Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle;

''Semerkant’taki toplantıda KKTC gözlemci olarak bulunuyor. Bu çabayı gösteren herkese yürekten teşekkür etmek de benim gönül borcumdur. Taşeron işçiler kadrolarını aldılar. Bir mücadele hak ettiği sonucu elde etmiş oluyor. Rizeliler belki unuttu ama Bay Kemal unutmaz, kaçak çayları Rize meydanında yakacağım.

Şehit yakınları ve gaziler arasında ayrımcılık yapanlar vatansever değildir. Bu ayrımcılık ne yazık ki var. 15 Temmuz şehit ve gazileri için ödeme 4 bin liraya çıkarıldı. Diğer şehit yakını ve gazilere neden verilmiyor? “Eksi 35 derecede terörle mücadele ederken şehit olduysak, benim annem babam neden aynı haklardan yararlanmıyor?” diyor.

MHP Genel Başkanına parantez içinde sesleniyorum, oy birliği ile bu kanunu parlamentodan çıkaralım. Bizim değil senin olsun. “Saray izin vermiyor” diyebilirsin. Sarayı dinleme, bu sefer Kılıçdaroğlu’nu dinle. Kılıçdaroğlu şehit haklarından yana, gazilerden yana. O zaman beraber çözeriz. Saraydan kendini kurtar? Neden sarayın emrine giriyorsun? Şehidin hakkını, gazinin hakkını vermezsin, işsizlik diz boyu, paralar nereye gidiyor? Dünyanın faizini bir avuç tefeciye ödersin, faize karşıyım dersin, 20 yıllık iktidarında AK Parti bir fabrika yaptı mı? Yapmadı, yapmaz, AK Parti’nin tepesindeki kişi üreticilere, alın terine değil tefecilere hizmet ediyor.

Beyoğlu’nda bir patlama oldu. 6 vatandaşımız hayatını kaybetti. Birileri bunları sayıdan ibaret sayabilir ama bunlar anne, bunlar evlat. Bunların her birinin ayrı bir hikayesi var. Terör 6 canımızı aramızdan aldı. Hepimizin başı sağ olsun. Milletimiz tasada ve kıvançta beraber olmayı her zaman yapmıştır. Deprem olduğunda hep birlikte koşarız. Milli maçlarda galibiyete hep beraber seviniriz. Ancak birileri var ki bu bağı koparmak için elinden geleni yapıyor. Bu bağ unutulsun istiyorlar. Bunların bazıları siyasetçi, bazıları gazeteci kılığında aramızda geziyor. Toplumun kucaklaşmasını engellemek isteyenlerin bazıları gazeteci, bazıları siyasetçi bazıları yönetici olarak aramızda geziyor. Zehir saçan birileri var. “Terör saldırısından nifak nasıl çıkarırım” arayışına girenler var. Bunlar alçak insanlar.

(Akit Gazetesi’nin “Kılıçdaroğlu Kasım’ı bekleyin demişti” haberi) Bu fotoğrafa koyduğunuz kişi terör örgütünün saldırısına uğrayan kişidir. Bu yalanlarınızı, 5 para etmez dilinizin hesabını sormazsam namerdim. İşine gelince teröristlerle mektup arkadaşı olanların bize vatan dersi vermeye yürekleri yetmez. Hadlerini bilecekler!

Bu terörist kaçak yollarla ülkemize girmiş. Biz “sınır namustur” dediğimizde neden hakaret ediyorlar? Elini kolunu sallayarak İstanbul’a yerleşecek, bombayı patlatacak, insanlar hayatını kaybedecek ve birileri bunun hesabını vermeyecek. Olmaz. O sınır kapısından bunlar nasıl geçtiler? Asıl sorulması gereken bu? Sınırı yol geçen hanına kim döndürdü? Kim elini kolunu sallayarak geliyor? Bilmediğimiz ne kadar terörist uyuyan hücre olarak ülkede yer almış durumda?''