Akşener'in konuşmasından başlıklar şöyle: "O kadar baskıya, tehdide rağmen bu salonu şereflendirebilmek zaten çok büyük bir gurur kaynağı. Belki de siz gençler yarın herhangi bir sınava girdiğinizde bu kongrede olduğunuz için engelle karşılaşma endişesini bir kenara koyarak buradasınız. Sizinle gurur duyuyoruz. 2010 referandumunda hayır için çalıştık. Ben kendime Güneydoğu’yu seçtim çalışma alanı olarak. Türkiye’nin o kadim devlet anlayışının yok edildiği, kerim devlet anlayışının ise tamamen ortadan kalktığı bir ucube sistemle karşı karşıya kaldık. O beraber çalıştığımız 2017, bugün karşınızda olmamı sağlayan dönemdir. 43 il gezmişim, o illerin çoğunda salon bulamadık. Kendi şehrimizde yaptığımız toplantı basıldı. Kütahya’da salon bulamadık. Yani paramızla bulamadık. Bir başka şehirde salon bulduk, salon son anda iptal edildi; biz otoparkta toplandık. O kadar baskıya, tehdide rağmen bu salonu şereflendirebilmek zaten çok büyük bir gurur kaynağı. Siz bu ülkenin kaderini değiştirenlersiniz. Bu ülkenin yarınlara umutla bakmayı sağlayanlarsınız. Bugün 1950’li hatırlamıyoruz muhteremler, bugün 14 Mayıs’ta 1946’yı hatırlıyoruz biz. Kifayetsiz danışmalarla çalışıp siyasi tarihimizi bilmeyen muhteremler bugün 73 yıl sonrayı kendiniz yaşatıyorsunuz, biz onu değiştireceğiz. Mayıslar bizimdir, yaşasın hürriyet, kahrolsun istibdat! İsveç'te Kuran-ı Kerim'in yakılmasına tepki Vandal, şerefsiz, ahlaksız. Bugüne kadar hangi dinden olursa olsun herhangi bir kutsal kitabı yakmaya kalkışmak ve bizim kitabımızı yakmaya kalkışmak ve İsveç hükümetinin buna insan hakları çerçevesinde izin vermesini şiddetli biçimde kınıyorum. Bunu yapmaya kalkışanları şerefsiz ve ahlaksız olarak ilan ediyorum. İktidar partisine düşen bu eylemin sonuçlarını İsveç hükümetinin ödemesini sağlamaktır. Biz her seçimlere gitttiğimizde bu arada başka başka bir şeyler oluyor. Onlara karşı da hepimizin dikkatli ve uyanık olması lazım. Dış politikanın Urfa’ya etkileri… Biz coğrafyayı ekonomik coğrafya olarak tanımlıyoruz. Birinci derecede sınırdaşlarımızın ortaya koyduğu ekonomik değer 7 trilyon dolar. Buna Mısır’ı ilave edin, Türk dünyasını ilave edin. 21 trilyon dolar. Urfa, Kilis, Mardin, Gaziantep hepsinin Irak ve Suriye’ye ile ticari bağlantılarının bu şehirlerimize sağladığı faydayı düşünün. Bu fayda gitti, buna karşılık sayısını bir türlü devletimizin söyleyemediği sayıda göçmenle karşı karşıyayız."