Son yıllarda Türkiye’de en çok şikayet edilen konuların başında fahiş kira artışları geliyor. Neredeyse her gün yeni bir mağduriyet hikayesi duyuyoruz. Ev arayan gençler, öğrenciler, yeni evli çiftler, emekliler, dar gelirli aileler… Hepsinin ortak derdi: Ev bulamamak. Bulunsa dahi kira bedelleri, bir ailenin gelirinin en az bir kat fazlasını götürüyor. “Aç gözlü” ev sahiplerinin insafına terk edilen vatandaş, adeta nefes alamaz hale geldi.
İşte tam da bu noktada devletin doğrudan müdahalesi gerekiyordu. Ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dün Ankara’da yaptığı açıklamada çok önemli bir adımın müjdesini verdi: Sosyal konut ve kiralık ev projesi başlatılıyor.
Bu proje sadece bir barınma çözümü değil, aynı zamanda bir sosyal devlet manifestosu niteliğinde. Çünkü devlet, artık piyasayı serbestliğe bırakıp “seyirci” olmayacak, bizzat sahaya inecek ve ucuz kiralık konutları kendisi vatandaşa sunacak.
Projede özellikle dezavantajlı gruplar düşünülmüş. Şehit yakını ve gaziler, emekliler, üç çocuklu aileler ve engelli vatandaşlar için özel kontenjanlar ayrılacak. Bu da sosyal devletin şefkat elini en çok ihtiyaç duyan kesimlere uzatacağı anlamına geliyor. TOKİ aracılığıyla kiralık konut uygulaması Türkiye’de ilk kez hayata geçirilecek.
Bu Proje Neden Önemli?
Kira piyasasında denge unsuru: Devletin uygun fiyatla kiraya vereceği konutlar, serbest piyasada da dengeyi sağlayacak, fahiş artışların önüne geçecek.
Dar gelirliye nefes: Bugün maaşının yarısını kiraya veren bir emekli, sosyal konut kiralamasıyla daha insanca bir hayat sürebilecek.
Güvence duygusu: Ev bulamayan milyonlarca vatandaş, artık devletin şemsiyesi altında barınma hakkını elde edecek.
Sosyal devlet olmanın en önemli göstergelerinden biri vatandaşına barınma hakkını teminat altına almasıdır. Batı ülkelerinde yıllardır uygulanan sosyal konut modellerinin Türkiye’de de güçlü bir şekilde hayata geçirilmesi, sadece barınma krizini çözmekle kalmayacak, aynı zamanda sosyal adaletin tesisine de katkı sağlayacak.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Devlet, sosyal konutları kendisi kiraya vererek samimi bir şekilde uygun fiyatlı kiralama sürecini başlatacak.” sözleri, aslında uzun süredir beklenen bir devrim niteliğinde. Çünkü artık vatandaş ev sahibinin keyfi zamlarına değil, devletin güvencesine emanet olacak.
Barınma hakkı, insanca yaşamın en temel unsurlarından biridir. Ve devletin bu hamlesi, sadece bugünün değil, geleceğin Türkiye’si için de çok kıymetli bir adım.