VİCDANIN SINANDIĞI YER: GAZZE

Her gün bir çocuk daha toprağa düşüyor. Yalnızca oyun oynamak isteyen, yalnızca su taşımak isteyen, yalnızca ailesine sarılmak isteyen çocuklar… Çoğu zaman bir çığlık bile atamadan, gözleri açık, gökyüzüne bakarak can veriyorlar. Çünkü gökyüzü onlara bomba taşıyor, umut değil. Uçurtma değil, korku. Hayat değil, ölüm indiriyor.

Dünya izliyor. Ve sessizlik, bir kez daha suç ortağı oluyor. Gazze’de yaşamak demek, uyandığında “acaba bugün sıra kimde?” diye düşünmek demek. Sabahları ekmek bulup bulamamaktan çok, hayatta kalıp kalamayacağını düşünmek demek. Ve bu kuşatma artık sadece fiziki değil.

Vicdanlar da kuşatma altında. Medeniyet dediğimiz şeyin, hak ve hukuk dediğimiz kavramların, insanlık onurunun çıplak şekilde çöktüğü bir sınavdayız. Bu sınavda birçok devlet, birçok lider, birçok kurum sınıfta kaldı.

Ama asıl sınav bizim: Ümmetin sınavı. İnsanlık ailesinin sınavı.

Sabiler öldürülüyor.

Camiler yıkılıyor.

Ambulanslar bombalanıyor.

Hastaneler hedef alınıyor.

Kadınlar, çocuklar, yaşlılar; gözü yaşlı bir halk her gün yok ediliyor.

Bu bir savaş değil. Bu bir soykırımdır. Bu bir nefsi müdafaa değil. Bu bir işgal, bir vahşet, bir insanlık suçudur. Ve evet, artık yatağa girerken utanıyoruz. Bir lokma ekmek yerken boğazımıza düğümleniyor.

Çünkü biz tokken, onlar aç. Biz güvendeyken, onlar ölümle baş başa. Bütün bu tablo karşısında “ama” ile başlayan her cümle, zulmün parçasıdır.

“İki taraf da…” ile başlayan her savunma, işgalin perde arkasıdır. Bu kadar net, bu kadar yalın, bu kadar ağır bir gerçekle karşı karşıyayız.

Ey dünya!

Ey İslam dünyası!

Ey insanım diyen herkes!

Gazze, vicdanlarımızın pusulasıdır. Eğer oraya kör, sağır ve dilsiz kalıyorsak; insanlığımızı da yitirmişiz demektir. Bugün Gazze için konuşmayan, yarın kendi evinde yankılanan bombalar karşısında kimseyi bulamayacaktır. Çünkü zulme sessiz kalan, eninde sonunda ona ortak olur.

Gazze’nin çocukları konuşamaz belki… Ama onların kanı konuşuyor. Onların yarım kalan duaları göğe yükseliyor. Ve bizden sadece bir şey bekliyorlar:

Susmayın.

Unutmayın.

İzlemeyin.

Ayağa kalkın.

Çünkü Gazze sadece bir şehir değil. Gazze, insanlığın onurudur.

Ve onurumuz, her gün bir çocuğun gözlerinde ölüyor.