ani gelişen olaylarda önceden plan yapmadan, sadece cep telefonu ile olay anında ses ve görüntü alabilirsiniz. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, içinde kurgu barındırmamasıdır.

Ülkemizde mobbing bu kadar yaygınken, mobbing ile ilgili kurumlar yok mu? Elbette ki var…  Özellikle, Kamu Denetçiliği Kurumu vatandaşın, kamu ile ilgili iş ve işlemlerinde bir ara bulucu gibi çalışarak kararlar verebiliyor. Kamu Denetçiliği Kurumu’na mobbing şikayetiyle başvurular yapılabiliyor. İkincisi; Kamu görevlileri Etik Kurulu… Eğer kamuda çalışan bir kişi etik ihlali söz konusuysa Kamu Etik Kuruluna başvuruda bulunabiliyor. Bir de ayrımcılık bazlı mobbing söz konusu ise Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumuna başvurabiliyor. Bu kurum, insan hakları ile ilgili bütün iş ve işlemlerde resen karar verebilen bir kurum…  Uluslararası Çalışma Örgütü (İLO) 2019 yılında uluslararası alanda çalışma yaşamında şiddet ve tacizi tanımladı. Daha öncesinde uluslararası alanda böyle bir tanım yoktu. Bu tanıma göre, iş yerinde yaşanan bütün olaylarda sadece iş yeri değil işe giderken kullandığınız servis, öyle yemeğinde yemek yediğiniz yemekhane, iş yerinin varsa spor salonu kısaca iş yeri ile ilgili bütün kavramları bütün süreci 190 sayılı sözleşmeye koydu. Bugüne kadar toplam 11 ülke çalışma yaşamında şiddet ve tacizin önlenmesine ilişkin uluslararası sözleşmeye imza attı. Türkiye henüz imza atmadı, Mobbing ile Mücadele Derneği olarak bu sözleşme ortaya çıktığı andan itibaren mutlaka Türkiye'nin de taraf olması gerektiğini ve sözleşmeyi imzalaması gerektiğini açık çağrı yaparak dile getirdik. Hala bu süreç devam ediyor. İş yerinde stres ve tacizin önlenmesi sözleşmesinin kapsamı oldukça geniş. Bu yüzden Türkiye'nin bir an önce müstakil bir mobbing ile mücadele kanunu çıkarması ya da uluslararası örneklerde olduğu gibi çalışma yaşamında şiddet ve taciz ve önleme sözleşmesini imzalaması gerekiyor.